Yüksek lisans mı? Yüksek sertifikasyon mu?
Yüksek lisans eğitimi alma talebi her okulda rekora koşuyor.
Fotoğraf: Pixabay
Can ADAK
ODTÜ
YÖK önümüzdeki güz eğitim dönemi için üniversitelerde mümkün oldukça yüz yüze eğitim yapılmaması yönündeki Sağlık Bakanlığı kararını üniversitelere iletti. Bu tavsiye kararının ardından üniversitelerin çoğu yüzde yüz uzaktan eğitim ile lisans ve lisansüstü eğitimlerini sürdürme kararı aldı. Tabi bu durum lisans eğitimine devam etmekte olan öğrenciler için yeni sorunları ve tartışmaları getirdi. Bu dönem lisansüstü eğitime başvurma sayıları sadece araştırma üniversiteleri kapsamına alınan Boğaziçi, ODTÜ, Hacettepe gibi yüksek lisans eğitiminde hem YÖK tarafından öncelik verilen hem de öğrenciler tarafından daha çok talep gören okullarda değil, neredeyse her okulda rekora koşuyor.
ARTIŞIN NEDENLERİ
ARÜ tarafından yapılan duyuruya göre Ardahan Üniversitesi’de 16 kişilik yüksek lisans programına 114, 20 kişilik programa 180 kişinin başvurduğu ve bu başvurular okulun kendi rekoru. Araştırma üniversitesi kapsamında olan ODTÜ’de ise 25 kişilik kontenjanı olan Uluslararası İlişkiler lisansüstü bölümüne 145 kişi başvuruda bulunmuş. Peki bu artışın sebepleri nedir? Öncelikle pandemi döneminde lisansüstü eğitimde de uzaktan eğitime geçilmesi çalışırken yüksek lisans derecesini akademik yeterlilik yerine alanı üzerindeki teknik birikime bir ek olarak gören kişilerde eğitim ve sınavların uzaktan yürütülecek olması sebebiyle başvurular arttırmıştır. Önceki dönemlerde bu gruptaki lisansüstü eğitim başvurusu yapanlar, genellikle başvuru yapacakları okulu ya aynı şehirden ya da ulaşımın kolay olduğu şehirlerden seçerlerken; eğitimin uzaktan olması sebebiyle çok daha uzaklardaki şehirlerdeki okullara başvurmaya başlamıştır. Bu dönemin özel durumu bu sonucu getirmiştir.
İŞSİZLİK BASKISI ETKİLİ
Yüksek lisansa başvuran kişi sayısı uzun bir dönemdir artış halindedir. Bu artış trendinin ise en önemli sebebi ülkede yüzde 27 olan genç işsizliktir. Yaş grubuna göre işsizlik oranında en yüksek oran 15-24 yaş aralığındadır. Genç işsizler ise akademik bir hedef gütmeden yüksek lisansı firmalarda daha kolay iş bulmak adına kalifikasyon geliştirici bir ekstra eğitim olarak görmektedir. Bunun yanında hiçbir şekilde iş bulamadığı için iş bulmaktan umudunu kesmiş gençler yüksek lisans yaparak bir nevi işsizliklerini kısa bir süre ertelerken kadro açılması umuduyla akademisyen olmayı beklemektedir. Akademisyenliğin de artık işsiz kalmamak için bir alternatif haline gelmesi ile akademilerdeki niteliğin düşüşünün birbirine etkisi yadsınamaz. Özellikle de klinik psikoloji veya okul müdürlüğü için getirilmesi planlanan eğitim yönetimi alanındaki yüksek lisans şartı ile bazı alanlarda öğrenciler lisans eğitimlerinden sonra bazı hak ve yeterlilikleri kazanmak amacıyla da yüksek lisans yapmaktadır. Tüm bu durumlar lisansüstü eğitimi akademik bağlamından koparıp daha çok bir sertifikasyon programı haline getirmektedir. Pandemi dönemi itibariyle artan başvurular bu durumun tam bir görüngüsü olmaktadır.