Kadri Bağdu Adana’da anıldı: Etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma yapılmalı
Adana'da gazete dağıtımı sırasında silahlı saldırı sonucu katledilen Kadri Bağdu Adana’da anıldı. İHD'nin çağrısıyla yapılan açıklamada etkin ve sonuç alıcı soruşturma yürütülmesi istendi.
Fotoğraf: MA
Adana’da 14 Ekim 2014’de bisikleti ile gazete dağıtımı yaptığı sırada gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu’nun ölüm yıldönümünü nedeniyle açıklama yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’nin çağrısıyla Heykelli Park’ta gerçekleşen açıklamada “Kadri Bağdu’nun katledilişinin 6. yılında tekrar Adalet Bakanlığı’nı, İçişleri Bakanlığı’nı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu, ulusal ve uluslararası hak mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarını, Adana’da yetkili tüm mülki amirleri ve Başsavcılığı, olayın aydınlatılması ve katillerin yakalanması için daha etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma yapmaya çağırıyoruz” denildi.
"CEZASIZLIK POLİTİKASI FAİLLERİ CESARETLENDİRİYOR"
Açıklamayı okuyan İHD Adana Şube Başkanı İlhan Öngör gerekli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyleyerek “Olayın üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturmanın rafa kaldırılmış olması Türkiye’de bir cezasızlık hukukunun varlığına açık işarettir. Bu olayların failleri hakkında açılan soruşturma veya davaların zamanaşımına uğrayarak düşmesi veya dava açılsa bile failler hakkında çok az ceza kararları verilmesi veya cezasız bırakılması, bu olayların faillerini cesaretlendirmekte ve cezai bir yaptırıma uğramayacağı güvencesi kazandırmaktadır" dedi.
Hukukun üstünlüğünün Türkiye’de giderek işlevsizleştirilmekte olduğunu ifade eden Öngör, "Failler kim olursa olsun hesap verilebilirliğin koşullarını yasal güvencelerle sağlamak, mağdurların adalet talebini karşılamak ve ihlallerin gerçekleşmesini engellemekle hukukun üstünlüğü ilkesi hayat bulabilir ve adaletin sağlanması mümkün olur. Mevcut hukuk düzeni içerisinde kendini yasal, yargısal, idari ve fiili her alanda dokunulmazlık mekanizmalarıyla gösteren cezasızlık politikası, yalnızca mağdurları değil, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkilemektedir” dedi.
Etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yapan Öngör, "Bilinmelidir ki; yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan ve bunu her fırsatta ifade eden insan hakları savunucuları olarak bu olayda olduğu gibi yaşam hakkının ihlal edildiği, tehdit altında olduğu tüm ihlal durumlarıyla ilgili, raporlama ve tespit çalışmalarımızı sürdürerek kamuoyunu bilgilendirmeye ve yaşam hakkına saygıyı korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
AVUKAT TUGAY BEK: CİNAYET BİREYSEL DEĞİL ÖRGÜTLÜ
Açıklamanın ardından konuşan Kadri Bağdu’nun avukatı Tugay Bek, “Kadri Bağdu cinayetine ilişkin dava dosyasında birçok delil var. Kadri Bağdu’nun kişisel bir husumet dolayısıyla öldürülmediği net iken soruşturma terör şube değil, emniyet asayiş şube cinayet büro polisleri tarafından yürütüldü. Bu bile şunu gösterir: Devlet, Emniyet, Cumhuriyet Savcılığı, IŞİD'çilerin eylemine bir terör faaliyeti gözü ile bakmıyor. Yalnızca bireysel bir cinayet olarak ele alıyor. Bu cinayetler bireysel olarak ele alındığında elbette sonuç bu olacaktır. Katiller bulunamayacak, failler cezalandırılamayacaktır" dedi.
"BU CİNAYET IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EYLEMİDİR"
Bu cinayetin örgütlü olduğunu vurgulayan Bek "Bu cinayet IŞİD terör örgütünün eylemidir. O süreç içerisinde bu terör örgütü siyasi gerekçelerle, bir takım hesaplarla korunmuştur. Failler hala aramızda gezmektedir. İnanıyoruz ki katiller bir gün bulunacak ve cezalandırılacaktır” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu, Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014'te bisikletiyle gazete dağıtımı yaparken IŞİD'liler tarafından öldürüldü.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Bağdu dosyasını “Terör değil, adli bir vaka” olarak değerlendirerek soruşturmayı yürüttü. Dosya “daimi arama” kararıyla faili meçhule bırakıldı.
2016'da cinayete dair itiraflarda bulunan IŞİD’li Servet Koç, Gazete Dağıtımcısı Kadri Bağdu cinayetini anlattığı video ve yazışmalarda olayın gerçekte kimler tarafından gerçekleştirildiğini, arkasında kimlerin olduğunu aynı süreçte Adana’da işlenen diğer iki cinayet; yani Yusuf Güldüren ve Ahmet Albay cinayetlerinin de ne şekilde ve kimler tarafından işlendiğine ilişkin detaylara yer vermişti. İtirafta isimleri geçenler hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 2019 Haziran ayında soruşturma başlatmış, soruşturma kapsamında ifadeleri alınanlar hakkında hiçbir dava açılmamıştı. Bağdu ailesinin avukatı Tugay Bek, 2016 yılından bu yana defalarca Adana Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu, ancak dosyada herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. (Adana/EVRENSEL)