Viyana’da yerel seçimlerin ardından
Avusturya’nın başkenti Viyana’da yerel seçim yapıldı. Sosyal Demokrat Parti (SPÖ), yüzde 42 oyla birinci olurken, iktidardaki muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) kentteki oylarını yüzde 19’a çıkardı.
Viyana belediye binası | Fotoğraf: Mattias Hill/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
Zeynep ARSLAN
Viyana
Avusturya’nın başkenti Viyana’da 11 Ekim pazar günü yapılan eyalet ve belediye meclis seçimlerinde seçmenlerin sadece yüzde 36.9’u sandık başına gitti. Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) yüzde 42 oyla birinci olurken, Halk Partisi (ÖVP) oylarını yüzde 19’a çıkardı. Aşırı sağ dışındaki bütün partiler seçimlerden oylarını artırarak çıktı. Seçimi asıl olarak “seçime katılmayanlar grubu” olduğu konuşulurken katılımın düşük olmasında salgının da etkili olduğu düşünülüyor.
HALKIN SORUN VE TALEPLERİ GÖRÜLMEDİ
Viyana’da seçim çalışmaları oldukça sakin geçti. Siyasi partiler vaat ve söylemlerinde yüzeysel olarak dahi göç, eğitim, sağlık, iş, pandemi gibi konular tartışmaya açmadı. Bir ara Yunanistan’ın Midilli adasındaki müleci kampı Moria’da çıkan yangından ötürü gündeme gelen mülteci konusu oldukça hızlı ve hemen bütün partilerin düşük dozda ele aldığı konulardan oldu. Pandemi süreciyle eş zamanlı olarak giderek artan işsizlik, devam etmekte olan işten çıkarmalar ve geçim sıkıntısı da gündem yapılmadı.
Avusturya genelinde ortalama 350 bin olan işsizlerin sayısı, pandemi süresince iş saatlerinin asgariye düşürmesiyle birlikte bir milyon yaklaştı. Özellikle orta ölçekli şirket ve kurumlar sırayla iflas ederken, büyük şirketler pandemi döneminde bile kâr etmeye devam etti. Kâr oranlarını hissedarlarına dağıtan şirketler aynı zamanda çalışanlarının sayısını da düşürdü. Buna paralel olarak metal işçileri sendikası masaya oturdu ve yüzde 1,45 oranında bir zam anlaşması yaptı. Önümüzdeki sene beklenen enflasyon oranı 1,6.
Bütün bu ayrıntılar özellikle sosyal medya üzerinden konu edilmiş olsa da seçim kampanyası boyunca siyasi partilerce pek değinilmedi. Pandemi döneminde hükümet tarafından uygulamaya konulan kira ve kredilerini ödeyemeyenler için üç aylık dondurma süresi de Eylül ayı itibariyle tamamlandı. Yeniden kira ödemek zorunda olan insanlar yüzde 4 faiz ile geri ödeyecekler.
SAĞ MUHAFAZAKAR TÜRKİYELİ SEÇMENLERİN OY POTANSİYELİ
Partilerin içindeki göçmen adaylarının sayısına baktığımızda özellikle Sosyal Demokrat Parti’nin (SPÖ) adaylarının üçte birinin göçmen kökenli olduğunu görüyoruz.
Viyana’da her iki kişiden biri göçmen ve bu kesimin önemli bir kısımı SPÖ’ye oy veriyor. Göçmen kökenli adaylar mahalle, belediye ve eyalet meclislerinde görev alacaklar. Özellikle “Siyahların Hayatı Önemlidir” (Black Lives Matter) kampanyasından da kaynaklı Kongo kökenli Doktor Mireille Ngosso, SPÖ tarafından aday gösterildi. Ngosso’nun, pandemiden kısa bir süre önce Viyana birinci bölgede ırkçı saldırılara da maruz kalarak üstlendiği mahalle muhtarlığı görevine yine olaylı bir şekilde son verilmişti.
Yine SPÖ listesinde, henüz mektupla kullanılan oyların dışında, 3 bin civarında tercihli oyu ile Aslıhan Bozatemur en yüksek oy oranına sahip oldu. Avusturya’da AKP’nin Avrupa yapılanması olan UİD (Demokratlar Birliği) tarafından desteklendiği iddia edilen Bozatemur, geçtiğimiz yıllarda bir Türkiye ziyaretinde kendisini yanlışlıkla belediye ve eyalet başkan vekili olarak tanıtarak gazetelere manşet olmuştu. Avusturya siyasetine Türkiye’nin müdahalesinin tartışıldığı bir başka önemli ayrıntı ise, yeni bir oluşum olan ve kendisini aşırı sağ ve merkez sağ olarak tanıtan, Türkiyeli göçmenleri ağırlıklı olarak hedefleyen, SÖZ (Sosyal Avusturya Gelecek) partisi oldu. Lideri, Hakan Gördü UİD’nin kurucularından olmakla birlikte AKP hükümetine yakınlığı ile tanınıyor. SÖZ, göçmen kökenli seçmenin içinde de tartışmalara sebep olurken, katıldığı ilk seçimlerde 12 bin oyu toplayabildi. Böylelikle, Bozatemur’un da hitap ettiği sağ muafazakar göçmen kitlesinin oy potansiyeli bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Kapalı kapılar ardında, Türkiye etkisi ve siyasi anlaşmaları tartışmaktan sakınan SPÖ, özellikle çoğunluğu sağlayacağının garantili olmasından kaynaklı, gayet sakin ve kimseyle herhangi bir tartışmaya girmeyen bir seçim kampanyası yürüttü.
Oyların yüzde 42’sini alan Michael Ludwig’in hangi partiyle koalisyon ortaklığına karar vereceği ise önümüzdeki günlerde belli olacak.
ÖVP KENTTEKİ OYLARINI ARTIRDI
Federal düzeyde hükümetin büyük ortağı olan Hıristiyan muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) Maliye Bakanı Gernot Blümel’i belediye başkanlığına aday gösterdi. Avusturya seçim tarihinde bir ilk olarak, Başbakan Sebastian Kurz seçim pankartlarından ve kampanyasında görünmezken Blümel için desteğini açık beyan etti. İbiza Skandalı’ndan dolayı büyük sarsıntı yaşayan aşırı-sağ partinin seçmenlerine hitap eden ÖVP, federal siyasette olduğu gibi, başkentte de ırkçılığı aşırı-sağdan merkez-sağa çekmeyi başararak oylarını yüzde 9,25 yükseltti ve Viyana tarihinde ilk defa yüzde 18,49’a ulaştı.
ÖVP’nin genç yüzü olan NEOS da oylarını arttıranlar arasında. NEOS bu seçimlerde daha çok Yeşiller’in seçmen kitlesine hitap etti. Federal parti sözcüsü kadın vekil Beate Meinl-Reisinger, iki çocuk annesi olarak, Moria adasında çıkan yangın sonucunda mağdur olan 100 kimsesiz göçmen çocuğu almak konusunda gösterdiği duyarlılık ile beğeni kazandı. Böylelikle Sebastian Kurz liderliğindeki ÖVP ile federal yönetimde yedek teker görevini gören Yeşiller Partisi’ne karşın daha popüler çıkışlarda bulunabildi. Diğer sağcı partilere nazaran, göçmen çocukların çok-dilli olma durumlarını da problemden çok piyasa için yararlı ve faydalanılması gereken unsurlar olarak değerlendiren NEOS, bariz biçimde neoliberal olsa da daha popüler-sosyal bir imaj çizmek konusunda başarılı oldu. Böylelikle, oylarını yükselterek (yüzde 6,92) yüzde 5 barajını yeniden geçebildi.
AŞIRI SAĞA KARŞI YEŞİL TAMPON
Avusturya Ticaret Odasıyla (WKO) sıkı bağlar kuran ve anlaşmalar imzalayan, ayrıca SPÖ’nün sağ kanadına yakınlığıyla bilinen, Belediye ve Eyalet başkanı Ludwig’in ÖVP ile koalisyon hükümetini kurma ihtimali kaygısı Viyanalı seçmeni yine, kendisinin yegane görevinin aşırı sağı önlemek adına bir tampon olarak deklare eden Yeşillere yöneltti.
Federal hükümette ÖVP’nin neoliberal ve ırkçı siyasetine yedeklenen Yeşillere karşı giderek artan hayalkırıklığı ve eleştiriler, Viyana seçimlerinde yeniden rafa kaldırıldı. Yeşiller yüzde 0,38 bir artış sağlayarak oyların yüzde 12,22’sini aldı.
Beklenti ve istatistik okumalarına göre Viyana seçmeni statükonun korunması ve pandemiden dolayı da zorlaşan sürecin daha fazla girdaba girmeden, daha büyük sarsıntılardan korunmasını ve SPÖ-Yeşiller koalisyonunun kötünün iyisi olarak devam etmesini istedi.
EN YÜKSEK OYU “SEÇİME KATILMAYANLAR PARTİSİ” ALDI
En büyük kazanan partinin “seçime katılmayanlar grubu” olduğu düşünülürse ve bu grubun içinde siyasetten umudunu yitirmiş, seçimlerin bir anlam ifade etmediği ve hiçbir partinin seçilmeye değer olmadığını düşünenlerin yanında, 100 bin civarında aşırı-sağcının olduğu da unutulmamalı. Aşırı sağcıların bir kesiminin ÖVP’den yana tercihlerini bu kez kullansa da önemli bir oran yeni bir lider sahneye çıkmasına dek, şimdilik pusuda beklemeye geçtiği anlaşılıyor.
Gerçek bir sol partinin oluşması özleminde olan seçmen ise mahallelerde yeni bir oluşum olan LİNKS (SOL) partisinden yana oylarını kullandı. Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) ile ittifak halinde seçime giren, liberal-sol yelpaze dünya görüşüne sahip, üst orta sınıf genç, dinamik ve çoğunlukla ilk defa siyaset deneyimi yapan insanlardan oluşan, LİNKS özellikle Moria adasında çıkan yangından sonra mültecilerle ilgili sokak eylemleriyle renk kattı, etkiledi. İklim krizi ve “Black lives matter” hareketlerinin bir devamı olarak okunabilecek oluşum, giderek harekete geçen genç nesillerin öncüsü olma iddiasında görünüyor. Seçmen, sempatisini kazanan yeni oluşuma bir şans vermek isterken, seçim süresi boyunca da tartışmalı ve kritik olan ittifak ortaklığının bundan sonraki süreçte nasıl devam edeceğini merak ediyor.
Viyana, toplumun gerçek hayattaki sorunlarını arka plana iten ve statükoyu korumak üzere bir şekilde halledilmek istenen, sessiz ve genel olarak renksiz bir seçim sürecini atlattı. Viyana seçim tarihi boyunca bu denli düşük katılım ilk defa yaşadı. Katılım oranı partilerin yüzdelerine yansıdı. Aşırı sağ partiler hariç tüm partiler oy oranlarını artırarak seçim sürecini tamamladı.