Hırsızlar mağarası
Hırsızlar Mağarası deneyinde Şerif’in de kanıtladığı gibi, ayrımcılık başlatıldığı kadar kolayca da ortadan kaldırılabiliyor, düşmanlık etkisiz hale getirilebiliyor.
Wesleyan University Press tarafından yayımlanan "The Robbers Cave Experiment: Intergroup Conflict and Cooperation" kitabının kapağı
Muzafer Sherif’in yaşamı ve sosyal psikolojiye katkıları ile ilgili ardışık 2 yazı yazmıştım. Üçüncü yazımda Sherif’in sosyal psikolojiye en önemli katkısı kabul edilen “Hırsızlar Mağarası” deneyini yazacağımı belirtmiştim. Kısmet bugüneymiş.
“Hırsızlar Mağarası” deneyi 1954 yazında Oklahoma’nın San Bois dağı eteklerinde 200 dönümlük bir kamp alanında gerçekleştirilmiştir. En yakın yerleşim yerine bile yürüyerek ulaşmanın pek mümkün olmadığı bu kamp alanına 11 yaşlarında 12 erkek çocuk 3 haftalık yaz tatili için getirilmiştir. Daha doğrusu çocuklar böyle sanıyormuş.
Çocuklar kamp alanına gelir gelmez, efsanevi kanun kaçakları Jesse James ve Belle Starr’dan esinlenerek, devrilmiş bir ağaç kütüğünün üzerine “Robbers Cave State Park” yazısını kazıyıp kampın girişine asmış. Böylece deneyin ismini de belirlemiş olmuşlar; “Robbers Cave” yani “Hırsızlar Mağarası” …
Çocukların hem parkı hem de birbirlerini tanımaya çalışırken bayrak, gömlek, arma gibi sembollerle grup “kimliklerini” hızlıca yarattıkları gözlenmiş. Dere kenarında iki yılan görmeleri gruplarının ismini de esinlemiş. Çıngıraklı Yılanlar...
Çocuklar birkaç gün içinde hem gruplarını hem de kamp alanını büyük bir coşkuyla benimsemişler. Ancak bilmedikleri bir şey daha varmış. Oklahoma City’den yine aynı yaşta 12 çocuk kamp alanının kendi bölgelerinden uzak bir noktasına yerleştirilmiş. Bu grup da kendi kimliğini hızlıca oluşturmuş ve kendilerine Kartallar ismini vermişler.
Yaz kampının bekçisi rolünü üstlenen Muzafer Sherif deneyin ayrıntılarını son derece titizlikle tasarlamış ve deneyin ilk sonuçları çok geçmeden ortaya çıkmış. İki grubun üyeleri de kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturmuş ve doğal bir şekilde astlar ve üstler belirlenmiş. Astlar üstlere koşulsuz itaat ederken, üstler onlara emir vermekten, hatta zaman zaman sert davranmaktan çekinmez olmuş.
Bu aşamanın ardından grupların tanıştırılması sağlanmış ve öğrencilerin sıradan bir izci kampındaymışçasına çeşitli spor ve eğlence dallarında yarışmaları planlanmış. Rekabetin yaratıldığı bu aşamada şaşırtıcı olarak grup üyeleri öteki grubun mensuplarına düşmanca davranmaya başlamış. Ayrıca her çocuğun normal hayattakinden çok daha iyi performans gösterdiği saptanmış. Sanki bu yaz kampında başarılı olmak bir ölüm-kalım meselesiymiş gibi…
Hatta oluşturulan rekabetçi ortamda gruplar birbirlerine zarar vermekten kaçınmamaya başlamış. Gruplar aynı yerde yemek yemek istememiş, birbirlerini aşağılayıcı sloganlar atıp şarkılar söylemiş, diğer grubun bayraklarını yakmış hatta geceleri birbirlerinin yatakhanelerini basıp çevreye zarar vermişler. Süreç tehlike sinyalleri vermeye başladığında deneyin bu aşaması durdurulmak zorunda kalınmış ve deneyin son aşaması olan “dostluk” bölümüne geçilmiş.
Muzafer Sherif 24 çocuğu sadece iki gruba ayırmanın bile aralarında düşmanlığa yol açtığını saptadığı bu deneyin son aşamasında bu durumu düzeltmenin ve o çocukları aynı noktada buluşturmanın da bir yolunun bulunabileceği hipotezini sınamıştır.
Son aşamada çocuklar yeni bir bölgeye götürülmüş, rekabet ortadan kaldırılmış ve hepsini ilgilendiren önemli sorunları birlikte çözmeye özendirilmişler. Örneğin kampın tek su kaynağı kullanılamaz hale getirilmiş. İki grup da bu durumdan zarar göreceği için muslukları birlikte onarmak için iş birliği yapmak zorunda kalmış ve kafa kafaya vererek sorunu çözmeyi başarmışlar. Böylece bir grup için başarı olan şey öteki için başarısızlık sayılmayınca huzur sağlanmış. Hatta düşmanlık o kadar gerilemiş ki gruplar dönüş yolunda aynı otobüse binmekte bile ısrar etmişler.
Hırsızlar Mağarası deneyi, sosyal psikolojinin en tartışılan konularından biri olan ayrımcılık ve ötekileştirme sorununun bir toplulukta nasıl kolayca tetiklenebileceğini, farklı gruplar arasında düşmanlığın nasıl büyük bir hızla büyütülüp savaşa dönüştürülebileceğini ortaya koyduğu için bilim tarihinde çok önemli kabul ediliyor. Dahası çözümü de kendi içinde taşıyan bir deney bu. Çünkü Şerif’in de kanıtladığı gibi, ayrımcılık başlatıldığı kadar kolayca da ortadan kaldırılabiliyor, düşmanlık etkisiz hale getirilebiliyor.
Sherif’in bu deneyi gerçekleştirmesi ile Nobel ödüllü İngiliz yazar William Golding’in benzer bir konuyu ele aldığı ünlü romanı Sineklerin Tanrısı’nı yayımlamasının 1954 yılının yazına denk gelmesi yaşamın ilginç bir tesadüfü sayılabilir. Sherif ve Golding birbirlerinden haberdar mıydı bilmiyorum.
Ancak bu deneyin etkisinden televizyon programcılarının ve politikacıların haberdar olduğu aşikardır. Örneğin bu deney Survivor yarışma programının esin kaynağı sayılıyor. Diğer yandan Gina Pery 2018 yılında NewScientist dergisine yazdığı makalede bu deneyle ABD Başkanı Donald Trump’ın toplumu bölücü–kamplaştırıcı politikalarının doğrudan bağlantılı olduğunu belirtmiştir.
Bizim ülkemizde yıllardır uygulanan kutuplaştırıcı politikaların uygulayıcıları bu topraklarda doğmuş olan Muzafer Sherif’in “Hırsızlar Mağarası” deneyinden yararlanmış mıdır bilmem. Eğer yararlanmışlarsa deneyin son aşaması olan “dostluk” bölümünü de okumuş olmalarını toplumsal uzlaşma adına “safça” umut etmek istiyorum.
- Vadedilmiş harfler 10 Ekim 2024 10:21
- Umut ayracı 26 Eylül 2024 10:24
- Fenike’den Marsilya’ya, uzodan rakıya… 12 Eylül 2024 12:41
- Bütün yollar Rom’a çıkar 29 Ağustos 2024 10:33
- Bitiş çizgisi 15 Ağustos 2024 04:54
- Çayın yolculuğu 01 Ağustos 2024 08:30
- Kafatası çağı 18 Temmuz 2024 10:00
- Çok kapılı oda 08 Temmuz 2024 10:44
- Yoldan sonra 28 Haziran 2024 09:23
- Bir “Yol” Hikayesi II 13 Haziran 2024 13:49
- Bir “Yol” Hikayesi 30 Mayıs 2024 13:20
- İçimizdeki İrlandalı 16 Mayıs 2024 12:53
- İşçiler marş söyleyerek sahneye girerler… 01 Mayıs 2024 10:10
- Emek bizim, söz bizim… 26 Nisan 2024 04:30
- Sol açık 18 Nisan 2024 11:30
- Kader kapıyı çalınca… 04 Nisan 2024 12:45
- Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin 21 Mart 2024 04:30
- İkiyüzlü ahlak kumkumalığı 07 Mart 2024 13:48
- Elde kaldı hüzün… 22 Şubat 2024 13:32
- Tüfenk üçlemesi: Mavzer 01 Şubat 2024 10:47
- Tüfenk üçlemesi: Aynalı Martin 18 Ocak 2024 11:50
- Tüfenk üçlemesi: Filinta 04 Ocak 2024 13:45
- Gayrı döner oldum 21 Aralık 2023 14:58
- Kayyum rejimi 07 Aralık 2023 12:54
- Kimdi giden kimdi kalan 23 Kasım 2023 11:01
- Eni vici vokke 02 Kasım 2023 13:04
- Şeytanın ışıltısından insanlığın karanlığına 19 Ekim 2023 09:52
- Dayanışma ezilenlerin inceliği midir? 28 Eylül 2023 12:20
- Amerikan İç Savaşı'ndan İngiltere'ye gariptos ağaçlarının hışırtısı 14 Eylül 2023 11:12
- Cehennemin kapısından Bakırköy’ün avlusuna… 31 Ağustos 2023 10:22
- Irgatın Türküsü 17 Ağustos 2023 11:32
- Yüksek Kaldırım’dan Leningrad’a bir şehrin faşizme karşı direniş senfonisi 03 Ağustos 2023 11:46
- Mississipi’den Feshane’ye derinlik ve güvenlik meselesi 20 Temmuz 2023 04:07
- Birimize bir şey olursa ne yaparız? 06 Temmuz 2023 11:31
- Mordan öte 22 Haziran 2023 12:22
- Hakikat bükücülüğü 08 Haziran 2023 11:11
- Umut yorgunluğu 25 Mayıs 2023 10:44
- “Winner” ceket mütevazı mutfağa karşı 11 Mayıs 2023 11:11
- Savaş naraları 27 Nisan 2023 10:10
- Bellek oyunları 13 Nisan 2023 10:50
- Maraş, bahtı gara Maraş 23 Mart 2023 10:48
- Aradığınız devlet bulunamadı 02 Mart 2023 12:22
- Deprem değil, binalar öldürürmüş (!) 16 Şubat 2023 08:42
- Katil uşak 02 Şubat 2023 11:01
- Suyun kokusu 19 Ocak 2023 13:45
- Timsah armudu 05 Ocak 2023 10:27
- Yılın sözcükleri 22 Aralık 2022 11:09
- Franco’dan bugüne Dünya Kupalarından elimizde kalanlar 08 Aralık 2022 11:45
- Şah mat 24 Kasım 2022 09:19
- “Gördük biz bu filmi” 10 Kasım 2022 10:54
- Hakikat yolcusu 30 Ekim 2022 11:20
- Anlatılamamış masallar 27 Ekim 2022 10:14
- "In vino veritas" diğer bir deyişle "Hakikat şaraptadır" 13 Ekim 2022 11:07
- Suskun notalar 29 Eylül 2022 11:12
- Güney Kutbunun yeniden keşfinin hüzünlü hikâyesi 15 Eylül 2022 11:09
- “Sen ben Lenin” Bir de Ahmet Abi. 01 Eylül 2022 10:39
- Börklüce’den günümüze Eyyamı Bahur ya da namı diğer Köpek Günleri 18 Ağustos 2022 10:59
- Dünyanın eksenini kaydıran Hindistan’ın küçük cevizi 04 Ağustos 2022 10:39
- Dünyanın tadı baharı 21 Temmuz 2022 08:40
- Menekşe kokusu 07 Temmuz 2022 04:24
- İnsan kokusu 23 Haziran 2022 04:12
- Tiryak-i 02 Haziran 2022 11:37
- Bahar karşılama 19 Mayıs 2022 06:26
- Hıdırellez ateşi 05 Mayıs 2022 01:05
- Yelkenler fora 21 Nisan 2022 05:20
- Sözün gücü 07 Nisan 2022 06:05
- Lombardiya’dan Ukrayna’ya kemanın tınısı 24 Mart 2022 05:34
- Zeytinin hükmü 10 Mart 2022 05:55
- Geççek 24 Şubat 2022 05:15
- Allasen söyle nedir aşkın aslı astarı! 09 Şubat 2022 23:45
- Erguvan kokusu 27 Ocak 2022 05:49
- (N)isyan 13 Ocak 2022 04:53
- Yaşamın ağırlığı 30 Aralık 2021 05:42
- Kuşaklar boyu insan hakları 16 Aralık 2021 05:03
- Savaşı Durduran Kadınlar: Lili ve Marlen 02 Aralık 2021 04:23
- Herkesin bir Ahmet Kaya’sı vardır 18 Kasım 2021 04:00
- Şaka mı, şeker mi, yoksa patates mi? 04 Kasım 2021 05:43
- Memeli Zeus 21 Ekim 2021 06:51
- Son Bakış 07 Ekim 2021 05:30
- Kırmızı 22 Eylül 2021 23:43
- Asuman’dan Antonis’e Ege’nin iki yakası 09 Eylül 2021 04:46
- Her ekalliyeti düşünüyorum 26 Ağustos 2021 04:04
- Dezenfektan aşkı 12 Ağustos 2021 06:12
- Nomadland’den Rosetta’ya Göçebe Ruhlar 29 Temmuz 2021 06:35
- Lavinia 14 Temmuz 2021 23:08
- Ruhumda Sızı* 01 Temmuz 2021 06:46
- “Y” 17 Haziran 2021 06:06
- Vurmayın öldüm 03 Haziran 2021 03:56
- Gözümün nuru 20 Mayıs 2021 06:11
- İmgenin suskunluğu 06 Mayıs 2021 05:56
- Ruhlar Mezbahası İyi Günler 22 Nisan 2021 03:34
- Şiirci Geldi Haaanıım… 08 Nisan 2021 00:00
- Ata Abi 25 Mart 2021 05:08
- “Yurtsama”dan “gündedün”e “nostalji”nin çağrıştırdıkları 10 Mart 2021 23:20
- Gönülçelen kelimeler atlasım 25 Şubat 2021 05:00
- Harfiyat 10 Şubat 2021 22:41
- Utanç ne yana düşer usta... 28 Ocak 2021 04:20
- “... Ve Herkes için Adalet” 13 Ocak 2021 23:15
- Yattığınız yer incitmesin… 31 Aralık 2020 04:38
- San(a)saryan’dan Su’ya Mahsus Mahaller 09 Aralık 2020 22:44
- Ölüm, adın kalleş olsun… 26 Kasım 2020 04:03
- Depremin ruhsal sarsıntısı 12 Kasım 2020 04:59
- Notaların savaşla hesaplaşması 29 Ekim 2020 05:11
- İyi ki TTB var! 01 Ekim 2020 06:30
- Heybeliada Sanatoryumundaki Hayalet 17 Eylül 2020 00:02
- Otokinetik etki ve norm oluşturma 03 Eylül 2020 05:06
- Ödemişli Muzaffer’den Amerikalı Sherif’e 20 Ağustos 2020 00:51
- Uygun adım marş!… 06 Ağustos 2020 05:18
- ERK-EK 23 Temmuz 2020 04:57
- İçimdeki yangın 09 Temmuz 2020 05:18
- Dededen toruna “Barış”ın inşası 25 Haziran 2020 01:00
- Esaretten kaçan köleden hasta, kamçıdan tedavi üretmek 11 Haziran 2020 00:00
- Kerli ferli yalanlar ve sosyal uyum 28 Mayıs 2020 00:00
- Elma dersem çık… 14 Mayıs 2020 00:30
- Yaşam için ölüme yatanlar 30 Nisan 2020 02:08
- Bastırılan geri döner 16 Nisan 2020 00:00
- Miasmadan Covid-19’a sağlıkçıların salgından korunma önlemleri 02 Nisan 2020 02:49
- Şimdiki zamanda bir distopya: Covid-19 18 Mart 2020 20:30
- Şehitler tepesi 05 Mart 2020 00:30
- Özlerimize kıymayın efendiler! 20 Şubat 2020 00:30
- Acının tonu 06 Şubat 2020 00:00
- Başlarken… 29 Ocak 2020 23:20