14 Ekim 2020 21:30
/
Güncelleme: 15 Ekim 2020 05:43

CHP’den Melen Barajı Raporu: Atıl durumda olan, su tutamayan, işlevsiz bir baraj

Melen Barajı'na ilişkin CHP heyeti tarafından hazırlanan raporda "Ne yazık ki bugün elimizde büyük bir yatırım sonrası atıl durumda olan, su tutamayan, işlevsiz bir baraj bulunmaktadır” denildi.

CHP Grup Başkanlığının görevlendirmesi ile CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek başkanlığında, milletvekilleri Hasan Baltacı, Özgür Karabat, Turan Aydoğan, Emine Gülizar Emecan, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu ve Hüseyin Yıldız’dan oluşan araştırma heyeti, İstanbul’a su sağlamak üzere projelendirilen Melen Barajı’nda yaşanan gecikmeleri ve aksamaları yerinde inceledi.

Heyet bugün, yaptığı incelemelerle hazırladığı Melen Barajı raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Açıklamada Melen Barajı ile ilgili yaşanan aksaklıkların uzun süredir gündemi meşgul ettiği belirtilerek, “Bu aksaklıklar neticesinde Melen Barajı’nın bir türlü işletmeye alınamaması İstanbul’un ‘Su Temin Planı’nı bozmuş durumdadır. Günümüzde ortaya çıkan yeni durum ise uzun süreli olarak İstanbul’un ‘Su Temini Güvenliği’ni riske sokmaktadır” denildi.

MELEN BARAJI'NIN İŞLEV KAZANMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Melen Barajı için ilk önce zemin oturmalarına daha toleranslı bir baraj tipi olan “kaya dolgu” baraj tipi önerildiği, daha sonra, nedeni bilinemeyen bir kararla “Silindirle Sıkıştırılmış Beton” (SSB) baraj tipinin seçildiği belirtilen açıklamada şu hususlara değinildi:

“Bu karardan sonra bu barajın  taşıma gücü yeterli olmayan bir zeminde inşa edilmesinin neden olacağı oturmalara karşı zemin iyileştirilmesi yapılmaya çalışılmıştır. Açıkça zemin baraj tipine uygun hale getirilmeye çalışılmıştır. Baraj inşaatından önce zemin iyileştirme amaçlı bir enjeksiyon çalışması yapılmıştır. Fakat bu çalışma sırasında yapılan hatalar nedeni ile zemin iyileştirmesi, amacına ulaşmamıştır. İyileştirme çalışmalarının başarıya ulaşıp ulaşmadığı yeterince kontrol edilmeden SSB baraj inşasına başlanmıştır. Barajın zemininin Jeoteknik Değerlendirme çalışmalarını yapan yerli bir firma inşaata engel bir durum bulunmadığının tespitini yaparken Avusturya merkezli şirket analizlerini sahip olduğu hibrit teknolojisi sayesinde ses ve ışık yardımıyla gerçekleştirip zeminin dezavantajlarını net bir biçimde ortaya koymuştur. Bu durumun ortaya çıkartacağı sakıncalar Müşavirlik firması tarafından DSİ Bölge Müdürlüğüne iletilmiş ancak dikkate alınmamıştır. Barajdaki deformasyonlar, zeminin taşıma gücünün bu ağırlıktaki baraj gövdesini taşıyamamasından ileri gelmektedir. Diğer bir deyişle baraj gövdesindeki proje değişikliği kesinlikle yanlış olmuştur.

Bundan hareketle:

  1. Baraj gövdesinde çatlakların oluşmasından sonra Melen Barajı’nın aks yeri jeolojisi ve zemin emniyeti konusunda yapılan teorik incelemeler temel zemininin güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu güçlendirme çalışmasında öncelikle zeminin konsolidasyon enjeksiyonunu alış yapıp yapmayacağı belirlenmelidir.
  2. Zeminin istenilen alışı  yaptığı tespit edildikten sonra eğik enjeksiyonlarla mevcut baraj gövdesi zemini konsolide edilerek güçlendirilmeli, baraj çatlakları da uygun malzemelerle kapatılmalıdır.
  3. Zeminin alış yapmaması durumunda ise derhal yeni bir aks yeri tespit edilip yeni bir dolgu baraj tipine geçilmesi zorunludur. Mevcut temel zemininin güçlendirilmesi ile ilgili daha detaylı incelemelerin ve çalışmaların yapılması öncelikli görünmektedir.

Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra Melen Barajı’nda yeni ihale edilen güçlendirme yapısının gerekli olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bugün elimizde büyük bir yatırım sonrası atıl durumda olan, su tutamayan, işlevsiz bir baraj bulunmaktadır.”

“İSTANBUL HALKININ PARASI EHLİYETSİZ, LİYAKATSİZ YÖNETİCİLER ELİYLE ÇÖPE ATILDI”

İşin finansal boyutu da bulunduğu vurgulanan açıklamada, “Bu baraj da her yatırımda olduğu gibi bu ülkenin kaynakları, vatandaşın vergileri ile yapılmaktadır. Aşağıdaki tablo İstanbul’un, İstanbul halkının parasının ehliyetsiz, liyakatsiz yöneticiler eliyle nasıl çöpe atıldığını göstermektedir. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Devlet Su İşlerine (DSİ) bugüne kadar Melen Barajı için;

  • 21.5.2007 tarihinde; 144 milyon 500 bin dolar yani o günkü karşılığı olan 190 milyon TL,
  • 08.5.2014 tarihinde; 96 milyon 700 bin dolar yani o günkü karşılığı olan 200 milyon TL,
  • 31.5.2016 tarihinde; 67 milyon 800 bin dolar yani o günkü karşılığı olan 200 milyon TL ödemiştir.

Melen Barajı için İSKİ tarafından DSİ’ye ödenen ücret olan 309 milyon doların bugünkü karşılığı yaklaşık 2,5 milyar TL’dir. İstanbul halkının 2,5 milyar TL’sidir” denildi.

“İSTANBUL’UN SU GÜVENLİĞİNİ UZUN DÖNEM TEHDİT EDECEK BİR DURUM…”

Türkiye’nin en köklü kurumlarından olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün uzun bir dönemdir partizanca atamalar sonucu büyük kan kaybettiği, ehliyetsiz ve liyakatsiz yöneticiler eliyle böyle sorunlu projeler ürettiği dile getirilen açıklamada şöyle denildi:

“Cumhuriyetin en önemli kurumlarının bu noktaya sürüklenmemesi gerekirdi.  Atatürk Barajı’nı, Keban Barajı’nı, Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki devasa barajları yapan Devlet Su İşleri’nin böyle küçük ölçekli bir barajın altında bir mühendislik hatasıyla kalması hepimizi derinden üzmüştür. Türkiye’nin sorunları çözecek üniversiteleri ve bilim insanları vardır. Ancak AKP zihniyetinin sebep olduğu bu tahribat Melen Barajı Projesinde de kendini göstermiş ve İstanbul’un Su Güvenliğini uzun dönem tehdit edecek bir durumu ortaya çıkartmıştır.

Kanal İstanbul Projesi ile devre dışı kalacak olan İstanbul’un su kaynaklarından Sazlıdere Barajı’ndan alınan yıllık verim 55 milyon metreküp, yine Kanal İstanbul Projesi ile büyük oranda risk altına girecek olan Terkos Barajı’nın yıllık verimi ise 142 milyon metreküptür. Havzalar bize emanettir. Sonsuza kadar korunması zorunludur. İstanbul’un su havzalarının daraltılması asla kabul edilemez.” (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et