‘Çocuğuma kendi telefonumu vererek işe gidiyorum’
Tuzla'da konuştuğumuz, ikisi ikiz 3 çocuğu olan bir veli, ikizlerden birinin tablet ile bağlandığını diğer çocuğuna da kendi telefonunu vererek işe gittiğini söyledi.
Fotoğraf: MA
İlknur HAYLAZ
Sırma DOLAR
İstanbul
Tuzla’nın Aydınlı ve Konaşlı Mahallelerinde, uzaktan eğitim hakkında sohbet ettiğimiz velilerin en çok yakındığı konu tablet ve bilgisayar eksikliği oldu. Veliler, uzaktan eğitim sürecinin ev ekonomilerine ekstra yük getirdiğini, bu süreçte desteğe ihtiyaç duyduklarını sıkça vurguladılar.
‘İNTERNET DESTEĞİ VERİLMELİ’
İkisi ikiz 3 çocuğu olan bir veli, ikizlerden birinin tablet ile bağlandığını diğer çocuğuna da kendi telefonunu vererek işe gittiğini söyledi. Veli “Asgari ücret ile geçiniyoruz. Bu süreç haliyle yük oluyor. Oğlumun sınıfı 30 kişilik bazen derse 7 kişinin katıldığını görüyorum. İnterneti olmayan evler var. Bu süreçte internet ve bilgisayar desteği verilmeli.” dedi.
‘OKULA GELİNCE VİRÜS VAR’
Biri lise 3, diğeri lise 4’e giden iki çocuğu olan bir başka veli uzaktan eğitimin kendilerini hem ekonomik olarak hem de eğitimden verim alma konusunda sıkıntıya soktuğunu ifade etti. Lise 4. sınıfa giden çocuğunun okula başladığını belirten veli şunları söyledi: “Çocuklarımız okula gitmeliydi. Yolları açıyorlar, barajları açıyorlar, turistleri alıyorlar, virüs yok. Ama okula gelince virüs var. Eşimin aldığı 1800 lira emekli maaşı, bize mi bakacak, mutfağa mı bakacak yoksa çocuğu mu okutacak. Geçinmek zor. Neden bütün yük kadınların omzunda?”
‘TEDBİRLER ALINSA ÇOCUĞUMU OKULA GÖNDERİRİM’
1. ve 7. sınıfa giden iki çocuğu olan bir veli kendisi çalıştığı için evde kalan çocuklarının dersleriyle ilgilenemediğinden şikayetçi. “Ben çalışıyorum çocuklar evdeyken çok zor oluyor” diyen veli şöyle devam etti: “Bilgisayarları olsun istiyorum ama çocuklar telefonla bağlanıyor. Uzaktan eğitim keşke olmasaydı. Evimde internet çekmediği için çocuklar derse tam giremiyor. Pandemi döneminde çocuğu da okula bu şekilde gönderemem, hastalık var. Tedbirler alınsa çocuğumu okula gönderirim.”
‘EN KÜÇÜK ÇOCUĞA SIRA GELMİYOR’
Küçük çocuğuna, ağabeyi ve ablasından sıra gelmediğini belirten bir başka veli ise “Oğlum üniversite 1. sınıf, kızım lise 2. sınıf, küçüğüm 6. sınıf. Kızım telefonda derslerine giriyor. Büyük oğlum bilgisayardan bağlanıyor. Küçük de daha hiç dersine giremedi” diyor. Çalıştığı için küçük çocuğuna derslerinde ablasının yardımcı olduğunu söyleyen veli, “Ama abla nereye kadar. Zaten lise 2 olduğu için kendi dersleri ağır kendi derslerine odaklanıyor. Ben de sabah gidip akşam geliyorum. Geldiğimde de bir ev sorumluluğum var. Oğlumun herhangi bir bilgisayarı veya tableti olsaydı, direkt girer derslerini yapardı ama olmadığı için yapamadı” dedi.
‘OKUMA YAZMA BİLMEYEN VELİ VAR’
Online eğitim sistemi sıkıntılarına 5 tane yeğeninin yaşadıklarından tanık olduğunu söyleyen bir kadın, “Ailesi okuma yazma bilmeyen çocuklar var. Yüz yüze eğitim başlasın artık. Yeğenim, babasının telefonundan bağlanıyor, babası işe telefonsuz gidiyor. Benim çevremde gördüğüm hiç kimsenin evinde tablet, bilgisayar yok. Türkiye’nin eğitimi yerlerdeydi, şimdi tamamen dibe vurdu diyebiliriz” dedi.
‘EŞİM İŞYERİNDEN BİLGİSAYAR GETİRİYOR’
Uzaktan eğitimde kadınların evdeki eğitimci olduğunu söyleyen veli, “Kızım 7, oğlum 5. sınıfa gidiyor. Geçen dönem 6 ay kaybettiler zaten, bu dönem de verimli geçmiyor. Eşim iş yerinden bilgisayar getiriyor. Diğer çocuğum amcasının bilgisayarını kullanıyor” diyerek derleme toplama bir şekilde dersleri takip etmeye çalıştıklarını söyledi.