Demokrasi için Birlik: Kuzey Kıbrıs halkının seçim hakkına müdahale kabul edilemez
Demokrasi için Birlik, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin Kıbrıs seçimlerine müdahalesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada Kıbrıs halkının iradesine dönük müdahaleye karşı dayanışma mesajı verildi.
Fotoğraf: Evrensel
Demokrasi İçin Birlik (DİB) hafta sonu ikinci turu gerçekleştirilecek KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklama yaptı. Seçim öncesi dönemden itibaren AKP’nin siyasete müdahalelerde bulunduğu ifade edilen açıklamada İsmet İnönü’nün “Kurtarmasına kurtaralım da, ondan sonra sizi bizden kim kurtaracak?” sözlerine atıf yapıldı.
“Uygun bir iktidar kimyası yakaladığını düşündüğünde Libya’dan Suriye’ye, Iraktan Azerbaycan’a geniş bir coğrafyada faaliyet göstermekten imtina etmeyen bu zihniyet şimdi de Kıbrıs’a yüklenmektedir” denilen açıklamada Maraş’ın kısmen açılmasına dair de değerlendirmeler yer aldı:
“Müzakerelerde toprak tavizi olarak verilmek üzere metruk ve yağmalanmış şekilde elde tutulan Maraş bölgesinin, zaten TSK ve KKTC askerî kurumlarınca kullanılan plaj kısmının göstermelik şekilde ‘halka açılmasının’ Kuzey Kıbrıs halkı nezdinde ‘iç işlerine müdahale’ dışında hiç bir anlamı yoktur. Uzun sahil şeridine sahip ada halkının, çoğu Türkiye’ye bağımlılık nedeniyle ithal edilen ekonomik sorunların çözümü, barış ve huzur ortamının sağlanması dışında, en son ihtiyaç duyacağı şey bir kaç kilometrelik yeni bir plajdır.”
Kuzey Kıbrıs halkının demokratik seçim hakkına müdahalenin kabul edilemeyeceğini ifade eden DİB açıklamasının devamında şunlara yer verdi:
“Kuzey Kıbrıs halkının; tüm müdahalelere rağmen, demokratik tercih hakkını kullanarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde çözüm yanlısı adaylara çoğunluk vermesini, Türkiyeli demokratik güçler olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Bu olumlu yaklaşımın bu hafta sonu yapılacak 2.tur seçimde de, daha büyük katılım ve daha büyük destek ile devam edeceğine ve demokrat güçlerin zaferi ile sonuçlanacağına inanıyoruz. Kuzey Kıbrıs’a, doğal nüfus dengesini bozacak şekilde nakledilen ve yerli nüfusu asimile etmeyi amaçlayan topluluklar ile ihraç edilmek istenen şoven ve uzlaşmaz politikalar kabul edilemez. Daha ileri gidip vatandaşlık verilerek ithal edilen tarikatçı kadrolar ile Kıbrıs’ın geleneğine uymayan tarikat oluşumlarını aşılama çabalarının, Kuzey Kıbrıs halkı tarafından reddedileceğini düşünüyoruz. Para karşılığı seçmen devşirme uygulamalarına karşı gerekli cevap bu seçimde mutlaka verilecektir.
TC Büyükelçiliği’nin, mevcut ve meşru Cumhurbaşkanı’nın seçimlere katılmaması için kendisi ve ailesine yönelttiği tehdit hiç bir şekilde kabul edilemez. Cumhurbaşkanı’nın konuya ilişkin olarak bilgi almak üzere makamına davet ettiği TC Büyükelçisinin bu davete icabet etmemesi de diplomatik teamüle uymadığı gibi Türkiye’nin KKTC’ye yaklaşımının somut bir göstergesidir.
Türkiyeli demokratik güçler olarak, Kuzey Kıbrıs halkının özgür iradesi ile kendi seçimini yapabilme hakkına saygı duyuyor, destek ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz.” (HABER MERKEZİ)