Dikili'de bine yakın köylü belediyenin işletmek istediği kum ocağına karşı yürüdü
İzmir Dikili'ye bağlı Deliktaş köyünde belediyenin işletmek istediği kum ocağına karşı yüzlerce köylü yürüyüş yaparak tepki gösterdi.
Fotoğraf: Oben Ulu (Arşiv)
İzmir Dikili’de Deliktaş köylüleri, belediyenin işletmek istediği kum ocağına karşı eylem yaptı. Yürüyüş yapan yüzlerce köylü “Yerin üstü altından daha değerlidir”, “Doğa katliamına hayır”, “Çevreyi hor gören geleceği zor görür” yazılı pankartlar taşıdı. Köylüler “Havama suyuma toprağıma dokunma” sloganları ile kum ocağı projesini protesto etti.
"BURASI BAMYA KÖYÜ, ZEYTİN KÖYÜ"
Ajans Bakırçay'da yer alan habere göre, proje ile ilgili konuşan Deliktaş’ta yaşayan Hasan Hüseyin Akkuş, projenin hayata geçmesi halinde üreticilerin çok zarar edeceğini söyledi. Akkuş, "Burası belediyenin ariyet ocağı diye ruhsat aldığı bir yer. Daha önceki belediye başkanı buradan ruhsatsız izinsiz malzemeler almış, sonra şikâyet üzerine kapatılmış. Şu anki belediye başkanı buraya 100 dönümü kapsayacak şekilde yeni bir ruhsat aldı. Kendisi yılda buradan 170 bin ton malzeme çekeceğini söylüyor bu projede. Ama etrafta ağaçlara zarar vermeden bunu yapabileceklerini iddia ediyorlar. Biz tüm köylü tek vücut olduk. Bu işi istemiyoruz" dedi. Seslerini duyurmak için bir araya geldiklerini anlatan Akkuş, belediye yetkililerine şöyle seslendi: "Burası bamya köyü, zeytin köyü. Şakran’da yaşanan manzara belli. Oradaki üreticiler de zarar etti. Köyümüz toz içinde kalacak."
"DOĞANIN YOK OLMASINA RAZI DEĞİLİZ"
Köylülerden Servet Sever de zeytin ve bamya ürettiğini belirterek tüm vatandaşların kaygılı olduğunu ifade etti. Köylünün geçim kaynaklarının yok edildiğini ileri süren Sever, "Hayvancılık ve arıcılık bitecek. Köylü kaygı içinde. Belediye başkanından bu işten vazgeçmesini istiyoruz. Bu köyde 3 bin kişi yaşıyorİşimiz elimizden alınınca nereye gideceğiz?" diye konuştu.
Dikilili Avukat Yusuf Yılmaz projeden son anda haberdar olduklarını söyleyerek, 12 Ekim tarihinde İzmir 1. İdare Mahkemesi'ne yürütmenin durdurulması talepli dava açtıklarını kaydetti. Alanda yaklaşık 50-60 yaşında çam ağaçları bulunduğunu ifade eden Yılmaz, "Şantiye alanı köyün yerleşim yerine yalnızca 290 metre mesafededir. Köyde yaşayan insanların büyük çoğunluğunun geçim kaynağı tarım ve hayvancılık faaliyetleri olduğu için proje bu faaliyetleri bitirme noktasına getirir. Ben bu köylüyüm. Projeye ÇED raporu gerekli değil diye görüş verilmiş. Ama bu kadar ağaçların olduğu bir bölgede ÇED raporu nasıl gerekmez" dedi.
“TEMİZ HAVA İSTİYORUZ”
Projeye karşı çıkmak için köylülerin yaptığı eylemde kadınlar ön sıralarda yer aldı. Deliktaş'ta yaşayan Melek Dalkılınç (56), "Akıtmayın gözümüzden yaşları, yıkmayın güzel kayaları. Çam mantarı toplarım koronadan kendimizi koruruz. Maden istemiyoruz. Köyümüzü satıyorlar. Meramızı satıyorlar. Biz temiz hava istiyoruz. Toprağımızın satılmasını istemiyoruz" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)