19 Ekim 2020 01:26 Güncelleme: 19 Ekim 2020 07:49

Tazminatları için direnen madenciler: Mahkeme kararı var ama adalet yok

Mahkeme kararına rağmen adaletin sağlanamadığını belirten Somalı madenciler adalet sağlanana kadar direnişlerine devam edeceklerini vurguluyor.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Eda AKTAŞ
Dilek OMAKLILAR
Manisa

Ödenmeyen ücretleri ve tazminatları için Soma ve Ermenek’ten başlattıkları Ankara yürüyüşü engellenen işçilerin direnişi sürüyor. Ermenekli işçiler Cenne ocağında direnirken Soma’daki işçiler ise Salihli’ye kadar gelebildi. Açtıkları davaları kazanmalarına rağmen adaletin sağlanmadığını belirten Somalı işçiler Ankara yürüyüşlerine devam edeceklerini vurguladı.

Geçtiğimiz günlerde Soma ve Ermenek’te maden işçileri ve sendika yöneticilerinin de aralarında olduğu bir heyet, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürü Hüseyin Erdoğan ile görüştü. Ancak görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmadı.

"BAKANLIK GÖRÜŞMEYİ KABUL ETMEDİ"

TKİ Genel Müdürü ile görüşmek için Ankara’ya giden heyet içinde yer alan işçilerden Yavuz Yıldıran, önce Meclise gittiklerini, orada CHP, HDP, İYİ Parti ile görüştüklerini fakat AKP ve MHP’nin vekilleriyle görüşmediklerini söyledi. Ankara’ya Manisa Valisinin “Enerji Bakanlığıyla görüşeceğim” demesi üzerine gittiklerini ifade eden Yıldıran, bakanlığın görüşmeyi kabul etmediğini ve bu yüzden TKİ ile görüştüklerini söyledi.

“TKİ Genel Müdürü oyalamaya dönük ifadeler kullandı. Bizim talebimiz net, onlar da ödeme için kendilerinin karar vermeyeceğini ilettiler. Kömür sektöründeki devletin kurumu nasıl böyle sorumlu olmuyor anlamıyoruz. Bu sorunun çözümü TKİ’dir, Enerji Bakanlığıdır. Bir çözümsüzlük var ve bunu çözmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz umarım duyulur” diyen Yıldıran bakanlığın hiçbir şekilde adım atmamasından şikayetçi. Güvenlik güçlerinin yürüyüşe engel olmasına tepki gösteren Yıldıran mezarlığı göstererek, “Şehit madenci arkadaşlarımızın durduğu yer burası, bizi de diri diri buraya hapsettiler. Biz elimizden geldiği kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

"ŞİRKET İSMİNİN DEĞİŞMESİNDEN DOLAYI HAKLARIMIZI ALAMADIK"

2007 yılında Uyar Madencilik’te yaşanan patlamada bacaklarını kaybeden İdris Sarıkaya, arkadaşı Ali Kandemir’in de aynı patlamada gözlerini kaybettiğini belirtti. 30 ay tedavi gördüğünü söyleyen Sarıkaya zor süreçlerin ardından 2010 yılında malulen emekli edildiğini ifade etti. 2007-2008 yıllarında şirketin mağduriyetlerin giderileceği sözünü hatırlatan Sarıkaya şöyle devam etti: “En son haklarımızı istediğimizde ‘Gidin hukuki yoldan arayın’ dediler. Biz ısrarcı olunca, ‘Ölmediniz başımıza bela kaldınız, hukuktan ne çıkarsa biz onu veririz’ dediler. 2011 yılında lehimize sonuçlandı, adımıza tazminatlar çıktı. Ama şirketin aynı adres üzerinde 5 defa şirket ismi değiştirmesi ve mallarını başkasına aktarması sonucunda haklarımızı alamadık.”

"BİZİ BURADAN SALMIYORLARSA ÇÖZÜMÜ BURAYA GETİRSİNLER"

2015 yılında da Meclise gittiklerini aktaran Sarıkaya, sorunun çözümü için bir defaya mahsus olmak üzere ödemenin kamu tarafından yapılıp şirketten tahsil edilmesi yönünde hazırlanan yasa teklifinin iktidar partisi tarafından reddedildiğini söyledi. Emsal olabileceği gerekçesiyle teklifin reddedildiğini ifade eden Sarıkaya umutlarını yitirmediklerini, kazanılmış tazminatlarının ödenmesi için tekrar yürüyüş başlattıklarını belirtti. “Bizim muhatabımız polis, jandarma değil. Bizim sorunumuzu kim çözecekse o muhatap olsun” diyen Sarıkaya şöyle devam etti: “Herkes alın terini, rızkını istiyor. Ama bir kişi ama 100 kişi muhakkak Ankara’ya ulaşacağız. Bizi oyalamasınlar. Defalarca sözler verildi tutulmadı. Bıktık artık. Bizi jandarma, polis aracıyla çevirmesinler. Gelsinler burada bu işe çare bulsunlar, bizi buradan salmıyorlarsa çözümü buraya getirsinler.”

"HER AY NASIL GEÇİNECEĞİZ KAYGISI YAŞIYORUZ"

Sarıkaya ile aynı kazada gözlerini kaybeden Ali Kandemir ise, “Beni bastona mahkum ettiler ama şirketi hiçbir şeye mahkum etmediler. Davamızı kazandık. Hem iki göz hem iki bacak vermişiz, hukuki süreci sürdürmüşüz ama artık adeta adalet dilenmeye başladık” diyerek çözümsüzlüğe tepki gösterdi. Kendilerinin her gün ‘Ayı nasıl geçireceğiz’ kaygısı yaşamalarına karşın patronun lüks hayat yaşadığını belirten Kandemir, “Onlar cebinde milyarlarca parayla gezerken biz çocuğumuza 1 lira para veremiyorduk. Bu adalet mi” diye sordu. “Benim gözüm gittiyse arkadaşların ciğeri gitmiştir. Mutlaka herkesin sorunu var. Hepimizin istediği bir an önce hakkımızı versinler” diyen Kandemir sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

"PANDEMİ GEREKÇESİ İLE YÜRÜYÜŞÜMÜZ ENGELLENDİ"

Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu da “Pandemi gerekçesi ile yürüyüşümüz engellendi. Ancak biz işyerlerinde pandemi kurallarına uyulmuyor, acil önlemler alınsın diyerek dilekçeler verdik onlara hiçbir yanıt gelmedi. İşçi çalışırken sıkıntı yok, pandemi önemli değil, hakkımızı aradığımız zaman engel çıktı” dedi. 

TKİ ile yapılan görüşmeye de değinen Aksu, “Bize Enerji Bakanlığının tam yetkilendirdiği bir kurulun görüşme yapacağı söylenmişti. TKİ Müdürü ve TKİ’deki avukatların olduğu bir toplantı yapıldı. Siyasi irade bana öde derse öderim demiş. Biz zaten ona umut bağlamadık. Öneriyi ciddiye almıştık, fakat bu gelişme olmadı. Ankara yürüyüşümüze devam edeceğiz” diye konuştu.

"DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Uyar Madencilik Sahibi Azim Uyar’a iki maden ruhsatının verildiğini ifade eden Aksu, “Patronların kömürden kazandığını işçiye değil de yatırımlarını genişletmeye harcayan mevcut siyasi iktidarın yerel taşıyıcı kolonlarından birisi. Bu Uyar patronu da Elvan’la yakın ilişkili. 748 işçinin 8 yıldır tazminatları ödenmiyor. Böylesi bir düzeni değiştirmeye dönük idareyi Ermenek ve Soma işçileri ortaya koyuyor” dedi.

Temmuz ayında Mecliste kabul edilen “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”yle “Işıklar, Atabacası ve Geventepe Maden Ocaklarında çalışan, yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kıdem tazminatını hak edecek bir şekilde işten ayrılan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatları bu işletmelerdeki çalışmaları dikkate alınarak hizmet birleştirmesi yapılıp ödeneceği” belirtilmişti. Yasa 2014 sonrasını kapsadığı için Uyar Madencilik kapsam dışında kalmıştı.

“Uyar maden işçisi yasadan yararlanamıyor. Sendikanın avukatları buna itiraz taslağı hazırladı ve CHP ile paylaştı. CHP de bundan 3 hafta önce Anayasa Mahkemesinin yasanın kısmi olarak iptali ve diğer rödovanslı sahaları kapsamasına dönük bir anayasa mahkemesi başvurusu yaptı. Anayasa Mahkemesi taammüllerine bakıldığında bazen 2 ayda karar verebiliyor, bazen 1 yılı bulabiliyor. İşçilerin aciliyetleri fazla ve yasanın sonucunda olumlu olmayacağı durumuyla da direnişi başlattık” diyen Aksu işçiler haklarını alana kadar her türlü zorluğa karşı direneceklerini söyledi.

Reklam