TEMSA işçisi: Ekmek aslanın ağzında bile değil
"Diyorlar ki Avrupa şura bura bizi kıskanıyor. Keşke kıskansa fakat Türkiye’de kıskanılacak bir şey yok. Ülkesini seven birisiyim fakat bu şartlarda yaşamak zor."
Fotoğraf Temsa'nın tanıtım videosundan alınmıştır.
TEMSA işçisi
Adana
Merhaba Evrensel okurları.
Ben Adana’da TEMSA fabrikasında çalışan bir işçiyim. Ne yazık ki pandemi, kriz ve dışarıda yaşanan savaşlardan dolayı kötü şartlarda yaşıyoruz ve bundan ötürü hayatımızda bir belirsizlik var. En başta çalıştığım fabrikada yaşanan belirsizlikler geliyor. Konkordato var, satanın sattığı belli değil, alanın aldığı belli değil. Halen net bir açıklama yok. Konkordato devam ettiği için fabrika iş yapmakta sıkıntı yaşıyor. Bankalardan kaynaklı yaşadığı sorunlardan ötürü para akışı sağlanamıyor.
Hayatımızdaki belirsizlikler sadece çalıştığımız fabrikalardan da ibaret değil. Önümüzdeki süreçte Amerika’nın seçimleri de var. Seçimlerde ne olacak belli değil. Kazanan kişi Türkiye’yi destekleyecek mi yoksa yaptırım mı uygulayacak bilmiyoruz. Ama sonuç ne olursa olsun bundan etkileneceğimizi biliyoruz. Diğer taraftan Suriye, Azerbaycan-Ermenistan ve Yunanistan derken bütün sınır komşular ile savaş halindeyiz. Resmen savaş ekonomisinde yaşıyoruz. Önceden 38 TL’ye aldığım mısır yağını şimdi 55 TL’ye alıyorum. Yaşadığımız şehir Adana, yazın aşırı sıcak oluyor, evde klima açmazsak duramıyoruz. Önceki yıllarda klima açtığımızda bile 170-180 TL elektrik faturası gelirken şimdi biraz havalar serinlediği için klimayı pek açmıyoruz ama gelen fatura 230 TL. Her şeye bu kadar zam gelirken benim aldığım maaş aynı.
Dolar olmuş 8 TL ve bu normalmiş gibi karşılanıyor ama memlekette her şey dolar üzerinden ilerliyor. Okullar açıldı, okula giden çocuğum var. Okuldan ayrıca kaynak kitap isteniyor, o ayrı bir masraf. Okullarda bilimsel eğitim olmalı. Çocuklar sadece yemeği pişirmeyi değil, nasıl piştiğini de öğrenmeli. Eskiden bir söz vardı ‘Ekmek aslanın ağzında’ diye. Şimdi ekmek aslanın ağzında bile değil, çok uzaklarda. O ekmeğe ulaşmak için belli bir yol katetmek lazım fakat o yolları katetmek de paralı. Otoyol parası, köprü parası derken ekmeğe bir türlü ulaşamıyoruz. Sonra diyorlar ki Avrupa şura bura bizi kıskanıyor. Keşke kıskansa fakat Türkiye’de kıskanılacak bir şey yok. Ülkesini seven birisiyim fakat bu şartlarda yaşamak zor. Gönül ister ki biz de dünyaya hitap eden bir ülke olalım.