100 milyar avroluk teşvik paketi açıklanan Fransa'da işçiler işten atılıyor!

Haydar TURAN
Strasbourg CGT Punch Fabrikası Şube Sekreteri & Strasbourg CGT Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

Macron hükümetinin açıkladığı 100 milyar avroluk teşvik paketi işçi ve emekçilerden daha çok şirketleri desteklemek için yapılmaktadır. Bu ise işçilerin iş güvenliğini garantileme anlamına gelmemektedir.

Kapitalizmin içerisindeki bulunduğu ekonomik kriz süreci, Kovid-19 virüsüyle birleşince işçi sınıfına, halka önümüzdeki günler ve aylar içerisinde daha kötü koşullar dayatılacağının şimdiden tahmin etmesi zor olmasa gerek.

Özel sektör başta olmak üzere “Renault, Peugeot, Airbus, Smart, Auchan, Courtepaille” gibi onlarca firma işten çıkarmalar yapacağını duyurdu. Bu listenin önümüzdeki günlerde daha da uzayacağının sinyalleri verilmeye devam edilmektedir.

Daha önce Continental, Goodyear, Whirpool ve Ford gibi binlerce işçinin çalıştığı fabrikaların kapatılması üzerine, güncel olarak Béthune şehrinde bulunan Bridgestone lastik fabrikasının da kapatılacağı açıklandı. Ve her zaman olduğu gibi aynı hikaye anlatılmakta, büyük şirketler hükümetler tarafından bol miktarda milyarlık teşvik paketleri alarak daha sonra ucuz iş gücü olan başka ülkelere üretimi kaydırmakta ve Fransa’daki üretimlerinin bir kısmını veya tamamına son vermektedirler.

Bridgestone firmasının kapanacağının duyurulduğu süreçte, Ekonomi bakanı Bruno Le Maire, “Bu bir ihanettir korkunç bir karar” açıklamasında bulunmuştu. Hükümetin diğer üyeleri de bu tür açıklamalar dile getirdi. Daha önce ki yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz gibi, sonuç olarak söylemden öteye gitmeyen bu konuşmalar sonrası her zaman olduğu gibi birçok işçi işini kaybederek ailesiyle birlikte yoksulluğa mahkum edilecektir.

Kamu bütçesi toplumun yararına kullanılmalıdır. Açıklanan bu 100 milyar avro, ortalama 2.7 milyon işçinin bir sene boyunca ayda alacağı 1800 avro ücrete tekabül ediyor. Bu nedenle hastane sektöründe, huzur evlerinde, eğitimde veya ulaşımda uzun süredir beklenen işçi alımları için kullanılması gerekmektedir. Kapitalistler, sermayedarlar hükümetlerden teşvik paketleri almalarına rağmen, kendi kârlarını sürdürmeye ve artırmak için işten çıkarmalar, düşük ücretler ve çalışma koşullarının sertleşmesini sürekli olarak dayatmaktadır.

Üstelik burjuvazi için kriz yalnızca bir endişe kaynağı değil, aynı zamanda oluşan fırsatlar içerisinde, rakip firmaları yutup zenginliklerine zenginlik katmanın yeni fırsatlarının önünü açan kaynak sunmaktadır.

Fransa veya ülke ekonomileri büyük şirketler tarafından kontrol altında olduğu sürece, sermayedarlar hükümetlerden çekinmeden istediklerini yapmaya devam edeceklerdir. Zenginlerin korkabileceği tek şey vardır, o da işçilerin Kapitalizme karşı verecekleri emekten yana birlik mücadelesiyle bu sisteme son vermeleri, sermayedarların fazlasıyla rüyalarına girmektedir.

CGT VE MÜCADELECİ SENDİKALARA SORULAR

Başta CGT ve diğer sendikaların ve mücadeleci sendikacıların önüne büyük görevler düşmektedir. Şu soruları sormamız gerekiyor.

1) Neden merkezi genel grev ve eylemlere CGT işyeri delegeleri bulundukları işyerlerinde bildiri ve ajitasyon çoğunlukla yapmamaktadır?

2) CGT’nin bulunduğu bir çok işyerinde eyleme katılma çağrısı yapılmamaktadır!

3) Genel grev ve eylemlere başta delegeler ve üyeleri neden kitlesel katılım sağlamamaktadır?

Bu soruları daha da çoğaltabiliriz. Çünkü şunun altını çizmekte gerekiyor, CGT içerisinde mücadeleden yana çok şube var olmasına rağmen, delegeler ve üyeler koordinesiz hareket ediyor. Bu durumun değişmesi gerekiyor. Aksi takdirde giderek yükselen sermayenin saldırılarına gerekli cevabı veremeyeceğiz.

Genel anlamıyla hem anketlerde, hem de işçi sınıfının ve halkın içinde direk gözlemlediğimiz koşullarda Macron hükümetine olan güvenin çokça düştüğü ve bir beklentinin kalmadığı görülmektedir. Bu yüzden mücadeleci sendikacılar emekten yana olan her tür örgütlenmeleri bu mücadelenin bir parçası olmaları için düne göre daha fazla çaba içerisinde olmalıdır.