Son bir ayda 100'ü aşkın habere erişim engeli getirildi
Sosyal medya düzenlemesinin yürürlüğe girmesi ile beraber başta Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Oda TV ve Sözcü olmak üzere birçok internet sitesinin haberlerine erişim engeli getirildi.
Görsel: Pixabay
AKP’nin hazırladığı ve muhalefetin "sansür" diye tepki gösterdiği sosyal medya düzenlemesinin TBMM Genel Kurulu’nda, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile kabul edilmesinin ardından son bir ayda 100’ü aşkın habere erişim engeli getirildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, "Erişim engellerinde artış gözlüyoruz. Basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir" derken; İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Şebnem Ahi, "Tüm bu uygulamalar kişilere ve basına baskı hissettirdiği için otosansür de kaçınılmaz sonlarından biri olacaktır" dedi.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, sosyal medya düzenlemesinin yürürlüğe girmesi ile beraber başta Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Oda TV ve Sözcü olmak üzere birçok internet sitesinin haberlerine erişim engeli getirildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Şebnem Ahi konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE AĞIR BİR MÜDAHALE"
Yaman Akdeniz, "Ağır bir sansür yaptırımı olarak karşımıza çıkıyor. Basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir. Erişim engeli kararlarına baktığımızda kamuoyunu ilgilendiren yolsuzluk, bazı şirketlere verilen vergi avantajları ile ilgili yani sıklıkla hükûmete yakın olan kuruluşların lehine verilen kararlar. Ve özgürlüğün tartı yapılmadan sıklıkla hâkimler tarafından nedenleri açıklanmadan erişim engeli kararı veriliyor" dedi.
Şebnem Ahi, "Asıl sorun erişim engelleme kararlarını vermeye yetkili mercinin sulh ceza hakimlikleri olması. Zira bir haber içeriği, özel hayatın gizliliği ihlal gerekçesiyle ünlü bir siyasetçi hakkında ise gecikmeksizin engellenebiliyor. Kaldı ki haber sitelerine sansür, anayasaya da haber alma özgürlüğü bakımından aykırı. Sadece sansürü getirmekle kalmayıp tüm bu uygulamalar kişilere ve basına baskı hissettireceği için otosansür de kaçınılmaz sonlardan biri olacak. Bu en nihayetinde ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortam endişesi yaratacaktır" değerlendirmesinde bulundu. (MEDYA SERVİSİ)