Avukat Neşet Girasun: Tahir Elçi cinayetinin perde arkası aydınlatılmalı
Tahir Elçi Vakfı Başkan Yardımcısı Avukat Neşet Girasun dava öncesi Evrensel'e konuştu: Bu iddianame etkili olmayan bir soruşturma sürecinin ürünü.
Fotoğraf: Evrensel
İnanç YILDIZ
Diyarbakır
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetinin 5 yıl sonra ilk duruşması yarın görülecek. Duruşma öncesi Evrensel’e konuşan Tahir Elçi Vakfı Başkan Yardımcısı Avukat Neşet Girasun, iddianamenin etkili olmayan soruşturmanın ürünü olduğunu belirterek, mahkemede olayın perde arkasının aydınlatılmasını istedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Sur’da Dört Ayaklı Minare’nin tahrip edilmesine yönelik 28 Kasım 2015 tarihinde yaptığı açıklama sonrasında çıkan çatışmada öldürüldü. Yaklaşık 5 yıl süren soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinden sonra ilk duruşma Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde yarın görülmeye başlanacak. Davada 3’ü polis 4 kişi yargılanıyor. Polis Memurları M.B. S.T. ve F.T. hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
PKK’li Uğur Yakışır için ise, 2 polisi öldürmekten “Ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak”tan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, Elçi’yi “Olası kastla öldürmek”ten 20 yıl, Polis Memuru S.T’yi “Öldürmeye teşebbüsten” 20 yıl ve “İzinsiz silah bulundurmaktan” 5 yıl hapis cezası isteniyor.
Davaya dair konuşan Tahir Elçi Vakfı Başkan Yardımcısı Avukat Neşet Girasun, “Bu iddianame etkili olmayan bir soruşturma sürecinin bir ürünü. Dolayısıyla hem ceza muhakemesi hem bizim hem de kamuoyunun beklentisini karşılamayan bir iddianame. Ancak buna rağmen olayın genişletilmesi, perde arkasının çıkartılması için çaba göstereceğiz” dedi.
ASIL MESELE MERMİ ÇEKİRDEĞİNİN BULUNAMAMASI
Soruşturma devam ederken 3 Ağustos 2016’da, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına yönelik “FETÖ” soruşturması kapsamında “tanık” sıfatıyla ifade veren Mehtap Altuğ, Tahir Elçi cinayetiyle ilgili bir delilin UYAP’tan silindiğini söylemişti. Altuğ’un iddiasına göre polislerin incelemesinde DNA bulunamayan bir eküvyon çubuğunda Arif Bingöl adlı ATK çalışanı bir erkek DNA’sı tespit edilmiş ve bu raporlanmıştı. Bu konuyu sorduğumuz Avukat Girasun, “Biz bu konuda da suç duyurusunda bulunmuştuk. Takipsizlik kararı çıktı. Bizim yaptığımız değerlendirme neticesinde oradan bizi sonucu götürecek bir durum yoktu. Çünkü adli tıp uzmanlarından aldığımız görüşe göre oradaki doku örneği bizi soruca götürmeyecek. Bundan öte daha farklı şeyler var. Bizim gündemimizi işgal edecek durum değil. Bunun dışında asıl mesele mermi çekirdeğinin bulunamamasıdır. Niye bulunamadı, bunu irdelemek gerekiyor. Çünkü, sağlıklı bir şekilde hukuku uygun delil toplamaması ve olay yeri incelemesi yapılmadı. Asıl üzerinde durmamız gereken bu ve benzeri soruşturma sürecindeki eksiklikler, ihmaller ve isteksizlikler” diye konuştu.
"MESELEYİ SULANDIRMA GİRİŞİMİ VAR"
Polislerin öldürülmesiyle Tahir Elçi cinayetinin birleştirilmesinin meseleyi sulandırmaya yönelik bir girişim olduğunu söyleyen Girasun, “Tahir Elçi’nin öldürülmesinden önce 2 polisin öldürülmesi ve 1 polisin yaralanmasının faili Uğur Yakışır adlı örgüt üyesi. Bu zaten ilk andan kamera ve MOBESE kayıtlarından bilinen bir şey. Buna rağmen 4 buçuk yıl sonra iddianame düzenlenmiş olması bile zaten kötü niyeti ortaya çıkarıyor. Polislerin öldürülmesiyle Tahir Elçi cinayetinin birleştirilmiş olması deyim yerindeyse meseleyi sulandırmaya yönelik bir girişimdir zaten. Dolayısıyla bu yönüyle birlikte soruşturma yürüten savcılık makamının meseleye ne kadar ciddiyetsiz yaklaştığını ortaya koymaktadır” dedi.
"SORUŞTURMA ETKİLİ VE CİDDİYETLE YÜRÜTÜLMEDİ"
İddianamede savcılık sanık 3 polis için “Tahir Elçi’nin ölümü şeklinde gerçekleşen neticeyi istemedikleri kabul edilmiştir” değerlendirmesi yaparken, PKK’liler için “Tahir Elçi’nin ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin ele geçirilememesi ve maktülün vurulma anının ve bulunduğu pozisyonun görüntüsünün bulunmaması dikkate alındığında; PKK/KCK terör örgütü üyeleri olan Uğur Yakışır ve Mahsum Gürkan’ın silahından çıkan kurşunlardan birinin de maktul Tahir Elçi’ye isabet etmiş olabileceği…” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler için Girasun, “Etkili olmayan ve ciddiyetle yürütülemeyen bir soruşturmanın neticesinden ortaya çıkacak iddianame de bu şekilde olur. Mesele tam da budur” dedi.
ELDE EDİLEMEYEN DELİLLER ORTAYA ÇIKARILMALI
Soruşturma aşamasından, kovuşturma aşamasına giren Tahir Elçi cinayetine dair de konuşan Girasun, “Tahir Elçi Vakfı, Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi ailesinin avukatları, dostları 4 buçuk yıldır ciddi bir özveri ve takipçisi oldular. Bundan sonraki sürecin de sıkı bir takipçisi olacaklar. Kovuşturma aşaması fiilen başlıyor. Özellikle olayın perde arkasının çıkarılması ve bu güne kadar elde edilemeyen delilerin ortaya çıkarılması için hukuken yapılması gerekenler ortaya konulacaktır. Kayıt kamera görüntüleri var. Tarafımıza verilmeyen kabul edilemeyen talepler var, bir takım raporların dosyaya sunulması açısından. Kovuşturma aşamasında yeni talepler de ortaya çıkacaktır” dedi.