Dr. Osman Öztürk: Salgın sağlık çalışanlarının kıyımına dönüştü
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, koronavirüs salgınında devletin sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek “Salgın sağlık çalışanlarının kıyımına dönüştü” dedi.
Fotoğraf: Engin Akyurt/Unsplash
Kadir GÜNEY
Koronavirüs nedeniyle 54'ü doktor en az 119 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini belirten İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, “Salgın sağlık çalışanlarının kıyımına dönüştü” dedi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılma hızının artmasıyla ülkede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının sayısı da artıyor. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, salgında gelinen noktayı ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Ülke geneline bakıldığında salgının hiçbir zaman baskılanmadığını ifade eden Öztürk, vakaların bir dönem için düştüğünü fakat "normalleşme" adımlarıyla yeniden yükselişe geçtiğini söyledi. Öztürk, “Okulların açılması ve kışın gelmesini göz önüne alırsak, vakaların artma ihtimali daha yüksek” dedi.
"BEDELİNİ TOPLUM ÖDÜYOR"
Salgının kontrol altına alınması için gerekli tedbirlerin hiçbir zaman alınmadığını kaydeden Öztürk, “Üretime ara verilmedi. Sokağa çıkma yasakları parçalar halinde yapıldı. Bu mikrop AVM’lerde, sokakta, işyerlerinde çoğalıyor. Özellikle son dönemde işyerlerinde vakalar çok arttı. İnsanlar günlerinin büyük bir bölümünü işyerinde geçiriyor. Bu da bulaşma riskini artırıyor. Netice itibariyle Sağlık Bakanlığı baştan itibaren verileri doğru düzgün paylaşmıyor. Paylaşmayı bırakın tutarlı bir politika da izlemediği için toplum olarak bedelini ödüyoruz” dedi.
119 SAĞLIK ÇALIŞANI YAŞAMINI YİTİRDİ
Salgının başından bu yana yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını tespit etmeye çalıştıklarını fakat bunun tam olarak gerçekleştirilemediğini söyleyen Öztürk, elde edilen verilere göre şimdiye kadar 54'ü doktor olmak en az 119 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini aktardı. Salgının ilk dönemlerinde hastanelere gitmeyen yurttaşların artık gitmek zorunda kaldığını ifade eden Öztürk, “Doğru düzgün organizasyon da yapılmadığından arkadaşlarımız hasta oluyor ve ne yazık ki kaybediyoruz. Türkiye’de salgın, sağlık çalışanlarının kıyımına dönüştü” ifadelerini kullandı.
TEHLİKE DEVAM EDİYOR
Öztürk, sokağa çıkma yasakları döneminde insanların “hastalığı kapabilirim” endişesiyle dışarı çıkmaktan korktuğunu ancak normalleşmeyle insanların psikolojik olarak daha rahat hareket ettiğini belirterek, bunun salgında artışa neden olduğuna dikkat çekti. Öztürk, “Maske konusundaki uyum iyi ama diğer şeylerde hayat neredeyse normale dönmüş durumda. Böyle olunca da tehlike hala devam ediyor” dedi.
Devletin salgını baskılamak için testleri çok daha yaygın olarak yapması gerektiğinin altını çizen Öztürk, salgında başarılı olan ülkelerin bu şekilde başarılı olduğunu vurguladı.
"DEVLET ORGANİZE ETMELİ"
Öztürk, kişisel olarak alınacak önlemlerin de olduğunu fakat bunların salgını baskılamak için yeterli olmayacağını belirterek “Devletin organize etmesi gereken bir salgınla karşı karşıyayız. Devletin salgını baskılayacak önlemleri alması gerekiyor. Yurttaşlar da bu anlamıyla zorunlu olmadıkça kalabalık olan yerlere gitmemesi gerekir. Maske taksınlar, toplu yerlerde mesafeye dikkat etsinler. El hijyeni çok önemli, sık sık ellerini yıkasınlar. Bunları vatandaşların çoğu zaten yapıyor. Bunların ötesinde onlara söylenecek pek bir şey yok” şeklinde konuştu. (MA)