21 Ekim 2020 14:31

Türkan Elçi mahkemeye sunması engellenen dilekçesini duruşma sonrası okudu

Türkan Elçi'nin, Tahir Elçi davasında mahkeme heyetine sunması engellenen dilekçesinden: Elimiz yüreğimizde, kulaklarımız kirişte adaletin sesini beklemekteyiz Hakim Bey.

Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel

Paylaş

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesiyle ilgili 5 yıl sonra açılan davanın ilk duruşmasının ardından yapılan açıklamada Türkan Elçi, mahkeme heyetinin sunmasına izin vermediği dilekçeyi okudu. Elçi dilekçesinde, adalet talebini dile getirerek, "Çektiğimiz bunca acıyı, mağduriyeti dipsiz karanlık bir mezbura kapatıp üzerini betonla örtmeye çalışıp, vebal yüklenmeyin Hakim Bey" diye seslendi. 

AYDIN, DURUŞMADA YAŞANANLARI ANLATTI, "BU YARGI SİSTEMİYLE YOL ALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL" DEDİ

Tahir Elçi'nin öldürülmesinden 5 yıl sonra görülen ilk duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapıldı. İlk olarak konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, "Adaleti duruşma salonunda bulamadık. Kapı ve duvar olmuş bir yargı var karşımızda. Bizi duruşma salonundan atmakla tehdit eden bir yargıyla karşı karşıya kaldık. Savunmasız bir yargı isteği vardı. Davaya başladığımız anda mahkeme Elçi ailesi avukatları olarak davaya katılma talebimizi reddetti. Bu gerçeğe ulaşma noktasında bir tutum değil" dedi. 

15 gün önce sanıkların SEGBİS ile dinlenilmesi kararının kaldırılmasını istedikleri ancak mahkemenin bu karara cevap vermediğini dile getiren Aydın, "Bugünde sanıkların neden duruşma salonunda dinlenmesi gerektiğini anlattık. Ancak talebimiz reddedildi. Sanıkların bulunduğu SEGBİS odalarında naip hakim olmadığı tespit edildi. Sanıkların SEGBİS'te olup olmadığının tespiti için itirazlarımız da reddedildi. Sanıkların yanında SEGBİS'te bulunma talebimiz de reddedildi. Sanıkların yüzünü görme imkanımız olmadığını dile getirmeden duruşmadan atılmakla tehdit edildik" diye konuştu.

Yaşananların mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini gösterdiğini söyleyen Aydın, "Bu mahkemeden adil yargılama beklemiyoruz. Yargılamayı avukatsız sürdürmek istiyorlar. Buna yargılama diyorlar. Buna inanmamızı istiyorlar. Bu yargı sistemi ve yargıçlarla yol almamız mümkün değil. Yargı revize edilmez böyle devam ederse buradan adalet çıkmaz, yurttaşlara zulüm çıkar. Mücadelemiz sürecek" diye konuştu.

TÜRKAN ELÇİ, DURUŞMADA KONUŞMASINA İZİN VERİLMEYEN DİLEKÇESİNİ OKUDU 

Ardından söz alan Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi "5 yılın sonunda ilk duruşma yapıldı. Daha önce yargıyla ilgili olarak hiç bir yorum yapmadım. Yargının vereceği kararı etkilemek istemedim. Dilekçemi mahkeme sunmak istedim ama söz hakkı verilmedi. Bu onların ayıbıdır. Dilekçemi burada okuyup kamuoyu vicdanına bırakıyorum" dedi.

Elçi, "Tahir Elçi’nin vicdanlı görev ahlakıyla çalışacak yetkililerin günün birinde çıkıp katili adaletin eline teslim edeceği yönündeki umutlarımı kaybetmeden bekleyeceğim cümleleriyle hitama eren dilekçemin üzerinden tam beş yıl geçmiş Hakim Bey. Geçen beş yıl, ölüm hakikatinin acısından hiçbir şey eksiltemezken ne yazık ki ilgili makamların işlenen menfur cinayetin faillerinin bulunması yönündeki isteksizliği, çeşitli kaygı ve saiklerle mağduriyete karşı kayıtsız kalması ve sessizliği yeğlemesi umutlarımızın azalmasına neden olmuştur Hakim Bey" diyerek sürdürdü konuşmasını.  

"BU TOPRAKLAR VİCDAN YAĞMURU İLE YIKANMALI HAKİM BEY"

Hakimlerin ön yargıdan, ideolojiden, dini düşünceden uzak vicdani bir ses gelmesini beklediklerini dile getiren Elçi, "Biz bugün bu makamdan bu sesi duymaya geldik, ancak ve ancak bu ses, yıllardır beklediğimiz adaleti tesis edebilir. Vicdanınızın sesi bir bahar yağmuru gibi sonbaharımıza yağabilmeli, hukuk sonsuz gök gibi gürleyebilmeli, şiddeti isteyenlerin elleri ve emelleriyle kirlenen bu topraklar vicdan yağmuruyla yıkanmalı Hakim Bey" diye konuştu. 

"TAHİR ELÇİ'NİN SAVAŞSIZ VE HUZURLU BİR YAŞAMIN TESİSİ İÇİN DÖKÜLEN SON SESİ HALA KULAKLARIMIZDA"

Hukukun bir kural yığını olmasından daha ziyade, güçlünün güçsüzü ezmeyeceği ve gücü neticesinde adaletin tesis olunacağına hep inandıklarını dile getiren Elçi, "İnsanlık, ilk dönemlerinden günümüze kadar çoğu değerin üstünde aşkın bir öneme sahip adalet kavramına sürekli ihtiyaç duymuştur. Bu üstün değerin tecelli edebilmesi düşünce ve eylemlerinde objektif, önyargılarına dayanmadan, sadece kendi bakış açısıyla değil, evrensel hukuk bakış açısına göre kararlar veren hukuk uygulayıcılarının pratikleriyle mümkün olabilmiştir. Sizden talebimiz bu pratiğin icrasıdır Hakim Bey" dedi. 

Tahir Elçi'nin savaşsız ve huzurlu bir yaşamın tesisi için dökülen son sesinin hala kulaklarında olduğunu ifade eden Elçi, "Gidenler gider, bir daha dönmez. Ölüler konuşamaz, geride sesleri kalır Hakim Bey. Dar bir sokağın dar anında 'Savaşlar, çatışmalar, operasyonlar bu alandan uzak olsun' cümlesi yankılanır. Bu sese aksiseda olabilecek tek ses, adaletin ulvi sesidir Hakim Bey. Elimiz yüreğimizde, kulaklarımız kirişte adaletin sesini beklemekteyiz Hakim Bey" diye konuştu.

"BİZE DEĞEN TEK KURŞUN NE TAKSİRDİR NE DE KUSURDUR"

Elçi dilekçesinin devamında şu ifadelere yer verdi: "Ardını arkasını bir türlü görmeye kudretimizin yetmediği birileri, gökten insafsızca kurşun yağdırdı, bize değen kurşun tekti. Tek kurşun ne taksir ne de kusurdur, tek kurşunda kindar kastın izleri dolaşır Hakim Bey. Sıkılan kurşunun vebalinin yargının boynunda kalmasından korkarım Hakim Bey. Bireysel ve de kamusal yönleriyle yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını objektif bir şekilde temsil eden hakimler olarak, kendi kişisel görüşlerinizin, ideolojilerinizin, dini inançlarınızın etkisinde kalmadan, bir tarafın çıkarını gözetmeden, yargılananlar arasında devletin memuru olan polislerin de bulunması dolayısıyla devletin menfaatini korumak gibi bir baskının ağırlığını hissetmeden, hiçbir siyasi erkin gücüne meyletmeden, kişisel çıkar gözetmeden sadece ve sadece suçlunun cezalandırılmasının esas alınacağı adilane bir kararla; toplumun adalete olan güvensizliği bir nebze de olsa dinecek, insanların adil ve esenlikli bir ortamda yaşayabilme olanağı oluşacaktır Hakim Bey."

"ADİLANE BİR KARAR BİR ARADA YAŞAMA UMUDUNU YEŞERTECEK"

“Adalet mülkün temelidir” sözüne hep inandıklarını söyleyen Elçi, "Bu mülk kimindir hâkim bey? Bir mülkte yaşanan her mağduriyet bir başkasının mutsuzluk kaynağı olabiliyor Hakim Bey. Biz bu mülkte zulüm gördük, mağdur olduk; yaşadığımız haksızlığın adilane bir kararla sonuca bağlanması halinde benim kişisel mağduriyetimin giderilmesinden daha ziyade, farklı etnik köken ve inançtan müteşekkil Türkiye toplumunun bir arada yaşayabilme umudunu yeşertebilme açısından ve yaşanan haksızlıklar neticesinde kırgınlıkların, küskünlüklerin bir nebze de olsa ortadan kalkmasına olanak sağlayacağından emin olun Hakim bey. Çünkü Tahir Elçi’nin katledilmesi Türkiye’de yaşayan çoğu insan tarafından esefle karşılanmış, adaletin gerçekleşmesi yönünde bir beklenti içine girilmiştir. Bu mülk hepimizindir, adalet hepimizin olmalı Hakim Bey" diye konuştu. 

Adalete dayanmayan bir mahkeme salonundan çıkacak olan bir kararının, güçlülerin güçsüzlere karşı üstünlüğünden başka bir şey olmayacağını söyleyen Elçi, "Çektiğimiz bunca acıyı, mağduriyeti dipsiz karanlık bir mezbura kapatıp üzerini betonla örtmeye çalışıp, vebal yüklenmeyin Hakim Bey" diye seslendi. 

EREN:TAHİR ELÇİ CİNAYETİNİ FAİLİ MEÇHUL BIRAKMAYACAĞIZ"

Tahir Elçi ailesi avukatlarından Nahit Eren ise, "5 yıl boyunca sunduğumuz delillerle soruşturma kapsamının genişletilmesini istedik. 25 meslektaşımız ile bu duruşmaya hazırlandık. Adil bir duruşma yapılmasını istiyorduk. Taleplerimiz ret edilince bu heyetin bu yargılamayı kaldıramayacağını anladık. Ömrünü failli meçhul cinayetlere adamış Tahir Elçi'nin cinayetini faili meçhul bırakmayacağız" dedi.

DURUŞMADA NE OLDU?

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesiyle ilgili 5 yıl sonra açılan davanın ilk duruşmasında SEGBİS krizi yaşandı. Küçük olan ekranda sanık polisler görülmedi, sesleri duyulmadı. Sanıkların yanlarında hakim olmaması ise usule aykırı bulunmadı. Mahkeme, sanıkların duruşma salonunda ya da müşteki avukatlarının yanında olduğu SEGBİS sisteminde savunma yapması talebini reddetti. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın "Sanki duruşmayı bir an önce hukuksuz şekilde bitirmek istiyorsunuz. Bu hukuksuz sürecin parçası olmak istemiyoruz" dedi. Mahkeme, Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'yi dinlemedi ve salondan çıkarmakla tehdit etti. Avukatlar mahkeme heyetinin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğini söyleyerek reddihakim talebinde bulundu, mahkeme reddihakim talebi konusunda karar verilmek üzere dosyayı üst mahkemeye gönderdi. Duruşma, 3 Mart tarihine ertelendi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de sokağa çıkma kısıtlaması getirileceği iddiası yalanlandı

SONRAKİ HABER

TTB: Zararlar şirketlerden tahsil edilsin, şehir hastaneleri kamuya devredilsin!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa