21 Ekim 2020 17:40

TTB MK Üyesi Akkurt: 20 milyon kişi risk grubunda, grip aşısında kaos yaratıldı

Kimlerin grip aşısı alabileceği e-Nabız sistemine yüklendi, çok sayıda kişi aşısız kaldı. TTB Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, grip aşısında gelinen duruma dair sorularımızı yanıtladı.

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Görkem KINACI
İstanbul

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecince riskli grupların grip (influenza) hastalığına yakalanması yaşamsal riskleri artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere sağlık örgütleri yaz aylarından bu yana aşılanmanın önemini hatırlatırken Türkiye’de grip aşısı konusundaki belirsizliklere bir yenisi daha eklendi. Grip aşısı olabilecekler, bu sabah itibarıyla e-Nabız sistemine yüklendi ancak risk grubundaki pek çok kişi birinci önceliğin dışında kaldı.

Kaç aşı sipariş edildiği, bu yıl ne kadar aşı geleceği gibi soruları yanıtsız bırakan Sağlık Bakanlığı, aşılamanın risk gruplarındaki kişilerin durumunun ağırlığına göre belirleneceğini açıklamıştı. 65 yaşın üstünde olan hatta bir ya da daha fazla kronik hastalık taşıyan çok sayıda kişi, e-Nabız’ı kontrol ettiklerinde (en azından birinci aşamada) aşılanmayacakları bilgisiyle karşılaştı. Hamileler, 2 yaş altı çocuklar, 65 yaş üzerindeki çok sayıda kişi ve kronik hastalıkları olanların tamamının aşı yaptırıp yaptıramayacağına ilişkin belirsizlik sürüyor.

Kimlerin grip aşısı yaptırması gerektiğini ve aşı konusunda gelinen son durumu Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Grubundan, Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt ile konuştuk. Tüm risk grupları göz önüne alındığında 20 milyonun üzerinde kişinin aşılanması gerektiğini belirten Akkurt, Bakanlığın tüm uyarılara rağmen aşı temininde geciktiğini ve skorlama sistemiyle büyük bir kaos yarattığını söyledi.

Göğüs hastalıkları alanında çalışan TTB MK Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, grip aşısına dair sorularımızı yanıtladı.

GRİBİN KOVİD-19’LA BERABER GÖRÜLMESİ YAŞAMSAL RİSKLERİ ARTIRIYOR

İlk olarak; bu konudaki genel bilgileri netleştirmek için soracağım; grip aşısı ne zaman, kimlere yaptırılmalı? Kovid-19 salgınının yaygınlığı da gözetildiğinde grip aşısı yaptırması gereken grubun kapsamının büyüdüğünü söyleyebilir miyiz?

Influenza aşısı grip hastalığına karşı riskler barındıran kişilerin her sene yaptırması gereken bir aşı. Mevsimsel olan bu aşı, bir önceki yılın grip virüslerinin ortalamasından elde edilir. Bu yüzden her yıl değişir ve hastalığın ağır etkileri olabilecek kişilere her yıl yapılması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) özellikle Kovid-19 salgınının artması ile beraber bu sene mayıs haziran gibi bir açıklamada bulunmuş, Kovid-19 ile gribin beraber görülmesinin ağır hastalık ve ölüm riskini artırabileceğini belirtmişti. DSÖ bu nedenle 6 aydan büyük herkesin grip aşısı yaptırabileceğini açıklamıştı.

Bu süreçte tıp dünyasının yaptığı çeşitli araştırmalar, Kovid-19 enfeksiyonuyla Influenza'nın aynı anda görülme durumunda vücutta “Perfect Storm” denilen, kişinin bağışıklık sistemini tamamen felç edecek durumun yaşanma olasılığına dikkat çekti. Grip aşısı bu verilerle birlikte daha da önem kazandı.

BAKANLIK AŞI KONUSUNDA UYARILMIŞTI

Salgın nedeniyle bu yıl aşıya erişimin de sıkıntılı olacağı biliniyordu. Bakanlık üzerine düşeni yaptı mı?

Türk Tabipleri Birliği temmuzdan itibaren Sağlık Bakanlığını sonbaharda kapımıza Influenza geldiği zaman sıkıntı çekilmemesi, yeterli aşının temin edilmesi konusunda uyardı. Hatta Sağlık Bakanı’na bizzat yazılan mektupla risk gruplarına ve sağlık çalışanlarına grip aşısının ücretsiz yapılması gerektiğini hatırlatıldı. Ancak Sayın Bakan bu konudaki her soruyu geçiştirdi. Bir basın toplantısında getirilecek aşı miktarı sorulduğunda “Bu ticari sırdır” dedi.

Sonuç olarak şu an ne kadar aşı geldiği ve geleceği açıklanmıyor. Ancak bu alandan yapılan çeşitli açıklamalar doğru ise 1 milyon 600 milyon aşı geldiği söyleniyor.

“20 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN GRİP AŞISI YAPTIRMASI GEREK”

Sadece 65 yaş üstü kişilerin sayısına baktığımızda 6-7 milyon kişi var. Diğer risk gruplarına, kronik hastalara bakarsak; KOAH’ı, kronik kalp hastalığı, şekeri, astımı, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları olan çok sayıda kişiyi de eklediğimizde risk grubu çok artıyor. Sağlık Bakanlığının açıkladığına göre ülkede 1 milyon 60 sağlık çalışanı var. Kovid-19 ile mücadelede ateş hattında olan sağlık personelinin de aşılanması gerekir. Bütün bu gruplar düşünüldüğünde aşı yapılması gereken 20 milyondan fazla insan var.

“BİR KAOSLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Risk gruplarının belirlendiği söyleniyor. Aşı alabilecekler e-Nabız’a yüklendi…

Aşılanması gereken kişi sayısının onda biri bile olmayacak düzeyde bir aşı alındı ki dünden beri bir takım şablonlar, puanlamalar konuşuluyor. TTB ve uzmanlık dernekleri olarak “Böyle bir şey olamaz” diye düşünüyorduk ki bu sabah itibarıyla insanların e-Nabız sistemi güncellendi. Yapılan puanlamaya göre aile hekimine reçete yazma yetkisi veriliyor. Kişi bu reçete ile eczaneden aşıyı alacak.

Puanlama sistemi ve aşının verilmesi kararı ile ilgili bir kaosla karşı karşıyayız. Ben kendim için bugün denedim; haziranda Kovid geçirdim, kronik hastalığım, şekerim, kullandığım bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar var, böyle biri olarak bile aşılanması gereken gruba girmiyorum. Bugün o kadar çok insandan duyduk ki, 80-90 yaşındaki yakınlarına, çeşitli kronik hastalıkları olanlara insanlar aşı bulamıyor. Sağlık Bakanlığı Kovid’le ilgili her şeyin üstünü kapatmaya çalışıp garabet ortaya çıkardığı gibi aşıyla da ilgili maalesef böyle bir durumla karşı karşıyayız.

Risk gruplarının kişilerin risklerinin ağırlığına göre belirlendiği, Sağlık Bakanlığının bu konuda Charlson Risk Skoru yöntemini kullandığı belirtiliyor. Kimlere öncelik tanınacak?

Hangi skorlama olursa olsun durum belli; 65 yaş üzeri popülasyonun sayısı ortada, kırk yaş üzerinde KOAH olanların oranı yüzde 4’lerde, astım yüzde 10’larda, diyabet hastalığı yüzde 10’ların üzerinde görülüyor. Kanserler var, bağışıklık sistemini etkileyen durumlar var. Hepsini alt alta koyduğunuz zaman aşı yapılması gerekenlerin sayısının 20 milyonun altında olmaması gerekiyor.

“BİZDE KIŞ DAHA AĞIR GEÇECEK”

Aşı konusunda gerekli önlem zamanında alınmadığı için bu garabet tablo ortaya çıkmış durumda. Şu anki durumda insanların saydığımız bu kronik hastalıklarından bir kaçını taşıması lazım ki aşı olmaya hak kazansın. Önümüz kış; dünyada Kovid-19 salgını ağırlaşacak, kış ağır geçecek ama bizde birçok belirsizliğin olması, güvenilir verinin olmaması ve bazı şeylerin son dakikaya bırakılması nedeniyle daha da ağır geçecek gibi görünüyor maalesef.

“YARATILAN KAOS ORTAMI SAĞLIKTA ŞİDDETİ KÖRÜKLEYEBİLİR”

Grip aşısındaki bu son durum hastalık riskinin yanında başka ne gibi sorunlar doğurur?

Okulda derslerden 5 almayı beklediğimiz gibi skorlamadan 5 almayı bekleyeceğiz. İnanlar aile hekimliklerine gittiklerinde 100 kişiden biri ya da ikisi “sınıfı geçti” gibi bir durum oluyor. Bunun sonucunda aşılanmadaki eksikliğin yanı sıra korkunç bir kaosla beraber sağlıkta şiddetin de körükleneceğinden endişe duyuyoruz. Önümüzdeki günlerde sağlık kurumlarında “Bana sen influenza aşısı yaptırtmıyorsun” diye şiddet olayları görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır maalesef.

“EŞİTSİZLİKLERE BİR DE AŞI EKLENDİ”

Ekimin sonlarına geldik, zaman da düşünüldüğünde tüm risk gruplarına yeterli aşının temin edilmesi bir hayal mi sizce artık?

20-30 milyon aşının gerektiğini hesapladık. Konuşulan miltar 1 milyon 600 bin aşının geldiği ya da daha fazlası olsun… Herhalde ihtiyaç temin edilmiş ya da edilecek olsaydı kulağı tersten gösterecek şekilde skorlama uygulamalarına girmemiş olmamız gerekirdi. Sayılar açıklanmıyor, aşı sayısı eğer konuşulduğu gibiyse bu sadece ayrıcalıklı gruplara yetecektir. Ekonomi, çalışma yaşamı, sosyal yaşam gibi her alanda eşitsizlikleri giderek uçuruma dönüşen halkın karşısına bir de aşısızlık çıkmış oldu.

ÖNCEKİ HABER

5 kişinin öldüğü iş cinayeti davasında patrona indirimle 5 yıl hapis cezası verildi

SONRAKİ HABER

İzmir Sağlık Platformu: Sorunlarımıza acil çözüm bekliyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa