Antep'te mülteci kadınlara hakaret ve darp: Türk değilsin, karşı çıkmaya hakkın yok
Antep’te 2 Suriyeli mülteci kadın darbedildi. Engel olmaya çalışırken darbedilen Soyouf Aref, saldırganların kendisine “Türk değilsin, karşı çıkmaya hakkın yok” dediğini anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Berfin TÜRKMEN
Antep
Antep’te 17 Ekim cumartesi akşamı 18.00 civarında, 2 Suriyeli mülteci kadın, caddenin ortasında bir kadın ve erkek tarafından darbedildi. Olaya engel olmak isteyen Soyouf Aref, kişilerin hakaretine ve şiddetine maruz kaldı. Saldırganların kendisine “Türk değilsin, karşı çıkmaya hakkın yok” dediğini belirten Aref, olay yerine gelen polislerin kendisine olayı duyurmaması yönünde telkinde bulunduğunu söyleyerek, “Yaşanan olay tüm mülteciler ve kadınlarla ilgili. Güvenli bir yerde yaşamak istiyoruz” dedi. Aslen Filistinli olan ve Suriye’den Antep’e gelen Soyouf Aref yaşanan olayı Evrensel'e anlattı.
"SURİYELİ OLDUĞUMU DÜŞÜNÜNCE ÜZERİME YÜRÜDÜ"
Soyouf Aref 5 yıldır Türkiye’de yaşıyor ve 3 yıldır Türkiye vatandaşı. Aslen Filistinli olan Aref, Türkiye’ye gelmeden önce mülteci olarak Suriye’de yaşıyordu. Şimdi Antep’te Arapça-İngilizce çevirmenlik yapıyor. Olay Aref’in önündeki aracın başka bir araca vurmasıyla başladı. Aracın sürücüsünün Türk bir erkek olduğunu belirten Aref, “Kendi aracında hiçbir hasar olmamasına rağmen kazaya sinirlenen adam arkasındaki aracı suçladı. Bahsettiğim araçta Suriyeli iki kadın ve bir kız çocuğu vardı. Adam sürücü kadına hakaret ve küfürler yağdırıp ardından vurmaya başladı. Benim arabam saldırıya uğrayan kadının hemen arkasındaydı” dedi. Aracından inip adama sakin olmasını ve kazanın kadınla bir ilgisi olmadığını söylemesinin adamı daha da kızdırdığını aktaran Aref, “Benim de Suriyeli olduğumu düşünen adam, bu defa öfkesini bana yansıttı. Küfür ederek üzerime yürüdü ve iki elini yüzüme doğru kaldırdı. Kollarından tutarak bana zarar vermesini engelledim. Bana vuramayınca diğer kadına geri döndü ve bu kez kız çocuğuna vurmaya başladı” diye konuştu.
"SAÇLARIMI ÇEKİP KAFAMI ARABAYA VURDU"
O esnada saldırganın arabasından iki kadının indiğini söyleyen Aref, kadınların adamın geri dönüp kendisini dövebilmesine yardımcı olmak için kollarından tuttuğunu söyledi. Kadınlardan kurtulup küçük kızı adamın elinden kurtarmaya çalıştığını söyleyen Aref, “Dayak yemesini engellemek için küçük kızı çektiğim anda bir kadın üzerime atladı. Kadın adamla aynı arabada değil benim arkamdaki araçtan çıkıp gelmişti. Muhtemelen birbirlerini tanımıyorlardı. Ağır hakaretler ediyordu. Ben onu sakinleştirmeye çalışıyordum ama asla konuşmama izin vermedi. Bana sessiz olmak zorunda olduğumu, onlara karşı çıkmaya hakkım olmadığını, çünkü onların Türk olduğunu ama benim öyle olmadığımı söyledi. Saçlarımı yolmak için başörtümü çıkarttı. Bunu yaparken suratıma ve boynuma tırnaklarını geçirdi. O ana kadar hiçbir şekilde terbiyemi bozmamış ve karşılık vermemiştim ama kendimi elinden kurtaramıyordum. Karşılık vermek zorunda hissetim. Kadına tokat attım ve ben de onun saçlarını çekmeye başladım. Öncesinde Suriyeli kadına ve çocuğuna saldıran adam kadını bırakmamı söyledi. Ama asıl mağdur olan bendim ve bu yüzden önce onun bırakmasını istedim. Ama kadın tekme atıyor, saçlarımı çekiyordu. Sonrasında kafamı arabaya vurdu” dedi.
"SADECE GÜVENLİ BİR YERDE YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Soyouf Aref, Türkiye’de yaşadığı 5 yıl içerisinde böyle bir olayla ilk kez karşılaştığını söyledi. Daha öncesinde Türk olmadığı için hakaretler işittiğini ve ayrımcılığa uğradığını söyleyen Aref, saldırıya uğramanın kendisini korkuttuğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Türk vatandaşı olmakla suç mu işliyorum? Buna hakkım olmadığını düşünüyorlar. Benim için en önemli şey yasalardır. Bir şikayetleri varsa yanlış bir şey yapıyorsam dava açmakta özgürler. Ama bu şekilde beni ve Suriyelileri aşağılamaya hakları yok. Biz sadece güvenli bir yerde yaşamımızı sürdürmek istiyoruz. Hepimiz insanız, hiçbirimiz diğerimizden üstün değil. Artık kölelik yok ve kanun karşısında hepimiz eşitiz. Bunları onlara da söyledim ama bana asla eşit olamayacağımızı söylediler.”
"POLİS OLAYI DUYURMAMAMI İSTEDİ"
Aref, kaza yüzünden gelen trafik polislerinin, kazayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen ehliyetine el koyduğunu ve şikayetçi olmamasını söylediklerini aktardı. Aref, “Polisler gelince ehliyetimi geri aldım. Saldırgan kadın polislere fotoğrafını çektiğimi ve onları sosyal medyada paylaştığımı söyledi. Polis telefonumu alıp fotoğraf çekmediğimi ve herhangi bir paylaşım yapmadığımı kontrol ettikten sonra bana bu olayı sosyal medyada duyurmamam gerektiğini söyledi” dedi. Daha sonra karakola gittiklerini ve kadının orada da bağırıp hakaret etmeye devam ettiğini söyleyen Aref, “Saldırı anından bir fotoğraf veya video olmadığı için adamın suçunu kanıtlayamadım. Polisler civardaki kamera kayıtlarını araştırmadı. Bir avukat tuttum ve dava açtım. Çocuğuyla beraber saldırıya uğrayan diğer kadınla iletişim halindeyim. O da dava açacak. Kesinlikle susmayacağız” dedi.
"BU TÜM KADIN VE MÜLTECİLERLE İLGİLİ BİR DURUM"
Yaşadığı durumu değerlendiren Aref, “Bu benimle, bir insanla ilgili değil; bu tüm kadınlarla, tüm mültecilerle ilgili. Bu bir nefret suçu. Bu ırkçılık ve kadına şiddet. Bir gün Filistin’e geri dönebilmeyi diliyorum. Ama orda yaşama şu an kendim için güvenli değil. Burada Türkiye vatandaşı olarak yaşıyorum. Türkiye şu an benim evim ve burada güvende olmam gerekiyor ama böyle olaylar devam ederse burası ne benim için ne mülteciler için ne de diğer kadınlar için güvenli olacak. Kadınlara güvenli bir yaşamın sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.