Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
28 Ekim 2020 00:00

Ömrün yarısı çalışmakla geçmiş bile

Hayatın kendisine dayattığı şartları daha rahat karşılayabilmek adına, kendi adına her şeyden fedakarlık yaptığı bu dönemde günde sadece iki saat uyku ile geçirmiş

Ömrün yarısı çalışmakla geçmiş bile

Kaynak:Pop Zebra/ Unplash

Eren YÜCEBOY

İstanbul/Kartal

Kartal’ın emekçi semtlerinden Yakacık ve Kurfalı’ya bu defa önceden tanıştığımız ve hayatı hakkında sohbet etmek için sözleştiğimiz Eren ile buluşmak için gidiyoruz. Çok küçük yaşlardan beri çalışmak zorunda kalan ve hayatının merkezinde hep iş var olan Eren ile konuşmaya başlıyoruz. Hayatını kazanmaya 13 yaşında garsonluk yaparak başlayan Eren, günlüğü 10 lira gibi bir ücret karşılığında çalışmış. Yaşı küçük olduğu için ilk iş deneyimi olan  garsonluğu yaparken zorlanmış epey. Daha sonra yaşı büyüdükçe çalışmanın boyutu da büyümüş. Daha ağır işlerde daha uzun saatlerde çalışarak eve dönmek zorunda kalmış. Garsonluk yaptığı zamanlardan sonra çok bilmediği bir iş ortamına giren Eren, tersanede çalışmaya başlamış. Tabi başka bir işte çalışmaya başlarken önceki işlerini de bırakmamış tamamıyla. Hatta bir iş daha bulmuş bunların üzerine. Tersanede çalışırken aynı zamanda tersane dışında iki farklı işte daha çalışmış. Gündüz tersane, akşam lokanta, geceden sabaha kadar da çorbacıda çalışmış bir sene boyunca. Hayatın kendisine dayattığı şartları daha rahat karşılayabilmek adına, kendi adına her şeyden fedakarlık yaptığı bu dönemde günde sadece iki saat uyku ile geçirmiş. Bu dönem boyunca hiç ara vermeden bir sene boyunca hayatını bu şartlar altında sürdürmüş.

TEK AKTİVİTE ÇEKİRDEK KOLA

Bu kadar zorlu şartlara katlanmasının belki de en önemli sebebi ise kendisinden ziyade ailesine maddi yardımda bulunuyor olmasıymış Eren’in. Bu zorlu iş dönemleri ve şartlarını çok küçük yaşlardan beri deneyimleyen Eren, pandemi sürecinin başlaması ile birlikte çalıştığı işyerlerinde yaşanan son durumlardan dolayı şu an çalışmadığını söylüyor. Şu an çalışmadığı için, yaşamını sürdürebileceği başka bir imkanı da olmadığı için iş arıyor. Bu zorlu günler sırasında ve günümüzde kendi hayatına dair neler yapabildiğini sorduğumuzda ise şu an işi ve parası olmadığı için gününün çoğunu evde geçirmekten başka bir çaresi olmadığını söylüyor. Hayatının sosyalleşme alanında sadece akşamları parka gitmek olduğunu söyleyen Eren, parka gittiğinde de onunla aynı durumda olan arkadaşları gibi ceplerinde paraları varsa kola ve çekirdek aldıklarını söylüyor. Kola ve çekirdek alamadıklarında ise sadece parkta hava alıp sohbet ve muhabbet ederek akşamların geçip gittiğini anlatıyor bizlere ve sözlerini bitiriyor. Biz de Eren’in hayatını var eden koşullara dair anlattıkları kafamızda bu satırları dergimize taşımak için yola koyuluyoruz.

Evrensel'i Takip Et