29 Ekim 2020 05:11

Notaların savaşla hesaplaşması

I. Dünya Savaşı Wittgenstein ve Ravel’i farklı cephelere savurup düşman saflarda yer almalarına neden olmuş. Savaş birinin bedenine, diğerinin ruhuna derin çentikler atmış.

Fotoğraf: www.collectionscanada.ca

Halis Ulaş
Halis Ulaş

“Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun…”
Nazım Hikmet

Kontrbasların fısıldayan akortlarının yarattığı sisli havaya kontrfagot ve ardından kornolar eklenince bir belirsizlik sizi sarmalamaya başlıyor. Yaylıların konçertoya eklenmesi ile belirsizlik yerini yavaş yavaş tedirgin edici bir gerilime bırakıyor. Yaylıların tırmanışına zilin seri vuruşlarının eklenmesi gerilimi daha da yükseltiyor. Ta ki son zil vuruşuna kadar. Sonrası bir silahın patlaması kadar kısa süren bir sessizlik. An kadar süren bu sessizlik bir elin sert bir şekilde piyano tuşlarına vurmaya başlaması ile yerini bir hesaplaşmaya bırakıyor. Notaların savaşla hesaplaşmasına…

Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Paul Wittgenstein Viyana’da tanınan bir konser piyanistiymiş. Avusturya Macaristan İmparatorluğu ordusuna teğmen olarak çağrıldığında 27 yaşındaymış. Wittgenstein’ın savaş öncesinde piyano tuşlarına dokunan elleri teğmen olarak savaşa katılması ile silahın soğuk yüzünü kavramaya başlamış.

Galiçya Cephesine gönderilen Wittgenstein, Osmanlı İmparatorluğu’nun 15. Kolordusu ve Alman Ordusunun askerleri ile Rus Ordusuna karşı savaşmış. Keşif görevine gönderildiği birgün Rus askerleri tarafından farkedilen Wittgenstein açılan ateş sonrasında sağ dirseğinden vurulmuş. Krasnystaw’da bulunan bir hastaneye kaldırılan Wittgenstein’ın sağ kolu kesilmek zorunda kalmış. Henüz tedavisi sürerken hastanenin Ruslar tarafından ele geçirilmesi sonucunda esir düşmüş. Bir yandan sağ kolunun kesilmiş olması, diğer yandan esir düşmenin belirsizliğine çalmasına izin verilen bir piyano yetişmiş. Yaklaşık bir yıl süren esirliği sürecinde sol eli ile piyano çalışmaları yapan Wittgenstein 21 Kasım 1915 tarihinde, yapılan askeri görüşmeler sonrasında  Viyana’ya yeniden dönebilmiş.

Wittgenstein Viyana’ya döndükten sonra tek kolu ile konser piyanistliğine devam etmek istemiş. Bu nedenle birçok besteci ile sol el için piyano konçertosu bestelemeleri için temasa geçmiş. Bunlardan biri de Maurice Ravel’miş.

Maurice Ravel Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Fransa’da bilinen bir piyanist ve besteciymiş. Ravel ön cephede savaşmak için orduya katılmak istemiş. Ancak kilosunun askerlik için yeterli olmaması, daha önce fıtık tanısı konulmuş olması ve kırılgan yapısı nedeniyle ilk başvurusu kabul edilmemiş. Fransız ordusunun asker ihtiyacı olması nedeniyle Ravel 1915 yılında 41 yaşında iken şoför olarak orduya çağrılmış. Ravel savaş süresince Adelaide adını verdiği kamyon ile askeri malzeme ve yaralı asker taşımış. Kuzey Fransa’da Verdun Cephesinde görev yapan Ravel savaşın korkunç yüzüne şahitlik etmiş. Yaşadıkları Ravel’in ruhunda derin yaralara neden olmuş ve 1917 yılında askerliğe elverişsiz olarak kabul edilerek askerliği sonlandırılmış.

I. Dünya Savaşı Wittgenstein ve Ravel’i farklı cephelere savurup düşman saflarda yer almalarına neden olmuş. Savaş birinin bedenine, diğerinin ruhuna derin çentikler atmış. Ancak savaşın açtığı yaralar Wittgenstein ve Ravel’in yolunu bir konçertonun notalarında birleştirmiş; “Sol el için Re Majör Piyano Konçertosu”.      

Wittgenstein piyano konçertosunu bestelemesi için Ravel’le 1929 yılında temas kurmuş. Ravel konçertoyu yaklaşık bir yılda bestelemiş. Wittgenstein kendisi için bestelenen bu piyano konçertosunu ilk olarak 5 Ocak 1932 tarihinde Viyana’da çalmış.

Böylece savaşın insanın ruhunda ve bedeninde açtığı yaralar notalara dökülerek bir hesaplaşmaya dönüşmüş.

Notaların savaşla hesaplaşmasına...

Meraklısına notlar: “Sol el için Re Majör Piyano Konçertosu”nun Yuja Wang yorumunu dinlemek isteyenler için buraya bırakıyorum. Ayrıca konçertoyla ilgili daha ayrıntılı bilgi isteyenler için 2017 yılında yayınlanmış İngilice bir müzikoloji tezini de şuraya bırakıyorum.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI