Cezaevinde kötü muamele iddiası: "Neden bu durumdalar, kimse sormuyor"
Tekirdağ F Tipi Cezaevinde kötü muamelelerin son bulması ve sevk talebiyle ölüm orucunda olan mahpus Burhan Barut'un ağabeyi Veli Barut, "Kimse sebepleri araştırmıyor. İnsanlar ne için ölüyor" diyor.
Fotoğraf: Envato
İnanç YILDIZ
Diyarbakır
Diyarbakır’da yaklaşık 8 yıl önce tutuklanan Burhan Barut (36) önce Diyarbakır, oradan Elazığ, buradan da Tekirdağ içinde bir cezaevine gönderildi. Yaklaşık 6 yıldır Tekirdağ F Tipi 1 No’lu Cezaevinde olan Barut, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle tek kişilik hücrede tutuluyor. Diyarbakır’da yaşayan ağabeyi Veli Barut (40), Evrensel’e ulaşarak, kardeşinin cezaevinde kötü muameleye maruz kaldığını iddia etti. Sorunların çözümünü isteyen Barut, kimsenin yaşanılanların sebebini araştırmadığını söyledi.
"ONA İYİ DAVRANILMIYOR"
Cezaevinin uzak mesafede olmasından dolayı yılda bir kez kardeşinin görüşüne gidebilen Barut, sadece haftada bir yapılmasına izin verilen telefon görüşmelerinde kardeşiyle konuşabiliyor. Barut, kardeşinin yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Kardeşim cezaevinden bizi aradığında hep diyor; ‘Bize işkence yapılıyor. Sabah kalktığımızda tekbir sesleri geliyor, bize kafir gibi davranılıyor.’ Dövüp çıplak bir şekilde yere sermişler. Orada gardiyanların başı bu duruma getiriyormuş. Cezaevindeki gardiyanları o kardeşimin başına sarıyormuş. Kardeşimin sağlık sorunu var, nefes almakta zorlanıyor. Hastaneye götürüp getirdiklerinde ona hep ‘Sağlamsın, hiçbir şeyin yok’ diyorlar. Onu yine cezaevine geri götürüyorlar. Ona hiçbir şekilde iyi davranılmıyor.”
"ADALET BAKANLIĞINA 'GEREKENİ YAPIN' DEDİM"
Kardeşine ajanlık dayatması yapıldığını ve taviz vermediği için üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını ileri süren Barut, şöyle devam etti:
“Burhan o cezaevinden gitmeyi, sevkini istiyor her seferinde; ‘Aileme yakın olmak istiyorum. Babam yaşlı, cezaevine girdiğimden beri beni hiç görmeye gelemedi’ diyor. Birkaç ay öncede açlık grevine girmişti, sevki için önce kabul ettiler sonra iptal ettiler. Psikolojik olarak zor durumda. Şu an ölüm orucunda. En son 8 ay önce gidebildim görüşüne. Zaten tek ben gidebiliyorum. Gidip gelmek çok masraflı oluyor, kolay bir durum değil. Adalet Bakanlığını aradım; ‘Orada zulüm var, işkence var’ dedim. ‘Bizim haberimiz yok. Orada işkence olmaması ve baskı olmaması lazım. Yaşananların hepsi kontrolümüz dışında’ dediler. ‘Gidin gezin dolaşın görün ve gerekeni yapın. İnsanların orada işkence görememesi lazım’ dedim. Telefon numaramı, ismimi aldılar, Burhan’ın kaldığı cezaevinin adresini de aldılar. 'Biz gerekeni yapıp size geri dönüş yapacağız’ dediler. Hiçbir şekilde inanmıyorum, geri dönüş yapacaklarını bile zannetmiyorum. Daha önce de benzer olaylardan dolayı cezaevi müdürüyle görüştüm; ‘Burhan buradan sevkini istiyor’ dedim. ‘Biz hallederiz’ falan dediler ama hiçbir sonuç alamadık, durum yine aynı.”
"İNSANLARIN BU DURUMA GELMEMESİ LAZIM"
Kardeşinin geçen hafta sevk ve kötü muamelelerin son bulması talebiyle ölüm orucuna girdiğini vurgulayan Barut, “Burhan’ın bu duruma gelmesi zülümdür, baskıdır ve işkencedir. Burhan’ın bugün bu durumda olması, mevcut sistemin baskılarıdır. İnsanlar bu duruma tepki gösterdikleri için bu durumdadır. Kimse sebepleri araştırmıyor, neden bu durumdalar, kimse sormuyor. İnsanlar ne için ölüyor? Neden cezaevlerine giriyorlar? Bunların sebepleri var, araştırılması lazım. Bu insanların bu duruma gelmemeleri lazım” diye konuştu.