DSİ’nin Eskişehir çiftçisine su tehdidi TBMM gündemine taşındı
CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Eskişehir’in birçok bölgesinde çiftçileri su vermemekle tehdit etmesini TBMM gündemine taşıdı.
Fotoğraf: CHP Basın Bülteni
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Eskişehir’in birçok bölgesinde çiftçileri gelecek yıl su vermemekle tehdit eden yazılar gönderdi. Sakarya Irmağı’nın doğduğu Çifteler ilçesinde DSİ’nin "Su vermeyiz" yazısını alan çiftçiler “Su verilmezse, biz üretemeyiz. Ürütemezsek ülke beslenemez” diyerek tepki gösterirken CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer konuyu TBMM gündemine taşıdı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen torba kanuna yapılan ekleme ile toplumun birçok kesiminin borçlarının yapılandırıldığına dikkat çeken Çakırözer, çiftçinin borç yapılandırması kapsamına alınmamasını da eleştirdi.
Eskişehir’in başta Çifteler olmak üzere birçok bölgesinde sulama konusunda mağduriyet yaşandığını belirten Çakırözer, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünün gönderdiği yazı ile çiftçileri su vermemekle tehdit ettiğini söyledi. Türkiye için üreten çiftçinin bu şekilde cezalandırılamayacağını söyleyen Çakırözer, çiftçilere destek olunmasını istedi.
“ÇİFTÇİYİ SUSUZ BIRAKACAĞINIZA, SU KANALLARI, BARAJ YAPIN”
DSİ’nin "Su vermeyiz" yazısını alan çiftçilerin “Su verilmezse, biz üretemeyiz. Ürütemezsek ülke beslenemez” şeklinde tepki gösterdiğini söyleyen Çakırözer, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Hafta sonu Çifteler ilçemizdeydim. Sakarya Irmağı'mızın doğduğu yer ama gelin görün ki Çifteler ilçemizde üreten çiftçilere Devlet Su İşleri ‘Sen bu nehri kullanamazsın’ diye yazı göndermiş. İşte belgesi. Çiftçiye ‘Sen sulu tarım yapamazsın. Pancar, mısır, ay çiçeği ekemezsin’ diyorlar. ‘Ekersen de su vermeyiz’ diye tehdit ediyorlar. Sakaryabaşı Sulama Birliğine bağlı Abbas Halim Paşa, Said Halim Paşa, Yıldızören, Zaferhamit, Körhasan, Gelenli, Eminekin ve diğer köylerden yüzlerce çiftçimiz kara kara düşünüyor. On binlerce dekar alan ekilememe riski ile karşı karşıya. Devletin tehdidini dinlemeyip ekse önündeki nehirden suyu alamayacak. Şantaja boyun eyip ekmese o zaman da alın terinin karşılığını alamayacak. Buradan Ankara'daki beyleri uyarıyorum, çiftçiyi susuz bırakarak, tehdit ederek tarım politikası oluşturulmaz. Planlama yaparken yapılması gereken belli: Çiftçiyi şantajla korkutmak değil, su kanalları, barajlar, göletler inşa ederek ihtiyacı olan suyu temin etmektir. Çiftçinin susuz tarıma geçtiğinde uğrayacağı kayıpları telafi etmeden çiftçiye bu tür dayatmalar yapılması fayda değil zarar getirir.” (EKONOMİ SERVİSİ)