31 Ekim 2020 00:55

Doç. Dr. Osman Elbek: Salgında çalışanlar patronların merhametine terk edilmemeli

İstanbul'da artan vakalara rağmen kamusal önlem alınmamasını eleştiren TTB Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek "Salgın, bireylerin inisiyatifine bırakılamaz” dedi.

Fotoğraf Osman Elbek'in kişisel arşivinden alınmıştır

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Ülke genelindeki koronavirüs rakamlarının yüzde 40’ına sahip İstanbul’da ekim ayı boyunca ‘vaka-hasta’ ve ölüm sayıları da ciddi oranda düzenli olarak artıyor. Kentteki bulaş hızı da ülke genelinin iki katına çıktı. ‘Salgını İstanbul’da baskılayamazsak Türkiye’de baskılayamayız’ açıklamasında bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yine kamusal bir önlem açıklamayıp topu bireylere attı.  

İstanbul’un durumunu ve Bakan Koca’nın İstanbul’a ilişkin son açıklamalarını Evrensel'e değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek, Bakan Koca’nın son açıklamasında İstanbul için birtakım kamusal önlemler açıklanacağını beklediğini ama göremediğini ifade ederek, "Kimse evinden çıkmasın, maskeye hijyene dikkat edelim’ dışında bir şey duymadım. Bunların yetmediği salgındaki artıştan görülüyor. İnsanlar dikkat etmeli tabii. Ama hiçbir kamusal önlem alınmıyor. Bir salgın politikası bireylerin iyi niyeti veya inisiyatifine bırakılamaz” dedi. 

Bulaş hızını düşürecek kamusal önlemler için dünyadaki verilerin ortada olduğunu anlatan Elbek “Kapalı alanda kişi sınırlaması, AVM gibi büyük işyerlerine ilişkin önlemler ve seyahat kısıtlamaları salgının bulaş hızını yüzde 30-40’lara kadar düşürüyor” dedi. İstanbul’un kamu hastane sayısı bakımından da ülke genelinden kötü durumda olduğu bilgisini veren Elbek “Bu yüzden vaka ve temaslılarına ulaşma da ülke genelinden daha geride” dedi. İstanbul’dan çalışanların yüzde 92’sinin özel sektörde olduğunu ve devletin işverenlere sadece ‘Lütfen, rica ediyoruz, önlem alın’ demesinin çalışanları işverenin inisiyatifine bırakmak anlamına geldiğini söyleyen Elbek, “Ayrıca önümüzde kış ve grip mevsimi var. Gerekli önlemler alınmazsa daha ciddi sorunlarla karşılaşabiliriz” uyarısında bulundu.   

"BULAŞ HIZINI DÜŞÜRECEK ÖNLEMLER BELLİ"

Salgını baskılamak ve bulaş hızını azaltmak için yapılması gerekenlerin belli olduğunu belirten Doç. Dr. Osman Elbek, dünyada alınan önlemlerin sonuçlarına dair ellerinde veriler olduğu bilgisini veren Elbek “Diyelim ki kapalı alanda 10 kişiden fazla bulunamaz diye kural getirdik. Böyle bir sınırlama getirince bulaş hızı yüzde 30 azalıyor. AVM’ler gibi sokağa kapısı açılmayan büyük yerlere ilişkin önlemlerde yüzde 38 düşüş sağlıyor. Şehirlerarası seyahat kısıtlaması ise virüsün temel üreme katsayısını yüzde 42 düşürüyor. Bu kamusal önlemleri alıp 15 gün bakacağız etkisi nasıl olmuş. Eğer bunlar da yetmemişse dünya ‘Okulları da kapatın’ diyor. Bu da yüzde 52 bir düşüşe neden oluyor. Bunları yapmayıp başarabilen bir ülke yok. Bunu Avusturalya, İsrail, Güney Kore başarıyla yaptı. Ve görüldü ki salgın baskılanıyor. Bunu yapmayanlarda ekonomi de daralıyor” ifadelerini kullandı. 

Salgının pik yaptığı nisanda alınan önlemleri hatırlatıp niye o zaman kapandık diye soran Elbek “Bence nisanda attığımız adımlar yeterli olmayabilir ama doğruydu yönelim olarak. Şimdi o duygu halinde değiliz. Bu da tamamen ekonomik durumla bağlantılı. Salgını biz haziranda Anadolu’ya İstanbul’dan gönderdik, turizm amacıyla. Şimdi o dönen insanlarla birlikte yeniden artış yaşanıyor” dedi. 

"MESAİ SAATLERİ FARKLILAŞTIRILMALI"

İstanbul’da toplu taşımaya önlem için Bakan Koca’nın ‘Metrobüs sayısını artıralım’ önerisine yönelik daha önce İstanbul Valisinin yaptığı ‘Bu fiilen mümkün değil’ açıklamasını hatırlatan Elbek, bunun yerine metrobüse ihtiyaç duyan insan sayısını azaltmak gerektiğini söyledi. Bunun için iki yol olduğunu ifade eden Elbek “Bir, üretimi kısıtlayacağız ikincisi de mesai saatlerini farklılaştıracağız. Bakan Koca, özel sektöre seslenerek ‘Kamuda biz geçtik lütfen özel sektör de geçsin’ dedi. Ama İstanbul’da çalışanların yalnız yüzde 8’i sadece kamuda çalışıyor. Çalışanların yüzde 92’si ise özel sektörde işverenlerin inisiyatifine bırakıldı. Devlet, özel sektöre ‘Lütfen, rica ediyorum yapın’ diyor ama onun dışında başka bir şey demiyor. Yani özel sektöre bir yaptırım yok. Vardiyalı çalışacaksınız, şu kadar kişi çalışacak gibi toplumsal önlemler tarif edilmiyor” dedi. 

"YOKSULU VURAN SALGIN ÖNEMSENMEDİ"

İstanbul’un zengin, varsıl semtlerinde yaz boyunca çok az vaka görüldüğünü şimdi buralarda da artış yaşandığını ifade eden Elbek “Ama İstanbul’da işçi sınıfının yaşadığı semtler olan GOP, Güngören, Esenyurt, Esenler ve Tuzla’da salgın zaten hep çok yaygındı. İstanbul’da önce alt seviyedeki mahalleleri salgın vurdu. Oralara yönelik gerçek özeni göstermediğiniz için salgın oralardan varsıla da gelmeye başladı” dedi. İşçi sınıfının yaşadığı mahallelerde bugün için de bir azalama olmadığını ifade eden Elbek “Onlar salgını zaten pik halinde yaşıyorlardı ama artık salgın Şişli gibi Sarıyer gibi görece varsıl mahallelere de ulaştı. DSÖ direktörünün ifade ettiği gibi ‘Ya hepimiz güvendeyiz ya da hiçbirimiz bu salgında’. Güngören’i GOP’u dert etmezsek bu salgın korunaklı sitelerden de içeri girmeye başlayacak. Düne kadar salgın yoksulların işçi sınıfının hastalığıydı. Ve çok önemli görünmüyordu. Artık salgın orta ve üst sınıf mahallelere de girdi. ‘İstanbul’da salgın ciddi artıyor’ deniliyor. İstanbul’un yoksul ve işçi sınıfı mahalleleri buna ‘Salgın bizde hep vardı yeni değil’ cevabını veriyor” diye konuştu.

İSTANBUL’DA KAMU HASTANELERİ YETERSİZ

İstanbul'un tanı konulduktan sonra vakaya ve temaslılarına ulaşma ve izleme oranları açısından Türkiye’nin en kötü illerinden biri olduğuna dikkat çeken Elbek “Bunun nedeni İstanbul’un kamu sağlık hastane altyapısının çok düşük ve kötü olması. 2018 verilerine göre Türkiye genelinde her 10 bin kişiye 29 hastane yatağı düşerek, İstanbul’da bu oran 26. İstanbul devlet hastanesi ve yatak sayısı bakamından en kötü illerden biri. Sayın Bakan da buna işaret etti. Bulaşın ve ağır hastanın arttığı bir kent ve ülkede hastane yatağına ihtiyacınız var. Zaten bu nedenle çoğu olguları eve göndermek zorunda kalıyoruz. Her 10 bin kişiye Türkiye’de 17 devlet hastanesi yatağı düşerken İstanbul’da bu 13.  Yoğun bakım yatağı da öyle her 10 bin kişiye devlet hastanelerinde 2 tane yatak düşerken İstanbul’da 1.4 yatak düşüyor. Bu yüzden Bakan da ifade etti özel sektöre yataklarının yüzde 25’nin kovidlilere ayırma yükümlülüğü geldi. İstanbul’un devlet ve üniversite hastaneleri olarak toplam yatak ve yoğun bakım yatak sayısı çok yetersiz. Çünkü daha kârlı olduğu için İstanbul adeta özel sektöre bırakılmış durumda” dedi.

"BULAŞ DA ÖLÜMLER DE KATLANARAK ARTIYOR"

Elbek, Sağlık Bakanlığının son haftalık durum raporunda Türkiye genelinde her 100 bin kişiden 419’unun hasta olduğu yine son 7 günde her 100 bin kişiden 14’üne Kovid-19 hastalığı tanısı konulduğuna ilişkin verilere işaret ederek “İstanbul için bu oranlar sırasıyla her 100 bin kişiden 871’ine hasta, her 100 bin kişiden 23’üne de son yedi günde Kovid-19 tanısı konulmuş. İstanbul’daki olgular eylül sonunda tüm Türkiye’deki olguların yaklaşık yüzde 11’i idi. Bakan bunu son olarak yüzde 40 olarak açıkladı. Önümüzdeki raporda bu iki kattan daha yüksek rakamlar göreceğimizi düşünüyorum” dedi. 

Ölümlerde de ülke genelinde bir artış trendi olduğunu dile getiren Elbek “28 Temmuz’da değiştirilen tabloyla ağır hasta sayısına 540’la başladık. Önceki gün bu sayı 1916 oldu yani 3.5 katına çıktı. Ki bu salgının en pik döneminde ulaştığımız ağır hasta hasta sayısı 1922 idi. Haftalık ölümlerde de aynı şey var. 16-22 Ağustos’ta 147 hasta kayıtlı, 16-22 Eylül’de 453 hastayı kaybettik. 16-22 Ekim’de ise 504 yani artış trendi hiç durmuyor. İstanbul’da 17-23 Ağustos’ta 13 ölüm varken son açıklanan veride bu sayı 55 kişi. Yani İstanbul’da hem bulaş hem de ölümler katlanarak artıyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bakan Pakdemirli'nin enkaz altındaki kişiyle görüşmesi tepki çekti

SONRAKİ HABER

Prof. Dr. Ercan: Hiç enkazdan çıkarılan zengin gördünüz mü, deprem yoksulların sorunu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa