EMEP pek çok ilde kongrelerini gerçekleştirdi
Emek Partisi, hafta sonu pek çok ilde kongreler gerçekleştirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisinin (EMEP) İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Mersin, Adana, Kayseri ve Kars il örgütleri, bir süredir devam eden kongre süreçlerini il kongreleriyle tamamladı.
Emek Partisi İstanbul İl Örgütü kongresini il binasında gerçekleştirdi. Kongrede Sema Barbaros yeniden EMEP İstanbul İl Başkanlığı görevine seçildi.
ANKARA: MÜCADELEYİ YÜKSELTMEK HALK GÜÇLERİNİN BİRLEŞMESİNDEN GEÇİYOR
EMEP Ankara İl Örgütü, 9. Olağan Kongresi’ni “Savaşa, salgına ve sömürüye karşı birlik, dayanışma, mücadele” şiarıyla topladı. Kongre açılışında konuşan EMEP Ankara İl Başkanı Fikret Aslan, tek adam rejimine karşı halkta desteğin azaldığına dikkat çekerek “Artık mızrak çuvala sığmıyor. Halkta korku duvarını yıkacak bir öfkenin biriktiği görülüyor” dedi.
Kentkoop Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongrenin açılışında konuşan EMEP Ankara İl Başkanı Fikret Aslan, İzmir’de yaşanan deprem nedeniyle geçmiş olsun dileklerini paylaştı. Pandemide olduğu gibi depremlerde de en çok yoksulların öldüğünü belirten Aslan, kentsel dönüşüm adı altında uygulanan rant politikalarının asıl olarak yoksulları, emekçileri vurduğunu söyledi.
Uzun süredir devam eden ekonomik krizin ardından başlayan pandeminin de fırsata çevrildiğini belirten Aslan, bu süreçte iktidarın tek adam rejimini inşa politikalarını da hızlandırdığına dikkat çekti. Aslan, İstanbul Sözleşmesi’den çıkılması hamlesinin kadınların örgütlü mücadelesi sayesinde geri adımla sonuçlandığını söyledi. Ayrıca çoklu baro düzenlemesinde olduğu gibi emek ve meslek örgütlerine yönelik baskıcı politikaların ve yasal değişikliklerin gündemde olduğunu ifade eden Aslan, yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlayacak hazırlıkların olduğunu söyledi. Aslan, yine pandemi fırsata çevrilerek emekçilerin grev ve eylemlerine yönelik yasakların arttığını vurguladı.
Ancak anketlere de yansıdığı gibi Cumhur İttifakı’na verilen oyların düştüğüne dikkat çeken Aslan, “Tek adam rejimi güçlenmesine rağmen halkımızın destek vermediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle önümüzdeki süreçte iktidarın politikalarına yönelik mücadele büyüyecektir. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Halkta korku duvarını yıkacak bir öfkenin biriktiği görülüyor. Türkiye’de emekçiler Cumhur ve Millet ittifakı olmak üzere iki seçenek arasında sıkıştırılmak isteniyor. Ancak üçüncü bir seçenek mümkündür. Demokratik halk iktidarı için mücadeleyi yükseltmek ise yereldeki halk güçlerinin birleştirilmesinden geçiyor" dedi.
Millet İtttifakı’nın halkların acil taleplerini sandığa indirgemesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Aslan, emekçilerin talepleri etrafında örgütlü mücadele verilmediği sürece sandığın bir çözüm olmadığını vurguladı.
Yasemi Öztürk ise kadınların, iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması hamlelerini geri püskürttüğünü söyledi. Şimdi istihdam paketinde emekçilerin esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasına karşı mücadele edilmesi gerektini ifade eden Öztürk, “Bizler iş güvencesi istiyoruz, ev içi emeğimizin görünür olmasını, fabrikada emzirme odaları kurulmasını, eşit işe eşit ücret verilmesini istiyoruz" dedi.
Seyfi Gündoğan da “Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile fabrikaların çalışması, bu sürecin nasıl yürütülmek istendiğini göstermektedir” dedi. Gündoğan, Mecliste komisyondan geçen istihdam paketinde işçileri kayıt dışı çalıştıran patronların ödüllendirildiğini, 25 yaş altı ve 50 yaş üzerindekilerin kıdem tazminatının belirli süreli sözleşmeler üzerinden gasbedilmek istendiğini ifade etti.
Gersan’dan gıda işçisi Kadir Örnek de pandemi sürecinde artan baskı ve sömürüye karşı mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.
Konuşmların ardından yapılan seçimde yeni İl Başkanı Şükran Doğan oldu.
İZMİR: İKİ KUTUPLU SİYASİ SEÇENEĞE MAHKUM DEĞİLİZ
Emek Partisi İzmir İl Örgütü 9. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Pandemi koşullarında gerçekleştirilen kongre Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde "İş, ekmek, özgürlük" sloganları eşliğinde yapıldı.
"Sömürüye, salgına ve savaşa karşı birlik dayanışma, mücadele" pankartının açıldığı kongrede, "Savaşa hayır! Bölgede barış, ülkede demokrasi için mücadeleye!", "Salgını fırsata çevren torba yasa teklifi ile işçi haklarının tırpanlanmasina hayır!", "Tek adam iktidarına karşı halk iktidarı ve halk demokrasisi için birleşelim", "Grev yasaklarına karşı mücadeleyi yükseltelim" dövizleri asıldı.
Açılış konuşmasını yapan EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar pandemiyle birlikte derinleşen ekonomik krize önceki gün yaşanan depremin eklendiğini söyleyerek, yaşamlarını yitirenlerin ailelerine ve yakınlarına sabır diledi.
Uyar, "Çok acı tablo var. Tabip Odası Yönetim Kurulundan arkadaşımızın eşi ve iki çocuğunu toprağa verdik. Bir sağlık emekçisi arkadaşımızın oğlunu kaybettik. Tüm yaşamını yitirenler için çok üzgünüz. Daha fazla olmamasını diliyoruz ama maalesef daha acı tabloyla karşılaşacağız. Önemli olan bunu yaşatanlara hesabını sormak. Hep ölen biz oluyoruz. Aliağa'da ekim ayı içerisinde 6 işçiyi kaybettik. Sokağa çıkma yasaklarında özel izinle çalıştırılan işçiler, depremde de çalıştırıldı. Gecelerini gündüzlerine katarak çalışan sağlık emekçileri pandemide hak kaybına uğradı. Uğradıkları şiddet ve mobinge rağmen değremde yaralananlara sağlık hizmeti verdiler. İşçi ve emekçi ölümlerinin hepsi sınıfsaldır" dedi.
Uyar, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu cinayetlerin takipçisi olmak ve hesabını sormak bizlerin görevidir. İşsizlik, açlık, yoksulluk giderek tırmanıyor. Askıda ekmek dışında çözüm sunmayanlar erken seçimi tartışıyor. İki kutuplu siyasi zemine çekmeye çalışıyorlar oysa her iki kutup da sermaye grubunun sözcüsü. İşçi ve emekçilerin sorunları nasıl çözülecek? Güçlendirilmiş parlamenter sistem çözer mi? Daha önce çözüldü mü? Biz gerçek anlamda işçi ve emekçiler açısından bir çözüm olanağını yaratmak zorundayız. İşçi ve emekçiler sürece doğrudan müdahele etmeli ve bunu kendi örgütüyle yapmalıdır. Partisiyle, sendikasıyla, mahallesindeki örgütüyle, okulunda, iş yerinde, tarlasında üretici köylü olarak yapmalıdır. Başka kurtuluş yolu yok. Hayatlarımıza, geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak buradan geçiyor. Gerçek halk demokrasisini kurmakla geçiyor."
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan'ın şu mesajı da kongrede okundu:
"Bir tarafta iktidar, diğer tarafta burjuva muhalefetini temsil eden odakların bulunduğu iki kutuplu siyasi seçeneğe mahkum değiliz. Bu durumu değiştirecek olan başta işçi sınıfı olmak üzere ezilen ve sömürülen emekçi sınıfların mücadelesidir. Bulunduğumuz her yerde hareket halindeki tüm güçlerin taleplerini ve mücadelelerinin ortaklaştırması için tüm olanaklarımızı seferber etmeliyiz.
Partimiz, işçi ve emekçilerin birleşmesi, örgütlenmesi, mücadele için ileriye atılması, burjuva siyaset seçeneklerinden bağımsız kendi sınıf çıkarları doğrultusunda işçi sınıfının siyasetinin etrafında birleştirilmesi, ilerletilmesi için tüm olanaklarını seferber ederken işçi ve emekçiler içerisinde kök salmayı başaracaktır. Dönemin ihtiyaçlarına uygun bir mücadele platformunu bugünden ortaya koyacağına olan inancımla 9. Kongremizi selamlıyorum."
Seçimde İl Başkanı Emine Uyar olurken yeni yonetime Turan Kara, Nuray Öztürk Çetin, Hasan Hüseyin Evin, Sevgi Ersan, Nuran Özkan, Harun Yavuz ve Can Bahadır seçildi.
EMEP KOCAELİ İL KONGRESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ: SEÇENEĞİMİZ DEMOKRATİK HALK İKTİDARI
EMEP Kocaeli İl Örgütü, 9. Olağan Kongresini “Savaşa, salgına ve sömürüye karşı birlik, dayanışma, mücadele” şiarıyla topladı. Kongre açılışında konuşan EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, "Tek adam rejiminin artan baskılarına karşı işçi sınıfı ve emekçilerin en acil, en yakıcı talepleri etrafında bir araya gelmesine ve bu mücadeleyi gerçekten demokratik bir ülkeyi kurma mücadelesi ile birleştirmeye ihtiyacımız var" dedi.
İzmit'te pandemi koşulları gözetilerek Engelsiz Kafe'de gerçekleştirilen kongreye parti delege ve üyelerinin yanı sıra HDP Kocaeli İl Yönetimi, CHP İl Kadın Kollar Başkanı Songül Kaya, CHP İl Başkan Yardımcısı Mehmet Demirtaş, CHP Körfez İlçe Yöneticisi İbrahim Şekir, TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri ve MMO Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, DİSK/Emekli Sen Şube Başkanı Ali Oral, KESK/Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Erdal Karakuş, KESK/Yapı Yol-Sen Şube Başkanı Ethem Kartal, Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik, Türk-İş/Petrol-İş Yarımca Eski Şube Başkanı Ali Buğdacı ve Dilovası'nda direnişte olan Systemair HSK işçileri katılım sağladı.
"ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI YAPIYORUZ"
Kongrenin açılışında konuşan EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, birlikte mücadele çağrılarını yineledi. Güncel tartışmalara değinen Erkan, "Salgın ile mücadelede sınıfsaldır. Pandemiye rağmen 'Çarklar dönsün' denilerek çalıştırılan, sağlık hakkı hiçe sayılan emekçilerdir. Yine deprem en çok yoksulu vurur çünkü sağlıklı, güvenli konutlarda yaşamak emekçiler açısından mümkün değildir. İktidar; 'Siyaset yapmayın' diyerek hem depremde, hem de salgında almadığı önlemleri, kendi sorumluluklarını gizleme derdindedir. İstiyor ki bu ülkenin emekçileri 'Deprem vergilerimiz ne oldu' diye sormasın. İstiyor ki 'Kentleri deprem tehlikesine karşı yeniden düzenlediniz mi, toplanma alanlarını neden imara açtınız, kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme neden çevirdiniz' diye sorulmasın. Biz iktidarın sorumluluklarını anlatmaya da, ödediğimiz her kuruş verginin peşine düşmeye de, nerelere harcandığını ya da harcanmadığını da sormaya devam edeceğiz" dedi. 9. Olağan Kongrelerini "Savaşa, salgına ve sömürüye karşı birlik, dayanışma, mücadele" sloganıyla gerçekleştirdiklerini belirten Erkan, "Pandemi koşullarında baskıyı ve sömürüyü arttırma girişimleri devam ediyor. İşçi haklarına, emekçilerin kazanılmış haklarına tırpan vurma girişimleri devam ediyor. İktidar salgını kendi amaçları için kullanıyor. Bu hak gasplarına karşı, artan işsizliğe karşı, temel tüketim maddelerine yapılan zamlara karşı, hayat pahalılığına karşı ortak bir mücadele çağrısı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"BAŞKA BİR SEÇENEK VAR"
Üçüncü yolun varlığından bahseden Erkan, "Neredeyse kayyum atanmayan HDP belediyesi kalmadı. TTB üyelerine 'terörist' yaftalaması yapan, Baroları 'Çoklu Baro' sistemiyle bölmeye çalışan, TMMOB'un yetkilerini sınırlamaya çalışan iktidara karşı topyekün bir mücadele örgütlemek günümüz için şarttır. Bize 'Ya iktidarı destekleyeceksiniz ya da bu iktidarın karşısındaki en büyük muhalefeti destekleyeceksiniz' diyorlar. Bize seçim yapmamızı söylüyorlar, 'Başka seçeneğiniz yok' diyorlar ama biz buradan haykırıyoruz; bizlerin, işçilerin ve emekçilerin bambaşka bir seçenekleri var. Bu seçenek tek adam rejimine karşı demokratik halk iktidarıdır. Tek adam rejiminin artan baskılarına karşı işçi sınıfı ve emekçilerin en acil, en yakıcı talepleri etrafında bir araya gelmesine ve bu mücadeleyi gerçekten demokratik bir ülkeyi kurma mücadelesi ile birleştirmeye ihtiyacımız var. Partimiz bu görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket edecek ve 9. Olağan Genel Kurulumuz bu mücadelenin geliştirilmesi yönünde kararlar alacaktır" dedi.
"EMEK PARTİSİ'NİN ÇABALARINI TAKDİR ETTİK"
Erkan'ın açılış konuşmasının ardından Hasan Atik'in başkanlığında divan kurulu oluşturuldu. Divanın oluşturulmasının ardından saygı duruşu ile başlayan kongrede konuk konuşmalarına geçildi. İlk sözü alan Kocaeli Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik "İşçi sınıfının temel haklarını savunma noktasında Emek Partisi'nin çabalarını her daim takdir etmişizdir. Hem Kocaeli'de hem Dersim'de işçi sınıfının haklarına yönelik tüm saldırılarda mücadeleyi örgütlemek için projeler gerçekleştiren Emek Partisi'ni Dersimliler Derneği olarak selamlıyoruz" dedi.
Kongrede konuşan direnişçi Systemair HSK işçilerinden Güney, "14 gündür direnişteyiz. Fabrikanın bize yaptığı zam oranından sonra anayasal hakkımız olan sendikalaşmayı tercih ettik. Sonrasında 45 arkadaşımızla beraber ücretsiz izne çıkarıldık. Fabrika anayasal hakkımızı kabul etmiyor. Buna rağmen direnişimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Hepinizin desteklerini bekliyoruz" diye konuştu.
Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Erdal Karakuş, "Bizim başka bir dünyanın olduğu, bunun istendiği bir mücadele hattına ihtiyacımız var" dedi.
TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri ve MMO Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi ise, "Mühendislerin, mimarların sorunlarının ülkenin sorunları çözülmeden çözülemeyeceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Seçimlere tek listeyle gidilen kongrede Arzu Erkan yeniden başkan seçildi. (Kocaeli/EVRENSEL)
EMEK PARTİSİ MERSİN İL ÖRGÜTÜ: ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARSAK MEVCUT SİYASAL İKTİDAR GİDECEKTİR
Emek Partisi (EMEP) Mersin İl Örgütü kongreyi Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirdi. Kongreye EMEP GYK Üyesi Halil İmrek, HDP, CHP, Halkevleri, DİSK, KESK, Türk-İş’in yanı sıra birçok sivil toplum kurumu da katılım gösterdi.
Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yitirilenler için saygı duruşuyla başlayan kongrede açılış konuşması EMEP Mersin İl Örgütü adına Mersin İl Başkanı Mehmet Taşçı yaptı. İktidarın pembe tablolar çizerek halkı kandırmanın hesabını yaptığını belirterek, “Bu siyasal iktidar Mersin’deki bir mitingde narenciye işçisinin geçinemiyoruz feryadına 'Ananı da al git' diyerek olmaması gereken çirkin bir yanıtla cevap vermiştir. Yine Adana’da tarım ile uğraşan bir üretici tarım konusunda yaşadıkları sıkıntıları, oraya gelen siyasal iktidarın heyetine yöneltmek isterken ona da 'Toprak senin gözünü doyursun’' diye yanıt vermişlerdi. İşsizliğin tavan yaptığı günümüzde Konya’da bir mitingde üniversiteyi bitirmiş bir gencin iş talebini belirtmesi sonrasında apar topar gözaltına alınıp uzaklaştırıldı. Ardından 'Taşı sıksan suyunu çıkartırsın. Devlet iş kapısı değildir' diye yanıt veren bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Bu siyasal iktidar en son Malatya’da kendisinin yandaşı olan bir esnafın Cumhurbaşkanının aracının geçtiği esnafa 'Geçinemiyoruz, açız' demesi üzerine 'Abartıyorsunuz' diye cevap verip onu azarlayarak 'Al bunu keyif çayı iç' yanıtını veren bir siyaset ile karşı karşıyayız. Aslında bu ve buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Tüm bunlar bu siyasal iktidarın toplumu yönetemediğini gösteriyor” diye konuştu. İktidarın toplumumu yönetememesinin bir sonucu olarak gerçekleri ters yüz ederek insanları kandırdığını kaydeden Taşçı, “İktidar, kendi etrafında kümelenen kesimi diri tutmaya çalışıyor. Bu siyasal iktidarın siyasal miladını doldurduğunu, bunun için bizin üzerimize düşenin layıkıyla yaptığımız takdirde bu siyasal iktidardan kurtulabileceğimiz belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir’de depreminde felaketinde mağdur olan yurttaşlara başsağlığı dileklerini ileterek söze başlayan EMEP GYK Üyesi Halil İmrek, yaşananların doğal felaketin değil ihmallerin ve sorumsuzlukların bir sonucu olduğunu söyledi. Müteahhitlerin, iktidarın rant ve kar odaklı politikalarıyla birlikte mezar kazıyıcılarına dönüştüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayda altın varaklı tabaklarda ejder meyvesi yerken insanların ekmek talebine karşılık ‘’1 mermi kaç para biliyor musun?’’ diyerek yanıt veren, Denizli esnafının, Malatya halkının geçinemiyoruz söylemlerini abartı gören, salgın koşullarında çarklar dönmeli diyerek işçileri ve emekçileri canı pahasına çalıştırıp başta TİS ve grev hakkı olmak üzere onların haklarını tırpanlayan birisi olduğunu belirten İmrek, ‘’Onlar bize ekmek ve keyif çayı vadediyorlar. Ama emekçiler bunu kabul etmiyor. Ekmek küçüldükçe öfke büyüyor’’ dedi.
Başta Suriye, Libya, Doğu Akdeniz olmak üzere son dönemlerde Ermenistan-Azerbaycan arasındaki anlaşmazlığı kışkırtarak savaş politikaları güdüldüğüne dikkat çeken İmrek, ‘’Bunun bir beka sorunu olduğu algısıyla emekçileri aldatmaya çalışıyorlar. Sağlığa, eğitime harcanması gereken bütçeleri savaş ve kışkırtma olarak kullanan iktidar halklar arasındaki kardeşlik köprüsünü yıkmaya çalışırken öte yandan dış politikadaki bu şoven ve yayılmacı tavrıyla iç politikada tek adam tek parti anlayışını pekiştirmek derdinde’’ ifadelerini kullandı. ‘’Bugün savaştan ve sömürüden yana olan iktidara karşı işçi ve emekçilerin, ezilen halkların, gençlerin, kadınların ve aydınların biraraya gelerek üçüncü bir odağı oluşturması gerekiyor" diyen İmrek, halkların kurtuluşunun, seçime endeksli bir muhalefet yerine emek, barış ve demokrasiden yana gerçek bir mücadele ile mümkün olabileceğinin altını çizdi.
DİSK adına söz alan Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy ise işçi sınıfına yönelik hak gasplarının günden güne arttığını ve işçi sınıfının son silahı olan grev haklarını bile ellerinden aldıklarını söyledi. İktidarın işçilere yönelik saldırılarına karşı 2-3 Kasım’da DİSK olarak eylemlerle tepkilerini göstereceklerini belirten Göksoy bunun da yeterli olmayacağını ifade etti. ‘’Az önce grev yasaklamalarından bahsettik. Biz ancak grev yasağını tanımayıp bu hakkı sahiplenirsek işte o zaman kazanacağız’’ şeklinde konuşan Göksoy, baskı ve gerici politikalara karşısında ortak talep ve ortak mücadelenin şart olduğunu vurguladı.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, ‘’Sınıf çelişkilerinin gitgide uzlaşmaz hale geldiği, sürecin ağırlaştığı bir dönemdeyiz. Salgın ve İzmir depremi gösterdi ki artık doğa bile bir şey yapmamız gerektiğini söylüyor’’ dedi. Kendi çıkarları için sadece kendi ülkesinin değil dünya halklarının da canını yakmayı göze alan bir iktidarın karşılarında olduğunu söyleyen Turan, ‘’İktidarın barutunun tükendiğini görüyoruz. Bu yüzden saldırganlıkları gün geçtikçe artıyor. Elbette gidecekler ama peki sonra ne olacak?’’ sorusunu sordu. Turan, yolun sonunun göründüğünü, gidecek olanın belli olduğunu ve asıl meselenin gelecek olanı tartışma ve olması gerekenin örgütlenmesi olduğunu söyledi.
Türk-İş adına konuşma yapan İl Temsilcisi İrfan Gültekin, Türkiye’de 36 milyon insanın yoksulluk sınırının altında ve 18 milyon insanın açlık sınırının altında yaşamaya mecbur edildiğine dikkat çekerek ‘’İşçiler çarklar dönsün diyerek özel izinlerle, canları pahasına çalıştırıldılar. Buna rağmen gördükleri karşılık haklarının gasp edilmesidir. Bugün vergilerin yüzde 67’sini ödemeye mahkum edilen işçilerin son olarak kıdem tazminatına ve daha nicesine göz dikiyorlar. Patronlara da teşvik ya da vergi sıfırlama ile yanlarında olduklarını gösteriyorlar’’ dedi. İşçilerin ve emekçilerin, demokrasiden yana herkesin birlikte hareket etmesinin zorunlu olduğunu dile getiren Gültekin sınıftan yana olan herkesin bir arada hareket edip bir an önce eksikliklerini aşıp yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi.
Yıllardır uyuyan hukuk sisteminin, iktidarın baroların demokratik organlarına tahammül edememesiyle uykudan uyandığını söyleyen Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, bugün baronun kongre bile yapamadığını, iktidarın bile kendi hukuk sistemine uymadığını ifade etti. ‘’Burjuvazi bu kadar örgütlüyken biz de ayrı ayrı değil bir arada olmalıyız. Ancak çoklu baro meselesinden kıdem tazminatı meselesine kadar her noktada birleşip ortak bir ses çıkarırsak emeğin, demokrasinin ve barışın gerçek anlamda karşılığının olduğu bir ülke yaratabiliriz.’’ diyerek ortak dayanışma ve mücadele çağrısında bulundu.
Kongre, katılan davetlilerin konuşması ve dayanışma mesajlarının ardından faaliyet raporlarını okunmasıyla devam etti. Okunan faaliyet raporunun ardından önergeler sunuldu ve delegeler oy kullanarak yeni yönetimi belirledi. Delegelerin oyları sonucu Yusuf Kaya il başkanı seçildi. Kongre ‘’İş, Ekmek, Özgürlük!’’, ‘’İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!’’ sloganları eşliğinde son buldu. (Mersin/EVRENSEL)
ADANA: BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN BİRLEŞELİM
Emek Partisi Adana İl Örgütü 9. Olağan İl Kongresi’ni tamamladı. Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongrede birlik ve mücadele vurgusu öne çıktı.
Açılış konuşmasını yapan EMEP Adana İl Başkanı Sevil Aracı, İzmir depreminde hayatını kaybedenleri andı. Aracı, salgına karşı da işçilerin kendi talepleri etrafına örgütlenmesi gerektiğini ifade etti.
Kongreye, DİSK Genel-İş, DİSK Gıda-İş, Tüm Bel-Sen, Eğitim Sen, EYT SYDD, İHD, HDP, CHP, Adana Alevi Derneği, ESP, Yeşil Sol Parti, Adana Halkevi, Anadolu Halkları Derneği ile 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden Dilan Sarıkaya’nın annesi Neligül Sarıkaya, Dersim’de katledilen Cengiz Argüç’ün ablası Emine Argüç de katıldı.
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, HDP Adana Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları ve Kemal Peköz, CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer ve rahatsızlığı nedeniyle katılamayan EMEP Adana İl Yönetim Kurulu Üyesi Ali Büyükyiğit kongreye mesajlarını iletti.
İzmir depreminde öldürenin alınmayan önlemler olduğunu vurgulayan Aracı, binalarda denetimlerin yapılmamasının, imar aflarının iktidarın sorumluluğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.
Salgında evde kalınması için çağrılar yapıldığı dönemde işçilerin olumsuz koşulllar altında fabrikalarda çalıştırıldığını ifade eden Aracı, yaygın test ve önlemler alınması talepleri karşısında iktidarın yalnızca maske ve mesafe öneriğini belirterek şunları söyledi:
“Bu da bizim mücadelemzin yöneleceği yönü gösteriyor. Salgın karşısıda da işçilerin emekçilerin kendi talepleri trafında örgütlenmesi gerekiyor. Bir tarafta 8 tane test yapan milletvekili, bir tarafta teste ulaşamayan işçiler emekçiler; bir tarafta zenginlerin sefasını sürdürdükleri karantina günleri, bir tarafta 10 gün karantiadan sonra ‘İşe geleceksin' denilen işçiler; 'Semptom yoka çalışmaya devam etsin' denilen sağlık emekçileri… Bize dayatılan süreç budur.”
Sedat Başkavak ise “Emek Partisi olarak diyoruz ki bu düzen değişmeli. AKP gitmeli ama bugünü aratacak yeni bir iktidarla karşı karşıya kalmamak için savaşa, salfına, sömürüye karşı birlik ve mücadeleyi birlikte yükseltelim. Emek ve demokrasi güçleri olmak üzere işçi sınıfımıza, emekçilere, üretici köylülere çağrımız, birleşelim, değiştirelim” dedi.
EYT Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Adana Temsilcisi Uğur Altuntaş ise bir gecede yasanını geriye işletilmesi ile mağdur edildiklerini belirterek “Karşımızda seçim katbetse dahi haklarımızı vermeyecek olan iktidar var. Bizler de diyoruz ki haklarımızı alana kadar mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
Kongreye mesaj ileten metal işçileri de Emek Partisinin mücadelesini selamladı. Metal işçilerinin mesajları şu şekilde:
“Sabah biz işçi sınıfını bilinçlendirmek için sıcacık yataklarından kalkıp kendi hakkını bilen bilmeyen çalışana onurlu bir şekilde bildiri dağıtan genç kardeşlerim, iyi ki varsınız. Emeğin en yüce değer olduğunu, kendi hakkını savunan, bilen, sorgulayan işçi sınıfının işverene çıkan ürünün paylaşımında hakkını alabildiği günlerin özlemi ve arzusundayız.”
“Emek yüce bir değerdir! Adaletsizler de bir gün adalet diye haykıracaktır. Selam olsun işçi sınıfının davasına sahip çıkanlara.”
“Kapitalizmin git gide karanlığa götürdüğü emekçi sınıfının sesi ve ışığı olan Emek Partisi Kongresini selamlıyorum.”
KAYSERİ: EMEKÇİLERİN EN GENİŞ MÜCADELE HATTINI ÖRGÜTLEMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK
EMEP Kayseri İl Örgütü, 9. Olağan Kongresi’ni İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonu’nda gerçekleştirdi.
Genç ve işçilerin katılımının yoğun olduğu kongrede artan siyasal baskılara ve ekonomik krize karşı halkın en geniş kesimlerini kapsayan mücadele hattının örgütlenmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Kongreye Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı, SES Kayseri Şube Başkanı ve yöneticileri, Tüm Bel-Sen Kayseri Temsilcisi, Tarım Orkam Sen Kayseri Temsilcisi, Tomarza Beydağı Köy Derneği, Kıskısrak Köy Derneği, HDP İl Başkanı ve yöneticileri katıldı. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Sol Parti Kayseri Temsilcisi Selami Bilgili, Eski Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Halil Ünal da dayanışma mesajları gönderdi.
Açılış konuşmasını yapan EMEP MYK Üyesi Yakup Aslandoğan, hükümetin baskıcı politikalarına dikkat çekti. Aslandoğan, ekonomik koşulların, işçi ve emekçiler açısından giderek ağırlaştığını belirterek tek adam rejiminin saldırılarına karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.
Verilmeyen ücret talepleri için günlerce yürümeyi göze alıp baskı koşullarına maruz kalan, fakat İzmir’deki deprem bölgesine koşan Ermenekli ve Somalı madencileri selamlayan Aslandoğan, “Dünya ilk kez olmamakla birlikte bir salgın sürecinden geçiyor. Bu süreçten biz işçi ve emekçiler ciddi oranda etkilenmiş bulunmaktayız. Bu süreçte de sınıfsal çelişkilerin net bir şekilde ortaya çıktığınız görmeliyiz ve buna göre pozisyon almalıyız” diye konuştu.
Kongrede konuşan İl Başkanı Ahmet Akarsu ise “İşçi sınıfı ve emekçilerin haklarına yönelik saldırılar, siyasal anlamda artan baskılar ve kıdem tazminatı ve iş güvencesinin kaldırılmak istenmesi gibi çetin bir süreçteyiz. Gençliğin işsizlik ve gelecek kaygısı, kadınların şiddet ve tecavüz yaşadığı bugünlerde gündemimiz yoğun, mücadelemiz uzun olacak” dedi.
Akarsu, “Tüm bu saldırılara karşı her alanda bir araya gelmekten; emekten, demokrasiden, barıştan ve ezilen her kesimlerle birlikte emekçilerin en geniş mücadele hattını örgütlemekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından seçimlere geçildi. Yeni dönemde de İl Başkanlığına Ahmet Akarsu seçildi.
KARS
Kars'ta Merkez, Arpaçay ve Susuz ilçelerinde daha önce yapılan kongrelerin ardından bugün 1. Olağan İl Kongresi yapıldı.
Delegelerin katıldığı kongrede yapılan konuşmalarda İzmir'de yaşanan depremin ardından hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilendi.
EMEP'in uzun yıllardır Kars'ta mücadele yürüten bir parti olduğunun vurulandığı kongrede, Kars halkının iki kutuplu bir siyasete mahkum olmadığı belirtildi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada Uğur İbrahim Özdemir, İl Başkanlığına seçildi. (Kars/EVRENSEL)