01 Kasım 2020 23:31

Kocaeli’den işçi mektubu: TMM değil, Tahir bey!

Kocaeli’den bir işçi yazdı: Hadi işyerlerini denetleme ihtiyacı duymuyorsunuz peki neden belediyeniz işyerlerinde ücretsiz maske dezenfektan dağıtılmasını sağlamıyor?

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kocaeli’den bir işçi

Merhaba Tahir Bey.

Çocukluğundan beri farklı fabrikalarda, işyerlerinde çalışmak zorunda kalan bir işçi olarak yazıyorum bu mektubu. Çalışma yaşamı boyunca türlü türlü haksızlıklar, kuralsızlıklar görüyor insan. Koca koca araba firmalarına iş yapan, araba parçalarının boyandığı bir fabrikada çalıştım bir süre. Çalıştığım işyeri iflas edince işsiz kalmıştım ve Başiskele Belediyesine gidip iş aradığımı söylediğimde beni bu fabrikaya yönlendirdiler. İşe ilk girdiğimde sigortamın yapıldığını sanıyordum; yapılmadığını çocuğumu hastaneye götürdüğümde fark ettim de gidip durumu işyerinde anlatınca sigorta başlangıcımı yaptılar.

İşe başladığımda çok şaşırmıştım çünkü içeride Türk işçilerden çok Suriyeli işçiler vardı. Önceleri dedim ki ‘Adamlara bak buralara kadar gelmişler bunlar yüzünden bizler aç kalıyoruz’ ama zamanla fark ettim ki Suriyeliler bizden daha az para alıyorlar ve en kötü işleri onlara yaptırıyorlar. Boya fabrikası olmasına rağmen ne bir maske ne bir önlem hiçbir şey yoktu. Bırakın her şeyi koskoca fabrikada havalandırma sistemi yoktu. Yanlış boyanan malzemeler asitle sökülüyor o asit kokusunu ciğerlerimize çekiyorduk.

Fazla mesai ücretleri elden veriliyor, günde 12 saat çalışmak normal sayılıyordu. Defalarca düşündüm arayıp şikayet etsem acaba birileri gelip denetleme yapar mı diye ama ortaya çıkarsa işsiz kalırım korkusuyla yapamadım. İşsizlik çok zor, işsiz kalan ve çocuklarının yüzüne bakamayan o insanlar boş yere intihar etmiyor değil mi Tahir Bey? Neyse konumuza dönelim burada birkaç ay çalıştıktan sonra daha iyi bir iş bulunca ayrıldım, daha iyi bir iş dediysem asgari ücretten 100 lira fazla aldığım bir işyerine geçtim, burası en azından fazla mesaileri bankaya yatırıyor.

Bizlere diyorlar ki kalabalıktan uzak durun. Önceki fabrikada çalıştığımız süre boyunca serviste ayakta giden insan sayısı oturanlar kadar vardı. Şimdi bunları neden anlattım biliyor musunuz Tahir Bey? Geçen gün iş çıkışı otobüs durağında bekliyorum, baktım hâlâ o fabrikada çalışan bizim mahalleden bir arkadaş bana doğru yürüyor. Önce halini hatırını, sonra koşullarını sordum. Dedi ki ‘Kısa çalışma ödeneğine başvurdu fabrika ama biz her gün mesaili çalışmaya devam ettik. Maske vermiyorlar, herkes kendi maskesini kendi alacak. Servisler yine tıklım tıkış gidip geliyor. İyiye giden bir şey yok yani.”

Bir dokundum bin ah işittim anlayacağınız Tahir Bey. Arkadaşın otobüsü geldi, bindi gitti. Ben de o otobüse binip gidince düşüncelere daldım, sonra bir baktım ki yolun karşısında belediyenin panolarında sizin fotoğrafınız var, ‘TMM MI?​’ diye soruyorsunuz. ‘TMM MI?​’nın açılımı temizlik, maske, mesafe demekmiş, vallahi TMM değil Tahir Bey. Belediyelerin iş kapısı diye gönderdiği işyerlerinde bile, kısa çalışma ödeneğinden yararlanıp devletten teşvik alınırken bir taraftan da bizleri mesaili çalıştırırlarsa, maske bile dağıtmayıp evden getirin derlerse, sigortasız, kaçak köçek bizleri çalıştırırlarsa nasıl TMM olsun? Ne temizlik, ne maske ne de mesafe var çalıştığımız işyerlerinde. Peki siz madem vatandaşa TMM MI diye soruyorsunuz ben de size sormak istiyorum. Hadi işyerlerini denetleme ihtiyacı duymuyorsunuz peki neden belediyeniz işyerlerinde ücretsiz maske dezenfektan dağıtılmasını sağlamıyor? Ücretsiz izne çıkartılan çalışanların elektrik, su, doğal gaz ihtiyaçlarını ücretsiz sağlasanız, çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılasanız olmaz mı? Hep patronlara hep yandaşa ayıp olmuyor mu Tahir Bey?

* Bu mektup Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın şahsında bütün belediye başkanlarına yazılmıştır. 

ÖNCEKİ HABER

Gebze’den işçi mektubu: Karanlığı yırtan ses

SONRAKİ HABER

Avcılar'da metrobüs yola giren kişiye çarptı, 5 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa