Tarifsiz acı

Böyle bir acıyı yaşamayı anlatmam mümkün değil ama tanık olmak bile dayanılır gibi değildi. Yaşam boyunca tanık olmanın istenmeyeceği anlardı, o anlar. Kaç kişi canından çok sevdiği üç kişiyi; aynı anda, yan yana toprağa vermiştir. Bu nasıl bir acıdır? Hele bu yakınların; gencecik eşin Burcu ile 11yaşındaki kızın Dila ve 16 yaşında oğlun Ilgaz Efe ise!

Yakın arkadaşımız, meslektaşımız, İzmir Tabip Odası’nın genel sekreteri sevgili Nuri Seha Yüksel, ne yazık ki bu depremde yaşadı bu acıyı. Dayanılmaz acıyla yan yana verdi toprağa, canlarını. Hangisine veda edeceğini bilemedi.

Yine çalışma arkadaşımız, SES iş yeri temsilcisi Fatma Ertaş’ın sevgili oğlu Ali Kaygusuz aynı apartmanda yaşamını yitirdi. Yakın bir apartmanda da meslektaşımız Dr. Hüsnü Kırabalı’yı kaybettik.

30 ekim saat 14.51 de, Ege bölgesinde AFAD’a göre 6.6, yabancı kaynaklara göre 7.0 şiddetinde deprem, özellikle İzmir Bayraklı’da yıkılan 17 apartman, 73 yurttaşımıza mezar oldu. Bine yakın yurttaşımız yaralı. Onbinlerce yurttaşımızda evsiz kaldı.

Cuma gününden bu yana yaşadıklarımız, o kadar acı ki; depremim maddi hasarları ve yaşanan kayıplarda devletin yaptığı göstermelik işleri tartışmayı başka bir haftaya bırakacağım. Yine de hiç bir tartışmanın kaybettiklerimizi geri getirmeyeceğini bilsek de, gelecekte benzer acıları engeller umudundayım.

Başka acılar yaşamamak dileğiyle sağlıkla kalın.