03 Kasım 2020 06:48

Dr. Turan: Grip aşısı kriterleri sağlıkta şiddeti körükleyebilir

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan: Kronik hastalığı olan hasta aile hekimliğine gittiğinde girip aşısı için öncelikli olmadığı yanıtı ile karşılaşabiliyor. Bu da şiddeti körükleyebilir.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Sağlık Bakanlığı’nın ithal ettiği 1 milyon 500 bin doz grip aşısı e-Nabız sistemi üzerinden belirlenen kriterler üzerinden sadece 5 ve üzeri puan olan kişilere yapılmaya başlandı. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, bu durumun sağlıkta şiddeti körükleyebileceği uyarısında bulundu.

Türkiye’de ilk vakanın 11 Mart’ta görülmeye başlandığı koronavirüsü (Kovid-19) salgını 8’inci ayını doldurmak üzere. Ölümlere yol açmaya devam eden pandeminin, influenza (grip) mevsiminin başlaması ile birlikte literatürde ‘kusursuz fırtına’ olarak tanımlanan bir sürece evrilmesi kaygısı hakim. 

Sağlık meslek örgütlerinin yetersiz önlemler nedeniyle salgının daha birinci dalgasının baskılanamamış olması gerçekliğinde eleştiride bulunduğu Sağlık Bakanlığı ise, bu süreci yurt dışından ithal edilen 1 milyon 500 bin doz grip aşısı ve sağlık çalışanlarına getirilen yasaklarla karşılayan bir görüntü içerisinde.

82 milyonluk ülke nüfusunu korumak için getirtilen 1 milyon 500 bin doz grip aşısı, Bakanlık tarafından e-Nabız sistemi aracılığıyla belirlenen farklı bir puanlama sistemi üzerinden sadece uygun kriterleri taşıyanlara yapılacak. Bu yeni sistemde grip aşısı olma kriterleri ‘Charlson İndeksi’ne Göre Komorbidite Değerlendirme Çizelgesi Komorbidite Hastalık Puanı’ ile hesaplanıyor.

Geçmişte 65 yaş üzeri olanlar ya da KOAH, diyabet, astım gibi hastalıkları bulunanlar grip aşısı olabiliyordu. Fakat getirilen yeni sistemde aşı olabilmek için en az 3-4 hastalığı birden taşımak gerekli.

Sağlık Bakanlığı’nın e-Nabız sisteminde uyguladığı kriterlerde, puanı 5 ve üzeri olan kişiler grip aşısı için uygun sayılıyor. 

Koroner arter hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, kronik pulmoner hastalık, peptik ülser hastalığı, periferik damar hastalığı, serebrovasküler hastalık, diabetes mellitus, karaciğer hastalığı (hafif derecede), konnektif doku hastalığı, demans 1 puan; diabetes mellitus (uç organ hasarının eşlik ettiği), renal hastalık (orta veya ağır derecede), hemipleji, nonmetastatik solid tümör, lösemi, lenfoma, multipl myeloma 2 puan; karaciğer hastalığı (orta veya ağır derecede) 3 puan; metastatik solid tümör ve AIDS ise 6 puan. 

Bu puanlama sistemine göre, kişi bu hastalıklardan hiçbirini taşımıyorsa ‘risksiz grup’,  1-2 puanda ‘hafif risk’, 3-4 puanda ‘orta risk’, 5 ve üzerinde ise ‘yüksek risk’ grubuna giriyor ve grip aşısı olabiliyor.

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, pandemi ile mücadele biçimi, olası tehlikeler, salgınla en ön saf mücadele eden sağlık çalışanları ve onlara dair alınan son yasaklar ile birlikte umut bağlanan grip aşısına dair MA’dan Ömer Çelik ve Cahit Özbek’in sorularına yanıt verdi.

Onlardan bazıları şöyle:

Pandeminin birinci dalgası baskılanmadan mevsimsel grip dönemine giriyoruz. Önümüzde nasıl bir risk var?

İnfluenza (grip) mevsiminde gribin Kovid-19 ile birleşmesi ile birlikte “kusursuz fırtına” dediğimiz olasılık artıyor. Bu yüzden risk daha fazla. Aylar öncesinden uyardık, uyarmaya da devam ediyoruz. Grip aşısının mutlaka herkese yapılması lazım. Şuan Dünya Sağlık Örgütü Kovid-19 hastalığı nedeniyle 6 yaşından büyük herkese bu aşının yapılması gerektiğini salık veriyor. Biz de bunu söylüyoruz. Koronik rahatsızlığı olsun olmasın 6 yaşından büyük herkese grip aşısının temin edilmesi gerekiyor. Çünkü aşı koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli adımlarından biri. Aşı aslında bir yaşam hakkıdır. Bu nedenle sağlık çalışanları, kronik rahatsızlığı olanlar başta olmak üzere herkes için ücretsiz bir şekilde temin edilmeli. Bu aslında kamusal bir sorumluluk.

Önlem olarak 1 milyon 500 bin doz grip aşısı ithal edilmesi derman olur mu?

Maalesef ithal edilen aşı miktarı sağlık çalışanlarını bile karşılamaktan uzak. Ki şuan grip aşısının kimlere yapılıp yapılmayacağı bile soru işareti. Grip aşısı aile hekimleri üzerinden reçetelendirildiği için şuan onlardan gelen bir serzeniş var.

Önceki yıllarda insanlar gidip belli bir ücret karşılığında alabiliyordu. Ama şuan aile hekimliğine gidiyorsunuz. Orada da anlam vermekte zorlandığımız, bilimsel alt yapısı olmayan bir skorlama ile aşı yapılabiliyor. Misal diyabeti, kronik kalp yada karaciğer hastalığı olan hasta aile hekimliğine gittiğinde birinci öncelikli risk grubunda olmadığı yanıtı ile karşılaşabiliyor. Bu yüzden hastalar ile aile hekimleri karşı karşıya geliyor ve bu da sağlıkta şiddeti körükleyen bir durum aslında. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Demirtaş: Muhalefet, HDP ile daha fazla yan yana durmalı ve dayanışmayı büyütmeli

SONRAKİ HABER

Hasarlı olan Kordon Vergi Dairesi’nde hizmet verilmeye devam ediliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa