Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’ndan pandemi uyarısı: Tehdit kapıda ama önlem alınmıyor
Artan Kovid-19 vakalarını değerlendiren Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, tehdit yükselirken hükümetin önlem almadığını ifade etti.
HDK Eş Sözcüsü, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu | Fotoğraf: Evrensel
Her geçen gün artan vaka ve ağır hasta sayısına rağmen iktidarın koronavirüse karşı aldığı son önlem restoran, kafe, halı saha gibi yerlerin saat 22.00’de kapatılması oldu. Koronavirüs salgınına yönelik önlemlerin yetersiz olduğunu, bu nedenle vaka ve ölüm sayılarının her geçen gün arttığını belirten Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, “Tehdit ciddi anlamda kapıda. Ama buna rağmen hiçbir önlem alınmıyor” dedi.
‘ÇALIŞMA ALANLARI DÜZENLEMELİ’
Mezopotamya Ajansından İdris Sayılğan’a konuşan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, salgına karşı mücadelede bilimsel verilerle günlük hayatın yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek “Kişiler günlük hayatlarını ne kadar düzenleyebilirler? Kişilere bu sorumluluğu yüklemek gerçekçi değil. Çünkü bu durumda yaşamak için çalışmak zorunda olan insanlar karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla hem özel hem kamusal bütün çalışma alanlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Düzenlemeleri günlük hayata aktarmazsanız hastalık daha da şiddetlenerek yaygınlaşır” uyarısında bulundu.
Hemen hemen tüm ülkelerin salgınla mücadeleyi hastane temelli ve hastanın tedavisi üzerinden başlattığının altını çizen Hamzaoğlu, önceliğin hastalığın yaygınlaşmasını önlemek olması gerektiğini olduğunu söyledi.
‘YASAK DEĞİL ÖNLEM GEREKLİ’
Sağlık sorununun çözümünde yasakların çözüm yolu olmadığına, bilimsel bilgiler kapsamında ne gibi önlemlerin alınacağını bilip bunu uygulamak gerektiğine vurgu yapan Hamzaoğlu, “Yasaklar şu anda iktidarın tahakkümünü artırmasına neden oldu. Çok büyük bir hak olmasına karşın sağlık hizmeti ve ifade özgürlüğü hakkını talep edememe gibi durumlara yol açtı. Önlemlerin yetersizliğini ise zaten salgının zaman içinde büyümesinden görebiliyoruz. Hem hasta olanların sayısı artıyor hem de bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı artıyor” dedi. 100’den fazla sağlık çalışanı 50’den fazla hekimin koronavirüsten hayatını kaybettiğini hatırlatan Hamzaoğlu “Bu durum kamusal olarak alınmadığının bir örneği” dedi.
1 Haziran’da iktidarın ‘Normalleşme’ adı verdiği süreci Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) kriterlerine uymadan başlattığına dikkati çeken Hamzaoğlu, “Gelişi güzel bir biçimde ‘Normalleşme’ kararı verildi. Bu açıklamadan 14 gün sonra Türkiye’de salgın yeniden nisan ayının başına döndü. Bugün gelinen durumda bunun da üzerine çıkmış durumda” diye konuştu.
‘CİDDİ ARTIŞLAR YAŞANABİLİR’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘İstanbul’da durumu kontrol altına almazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacak’ açıklamasını değerlendiren Hamzaoğlu, “1 Haziran’dan önce toplu taşımadaki uygulamalar kaldırıldı. Ya da o zamanda da yapılmayan, fabrikalarda bulaşma özelliği dikkate alınarak, çalışma koşulları yeniden düzenlenmedi. Hastanelerde de maalesef yeni düzenlemeler yapılmadı. Aile hekimliği sisteminde bu döneme uygun yeni düzenlemeler yapılmadı. Dolayısıyla ne Türkiye özelinde ne İstanbul özelinde bu salgınla mücadelede doğrudan doğruya toplum yararına, o kaygıyı öne çıkaran düzenlemeler olması gerektiği gibi yapılmamıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Salgına karşı mücadelenin bu şekilde devam etmesi halinde hem pozitif vaka sayılarında hem yaşamını yitirenlerin sayılarında ciddi artışlar yaşanacağının altını çizen Hamzaoğlu, salgının bir deprem gibi doğa olayı olduğunu ve önlemler ile afete dönüşmesinin engellenebileceğine işaret etti. Önlemlerin kişilerin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini dile getiren Hamzaoğlu, devletin toplum yararını gözeterek önlemler alması gerektiğinin altını çizdi. (HABER MERKEZİ)