05 Kasım 2020 18:59

Maden-İş’li kadınlar depremzedelerle dayanışma standında

Depremin ardından sendikanın açtığı standa gelen Maden-İş’li kadınlardan Servet, "Burası eski bir yerleşim yeri, burada ciddi bir denetime ihtiyaç olduğu biliniyor ancak önlem alınmıyor" dedi.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Eren SARAN
İzmir

İzmir depreminin ardından kurulan çadır kentlerde birçok kurum depremzedelerle dayanışma gösteriyor. Türkiye Maden İşçileri Sendikası İzmir Şubesinde çalışan kadın işçiler de soluğu sendikanın açtığı stantlarda almış. Çocukları ve eşleriyle birlikte yemek dağıtımı yapan kadınlar, “Biz deprem günü iş yerimizdeydik. Sendikanın açtığı stantlara gelerek yardım etmeye karar verdik” dedi. 

Sendikanın misafirhanesinde resepsiyonda çalıştıklarını söyleyen Servet, “Çadırlar kurulduktan sonra buraya geldik. Her gün çocuklarımız ve eşlerimizle birlikte depremzedelere yemek dağıtımı yapıyoruz. İzmir halkı ilk günden beri burada dayanışma gösteriyor. Bu açıkçası beni mutlu ediyor. Ancak geceleri çok soğuk oluyor. Biz evimize gittiğimizde huzurla uyuyamıyoruz, buradaki insanların ne durumda olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

"İYİ BİR PLANLAMAYA İHTİYAÇ VAR"

Çadırkentlere gelen yardımlarda bir yığılma olduğuna dikkat çeken Servet, “İlk hafta geçtikten sonra da burada yaşayan insanların ihtiyaçları olacak. İnsanların tabii ki bir an evvel evlerine kavuşmasını istiyoruz ama süreç uzarsa daha iyi bir planlamaya ihtiyaç olacaktır” dedi. 

İzmir depreminin beklenen bir deprem olduğunu söyleyen Gülşah ise “Van depreminden sonra binalar gezildi. Ama o furya bir ay sürdü. Aslında her apartmana yaptırım getirilmeli devlet tarafından. Deprem böyle olunca bir doğal afet olmaktan çıkıyor. Burası eski bir yerleşim yeri, burada ciddi bir denetime ihtiyaç olduğu biliniyor ancak önlem alınmıyor” şeklinde konuştu. 

"BİZ DE EVLERİMİZE GİREMİYORUZ"

Yetkililerin sıfır bina alın söylemine de değinen Gülşah, “Ben bir işçiyim, sıfır daire alamam. Anadan babadan kalmazsa kredi ile ev alıyoruz ki o da sıfır bina olmuyor. İzmir’deki sıfır bina fiyatları çok uçuk. Biz çektiğimiz kredileri hâlâ ödüyoruz. Nasıl yeni ev alalım? Şimdi ne olur bilmiyorum ancak bu rakamlar bizim hayalimizde görebileceğimiz bir şey. Kendimizi güvende de hissetmiyoruz. Bugün bizim binalarımıza da oturabilir raporu vermişler ama biz de hâlâ evimize giremiyoruz. Devlet insanlara uygun fiyatlı ve güvenli barınma imkanı sağlamak zorunda” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Gülten Hemşire(ler) için kadro da isteriz afet izni de…

SONRAKİ HABER

İskender Bayhan | İşçiler şunu sormalı: Kıdem tazminatı için ne kadar mücadele ettik?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa