Bir acı ölüm depremin adı
Dr. Yaşar Ulutaş, depremde hayatını kaybedenlerin anısına yazdı: "Ölüm bu kadar ucuz olmamalı."
Fotoğraf: AA
Dr. Yaşar Ulutaş*
İzmir depreminde hayatını kaybedenlerin anısına…
Ege Denizinde meydana gelen 6,6 şiddetindeki deprem nedeni ile İzmir’de yirmi civarında bina yerle bir oldu. Sağlık Afet Koordinasyon Merkezi’nin verilerine göre depremin üzerinden geçen bir haftanın ardından içinde çocuklarında bulunduğu 114 can hayatını kaybetti, 1000’in üzerinde insanımız yaralandı. Ölüm bu kadar ucuz olmamalı.
Ölüm, çaresizliktir insanoğlu için katlanılmazdır, sonsuzluğun sonudur. O büyük isyanlar, bağırışlar, haykırışlar, ağlamalar, dövünmeler ölüm karşısındaki güçsüzlüğümüzün dışa yansımasıdır. Yok oluşudur direnememenin, geride kalan pişmanlıkların, keşkelerin ağırlığını hissetmenin isyanıdır belki de. “Dünyadaki varlıkların varoluşlarının gerçeği, onların sonlu olmasıdır, bütün sonlular ise gelip geçicidir ve yok olma gerçeği ile karşı karşıyadır” diyor Hegel. Ama “yok olma” gerçeği insanoğlu eliyle ve bu kadar acı olmamalı.
Bazen ölüm korkusu, ölümden daha korkunçtur. Çocukken, denizde yüzdüğünüz sırada, usulca bir elin uzanarak sizi yakalayıp derinlere çekeceği hissine kapılarak, hızlıca babanızın yanına gittiğiniz oldu mu hiç? O büyük denizin sınırsızlığı çoğu çocukta korkuya sebep olur. İşte sizi derinlere çeken o el, hissettiğiniz korku dinlediğiniz hikayelerin kalıntılarıdır. Ölümün belirsizliğinin insanoğlunda yarattığı bilinmezlik, ölüme dair anlatılan hikayeler ile daha da çoğalmaktadır. "İnsanların ölümden korkması, çocukların karanlık bir yere girmekten korkmalarına benzer, çocukların doğal korkusunu masallar nasıl arttırırsa, insanın ölüm korkusu da öyle artar."1
Yaşamın içindeyken ölümün de içindesinizdir, çünkü yaşamdan çıkınca ölümden de çıkmış oluyorsunuz.2 “Ölüm ne hükümdar tanır ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar” diyor Victor Hugo. Belki de bu yüzden 18. Yüzyılda yaşamış Fransız filozof ve tarihçi Renan “Ölüm, insanı kızdıracak ölçüde eşitlikçidir” diyordu. Fakat İzmir’de meydana gelen depremin ardından bir haber programına konuk olan jeofizik mühendisi Prof. Övgün Ahmet Ercan depremlerdeki ölümleri ekonomi ile ilişkilendiriyor depremin öldürücü olmasının temel nedeninin yoksulluk olduğunu söylüyordu. “Bir ülkede ekonomi ne kadar bozuksa deprem o kadar öldürücü olur. Bir ülkede deprem sorununu çözmek için o ülkenin ekonomisinin düzelmesi gerekir. Bir ülkede yoksulluğu yenmedikçe depremlerin adı ölüm olur. İnsanlar istedikleri için kötü ev yapmıyorlar. Ana sorun yoksulluktur.” diyen Prof. Ercan Bir anlamda Renan’ın sözlerini çürütüyordu. Elbette bunlara kuralsızlık, denetimsizlik ve çok para kazanma hırsı da eklenince depremlerden kurtulmak kader olmaktan çıkıyor.
Binlerce binanın bulunduğu güzel İzmir’de sadece yirmi civarında bina yıkılıyor. Ve bu binalardan birisinde bir baba eşini ve iki çocuğunu yani tüm ailesini kaybediyor. Katlanılması zor bir acı… Doğmak, bilinmeyenden gelmek ölmek, bilinmeyene gitmek ise doğum ile ölüm özdeş midir? Sıradışı filozof Osho ''Yaşamda kesin olan tek şey ölümdür'' diyor. Ölüm kesindir fakat çocuk ölümleri daha da bir başka buruyor insan yüreğini. Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler adlı romanının kahramanlarından İvan Karamazov, Alyoşa'ya sorar; "Söyle bana Alyoşa; yaratıcı sen olsaydın ve dünyanın yaratılışı için bir küçük çocuğun acı çekmesi gerekseydi, dünyayı yaratır mıydın?"
Tüm yaşamını çocuklara adamış büyük yazarımız Aziz Nesin de şiirinde şöyle söylüyordu:
"Öyle bir ölsem
Öyle bir ölsem çocuklar
Size hiç ölüm kalmasa"
Yine de ölümün mutlak, kaçınılmaz ve her şeye karşın dayanılmaz olmasına rağmen haklıdır Bacon, “her ölüm acısı; insan oğlunun güçlü duyguları karşısında zamanla sessizleşip, dinginleşmeye mahkumdur.”
* Tıp Doktoru, Tıp Fakültesinden 1989 yılında mezun oldu. Sağlık Kurumları İşletmeciliği Ön Lisans ve İş Sağlığı ve Güvenliği Ön Lisans programlarını bitirdi. Diyaliz hekimliği ve Çin Tıp Akademisinde Akupunktur Eğitimi aldı. 2016-2020 yıllarında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyeliği yaptı. Acil serviste çalışıyor.
- Francis Bacon'ın Ölüm Üstüne adlı denemesinden
- Montaigne
{{417712}}