06 Kasım 2020 23:09

ABD başkanlık seçimleri: Kim, kime oy verdi?

ABD seçimlerinde Trump'ın siyah, Latin ve LGBT+’lardan aldığı oylar dikkat çekerken, geliri 50 bin doların altında olanlardan Demokratlara giden oy oranı ise yüzde 53’ten 2020’de yüzde 57’ye çıkmış.

Fotoğraf: Tayfun Coşkun/AA

Paylaş

ABD 59. Başkanlık Seçimlerinde oy sayımında sona yaklaşılırken, şu ana kadar tespit edilen oyların sosyolojik dağılımı netleşmeye başlamış durumda. Bir süredir siyasi kutuplaşmanın tartışıldığı ülkede Demokrat Parti Adayı Joe Biden’la Cumhuriyetçi Parti Adayı ve Mevcut Devlet Başkanı Donald Trump arasında, beklenenden az bir fark olması öncelikle dikkat çekiyor. “Neden Trump’ın oylarında düşüş yaşanmadı? Latinler, siyahlar ya da kadınlar Trump’a neden oy verdi?​” gibi sorular da art arda sorulmaya başlandı.

World Socialist Web Site’tan Eric London’ın, sonuçları bu açıdan değerlendirerek ortaya çıkardığı bir dizi veri, oy kullanımında kutuplaşmanın yanı sıra ulusun, ten renginin, cinsiyetin ya da cinsel kimliğe dair durumun yansıması olsa da, sosyoekonomik durumun, yani sınıfların etkili olduğuna işaret ediyor. 

"KİMLİK SİYASETİ ANLATISI SARSILDI"

London’ın wsws.org’da yayımlanan “2020 seçim sonuçları kimlik siyaseti anlatısını sarstı” başlıklı yazısı ve yaptığı değerlendirmeler şöyle:

2020 başkanlık seçimlerinde verilen oylara dair ilk inceleme, Amerikan siyasetinin Demokrat Parti tarafından amansızca teşvik edilen ırksal anlatısının yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Sosyoekonomik faktörlerin baskınlığını gösteren seçim verilerinin çeşitli yönleri özellikle önemli.

2016 ve 2020 seçimlerinin sonuçlarının karşılaştırılması, seçimi döndüren ana faktörün, pandeminin ve ekonomik krizin, Biden’a oy veren işçi sınıfından beyazların önemli bir kesimi üzerindeki etkisi olduğuna işaret ediyor.

Koronavirüs salgınının sert vurduğu alt orta sınıfın bazı kesimlerinin yanı sıra, işçi sınıfının seçime katılımında da önemli bir artış oldu. Bu, Biden’ın oy marjını tahminen 6-7 milyon artırarak-2016’da Clinton’ın Trump’a karşı marjının iki katı- genişletmesine yardımcı oldu. Bu yıl seçmenlerin yüzde 66’sından fazlası oy kullandı. 1968’deki yüzde 60.7 oranından beri katılım yüzde 60’a ulaşmamıştı.

BEYAZLAR VE ERKEKLER

Genel olarak erkekler, beyaz erkekler ve üniversite diploması olmayan beyazlar arasında Trump karşıtı belirgin bir oy artışı oldu. Wisconsin, Michigan ve Arizona eyaletleri dahil olmak üzere koronavirüs salgınının etkiledeği eyaletlerde beyaz erkekler arasındaki bu değişim, Biden’ın eyaletleri (oyları) tersine çevirmesine neden oldu.

Biden, 2016’da Hillary Clinton’ın aldığından yaklaşık 8.6 milyon daha fazla erkeğin oyunu alırken, Trump’ın erkekler arasındaki oyları 2016’ya göre yaklaşık 2.2 milyon arttı. Tüm beyaz seçmenler arasında Trump oyların yüzde 57’sini kazandı. Bu, 2016’dakiyle aynı. Ancak Biden, 2016’da Clinton’ın kazandığı yüzde 37’yi artırarak beyaz seçmenlerin yüzde 42’sini kazandı. 2020’de Demokratlara 2016’ya kıyasla tahminen 6.4 milyon daha fazla beyaz Amerikalı oy verdi.

Beyaz erkekler arasında Trump, 2020’de hafif bir düşüş yaşadı ve beyaz erkek katılım oranındaki genel artışa rağmen 2016’daki 28.83 milyona göre 2020’de tahminen 28.77 milyon oy kazandı. Biden, bu grubun çoğunluğunu hâlâ kazanamamış olsa da, beyaz erkeklerden Clinton’ın 2016’da aldığından yaklaşık 5.4 milyon daha fazla oy aldı.

2020’de hem Trump hem de Biden üniversite diploması olmayan beyazlardan aldıkları oyları artırdı. Trump, bu gruptan 2020’de 2016’da olduğundan tahminen 3.1 milyon daha fazla seçmen tarafından desteklenirken, Biden, Clinton’dan yaklaşık beş milyon daha fazla oy aldı. Trump’ın oy payı 2016’ya göre biraz düşerken, Demokratların payı yüzde 29’dan yüzde 35’e çıktı.

SINIFLAR

Aile geliri (yıllık) 100 bin doların altında olan seçmenlerin oyları 2016’ya göre 23 milyon arttı. Aile geliri 50 bin doların altında olan işçiler arasında Trump, 2016’da aldığı oydan 2.1 milyon daha fazla oy aldı. Ancak (bu gruptan) Biden, 2016’da Clinton’ın aldığından 4.9 milyon daha fazla oy aldı. Bu, (bu gruptan) Demokratlara giden oranı 2016’daki yüzde 53’ten 2020’de yüzde 57’ye çıkardı.

Trump, daha zenginler arasında desteğini önemli ölçüde artırdı. 2016’da Clinton ve Trump’ın her biri, geliri yıllık 100 bin doların üzerinde olanlardan 21.8 milyon oy aldı. Ancak 2020’de birkaç milyon zengin Trump’ı desteklemek için oy değiştirdi. Zengin seçmenler Trump’ı destekledi çünkü “sürü bağışıklığı” politikası borsayı besledi ve bu asalak tabakayı zenginleştirdi.

Fakat toplam seçmenler içindeki geliri 100 bin dolardan fazla olan seçmenlerin oranı yüzde 34’ten yüzde 28’e düştü, 2016’ya göre 2020’de yaklaşık 3 milyon daha az oy demek.

Bu, (diğer kesimlere göre) her zaman çok daha yüksek tutarlılıkla oy veren zenginler arasındaki katılımda düşüş anlamına gelmiyor. Öncelikle, 2016’da aile geliri 100 bin doların üzerindeyken 2020’de 50 bin-100 dolar arasına düşen alt orta sınıfın önemli kesiminin kötüleşen ekonomik durumunu yansıtıyor. Bu katman, pandeminin neden olduğu kitlesel işsizlikten ciddi şekilde etkilendi. Şu anda seçmenlerin yüzde 38’ini oluşturuyor ve bu, 2016’daki yüzde 30’a göre büyük bir artış.

50 bin-100 bin dolar arası kategorideki “yeni” seçmenlerin (Yani 2016’da üst grupta yer alan veya 2016’da iki ana partiden hiçbirine oy vermeyenler) Trump’a verdiği 5.2 milyon oya karşılık Biden’a tahminen 14.1 milyon oy verdi. Trump bu kategoriyi 2016’da yüzde 49’a 46’lık bir farkla kazanırken, Biden 2020’de 56’ya 43’lük bir farkla kazandı.

FARKLI KİMLİKLER

Özellikle önemli bir veri, Trump’ın kadınlar arasında ve Afrikalı-Amerikalı, Latin, Asyalı-Amerikalı ve LGBT+ nüfusun zengin ve daha zengin kesimleri arasında desteğini önemli ölçüde artırmasıdır.

Afrikalı-Amerikalı (siyah) erkekler arasında Trump, oy oranını 2016’daki yüzde 13’ten 2020’de yüzde 18’e çıkardı ve yaklaşık 500 bin oy artışı sağladı. Demokratlar siyah erkeklerden aldıkları oylarını yalnızca 600 bin artırdı, yani Trump ve Demokratlar tüm “yeni” Afrikalı-Amerikalı erkeklerin oylarını neredeyse 50-50 paylaştı.

Afrikalı-Amerikalı kadınlar arasında Trump oyunu ikiye katladı. Trump 2016’da Afrikalı-Amerikalı kadınların sadece yüzde 4’ünün oyunu kazanmıştı ve toplamda yaklaşık 383 bin oy aldı. 2020’de Trump yüzde 8 ile 868 bin oy kazandı. Bu eşi görülmemiş bir kazanım.

Sandık çıkış anketleri, Afrikalı-Amerikalıların oylarını gelir kategorisine göre ayırmazken mevcut gelire en yakın temsil olan eğitime dayalı genel “Beyaz olmayan” oyları kapsıyor. Ve buna göre Trump, bu nüfusun genel olarak daha zengin (denilebilecek) kesiminden 2016’ya göre tahminen 1.5 milyon daha fazla oy aldı. 2016’da (bu kesim içinde) yüzde 22 olan oy oranını 2020’de yüzde 27’ye çıkardı.

Latin seçmenler arasındaki rakamlar, Afrikalı Amerikalılar ve Asyalı Amerikalılar için olanlara benziyor. LGBT+ seçmenleri arasında Trump toplam oylarını üçe katladı ve genel LGBT+ oylarındaki oranını ikiye katladı. Trump, 2016’da LGBT+’lardan yaklaşık 950 bin oy aldı; Demokratların yüzde 77’sine karşı toplamın yüzde 14’üydü. 2020’de Trump, Demokratların yüzde 61’ine karşı (bu gruptaki oyların) yüzde 28’ini kazandı, bu da yaklaşık 3 milyon oy anlamına geliyor.

GENÇLER

Genç seçmenler arasında (18-29 yaş arası) katılımda bir artış olmamasına rağmen Trump 2016’ya göre bu gruptan 600 bin oy kaybederken, Demokratlar yaklaşık iki milyon daha fazla oy aldı. Gençlerin katılımı 2016’dakinden biraz daha az, ancak gençler içinde Trump’a karşı dönüş çok önemli.

Irka dayalı anlatının sarsılması, Amerika Birleşik Devletleri’nin “beyaz üstünlüğüne” dayandığını ve Trump’ın beyaz erkeklerin doğal temsilcisi olduğunu iddia ederek, ırka dayalı bölünmeleri teşvik etmeyi mesleki sorumlulukları haline getirenleri kızdırıyor. Irka dayalı anlatıyı sürdürmek, onu kendi çıkarlarını ilerletmek için kullanan üst orta sınıfın ayrıcalıklı katmanlarının sosyal çıkarları için kritiktir.

The New York Times’dan Charles Blow çarşamba günü, Afrikalı Amerikalıların oylarındaki bazı değişikliklere işaret eden, ancak bunun yalnızca “Beyaz ataerkinin gücünün” ve “Cinsiyet ve cinsel yönelime erişme yeteneğinin” altını çizdiği sonucuna varan bir köşe yazısı yazdı. Yani Blows absürt bir şekilde, (daha zengin) Afrikalı Amerikalıların ve diğer azınlıkların artan bir kesiminin, beyaz üstünlüğünü sürdürmek için Trump’a oy verdiğini iddia ediyor.

Oy verme modellerindeki değişiklikleri etkileyen baskın faktörler karakter olarak sosyoekonomiktir, ancak bu otomatik olarak işçilerin bağımsız sınıf çıkarlarının bilincinde oldukları anlamına gelmiyor.

İşçiler, kendine çıkarlarına karşı şekilde Trump’a oy verenler de dahil, her türlü etkiye ve manipülasyona maruz kaldı. Trump ise, kendi tehlikeli tarzıyla, ekonomik belirsizlikleri kullandı, en az Cumhuriyetçiler kadar bankaların, savaşın ve sosyal eşitsizliklerin partisi olan Demokrat Partiye yönelik düşmanlıktan yararlandı.

Büyük tehlike, iki kapitalist parti tarafından kontrol edilen mevcut siyasi sistem içinde nüfusun büyük çoğunluğunun, tüm ırklar ve cinsiyetlerden işçi sınıfının sosyal ve ekonomik çıkarlarının gerçek temsilcilerinin olmamasıdır.

Sosyalistlerin görevi, işçi sınıfı içinde gerçek bir sınıf bilinci geliştirmek ve kapitalist sisteme karşı ortak sınıf çıkarlarına dayalı bir siyasi hareket inşa etmektir.

Çeviri: Evrensel Dış Haberler Servisi

ÖNCEKİ HABER

Bir acı ölüm depremin adı

SONRAKİ HABER

Danimarka'da yetiştirilen vizonlar mutasyona uğramış koronavirüse yakalandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa