Diyarbakır’da 26 öğretmenin gözaltına alınmasına tepki: Suçları yok, serbest bırakın

Diyarbakır’da sabah saatlerinde 26 eğitim emekçisi sosyal medya paylaşımları ve katıldığı demokratik eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramanın ardından öğretmenlerin görevli olduğu okullara giden polisler, öğretmenlerin kişisel dolaplarında da arama yaptı. Kimi öğretmenin ise görev yaptığı okuldan gözaltına alındığı öğrenildi.

KESK’in çağrısıyla Ofis semtinde Sanat sokağında açıklama yapılmak istendi. Ancak kitlenin etrafı çevik polislerince sarılarak burada açıklama yapılmasına izin verilmedi. Açıklamaya HDP milletvekilleri İmam Taşçıer, Pero Dündar, DBP Eş Genel Başkanı ve milletvekili Saliha Aydeniz ile TMMOB üyeleri de katıldı.

PANDEMİ DÖNEMİNDE DAR YERDE AÇIKLAMAYA İZİN VERİLDİ

Yaklaşık 300 metre ilerideki Eğitim-Sen önünde açıklama yapılmasına izin verildikten sonra kitle polis çemberinde oraya kadar yürüdü. Yol boyunca kimi yerlerde slogan atılması, alkış ve ıslık çalınması polisin azarlamasıyla durduruldu. Eğitim-Sen önünde de kitlenin bir kısmı bir süre polis çemberinden çıkarılmadı. Kitle ile polis arasından kısa süreli tartışma yaşandı. Bir polis amiri “Size olan güvenimi zedelediniz, bir daha size müsaade göstermeyeceğim” demesi dikkat çekti. HDP milletvekili Saliha Aydeniz ise “Bu salgın döneminde bizim sağlığımızı böyle mi düşünüyoruz” diyerek açıklama yapılacak yerin darlığından şikayet etti. Pandemi döneminde fiziksel mesafeye dikkat edilemeden açıklama yapılmak zorunda kalındı. Açıklamayı Eğitim Sen 1 No’lu Şube Eş Başkanı Emine Akşahin okudu.

"OKULDA GÖZALTI YAPILDI, HAMİLE VE BEBEĞİ OLAN DA ALINDI"

AKP iktidarının gözaltı ve operasyonları rutin bir hale getirdiğini söyleyen Akşahin, “Bu sabah da 26 eğitim emekçisi demokratik eylem ile etkinlikler, sosyal medya paylaşımları ve sosyal etkinlikler gerekçe gösterilerek haksız ve hukuksuz bir biçimde gözaltına alınmışlardır. Aralarında 5 aylık hamile ve 8 aylık bebeği olan iki kadın arkadaşımız da bulunmaktadır. Gözaltına alınan bazı arkadaşlarımızın sınıflarına ve
dolaplarına kadar bakılmış, öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler bırakılmıştır. Okullarda eğitim emekçilerinin gözaltına alınması birilerinin düşündüğü gibi toplumsal korku ve sindirme yaratmayacak tam tersine öfkeye neden olacaktır. Tamamı görevde olan, çağrılacakları zaman rahatlıkla ifade vermeye gidebilecek emekçilerin sabaha karşı evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları kabul edilebilir bir
uygulama değildir” dedi.

“BÜTÜN ÇABALARA RAĞMEN HERHANGİ BİR SUÇ UNSURU BULUNAMADI”

Katıldıkları sendikal faaliyetler gerekçe gösterilerek yapılan bu uygulamaların AKP hükümetinin sendikalarını, anayasal haklarını yok saydığını, eylem ve etkinliklerini kriminalize etmeye çalıştığını söyleyen Akşahin, “2016 Eylül ayından itibaren toplumsal muhalefete yönelik gözaltılar, ihraçlar ve sürgünlerle emek, demokrasi ve barış mücadelemiz kriminalize edilmeye çalışılmakta ancak her seferinde bütün çabalara rağmen herhangi bir suç unsuru bulunamamıştır” dedi.

“EMEK, DEMOKRASİ VE BARIŞ MÜCADEMİZDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Mücadelelerini haklı ve meşru bir zeminde sürdürmeye devam edeceklerini dile getiren Akşahin, “Buradan bir kez daha tekrar etmek istiyoruz ki; bizler hak savunucuları olarak alacağınız bütün hukuksuz, adaletsiz kararlarınıza, uygulamalarınıza rağmen vazgeçmeyip, boyun eğmeyip mücadelemizi kaldığımız yerden sürdürmeye devam edeceğiz. Sendikal mücadelemiz geçmişten günümüze bize bedeller ödenerek miras bırakılmıştır. Geçmişte nasıl ki boyun eğmedik bu günde bu haksız suçlamalarınıza karşı asla susmayacağız. Ne yaparsanız yapın haklı olan emek, demokrasi ve barış mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Gözaltına alınan üyemiz olan ve olmayan bütün eğitim emekçilerinin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu politikalar bugüne kadar kazandırmadı bundan sonrada kazandırmayacaktır” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)