09 Kasım 2020 14:19
Son Güncellenme Tarihi: 09 Kasım 2020 19:18

Pınar Gültekin'in davası 4 Ocak'a ertelendi

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılandıkları davanın ilk duruşması görüldü.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Muğla'da 27 yaşındaki Pınar Gültekin'i  vahşice katleden Cemal Metin Avcı ile yardım ve yataklıktan tutuklanan kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeti, ara kararında, sanıklarının tutukluluk hallerinin devamına, sanık Cemal Metin Avcı'nın bir sonraki duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılmasına, Mertcan Avcı'nın mahkeme huzuruna getirilmesine, tanıkların önümüzdeki celse zorla hazır edilmesine hükmetti. Sanık Cemal Metin Avcı'nın panik atak teşhisi için herhangi bir Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde incelenerek rapor istenmesine, Pınar Gültekin'in kesin ölüm nedenin saptanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili 1. Adli Tıp İhtisas Kuruluna yazı yazılarak yeniden rapor istenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 4 Ocak 2021 tarihine erteledi.

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, Gültekin'in yakınları, baro temsilcileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve taraf avukatları katıldı.

"OLAY ANINDA HİÇ YAKALANMAYACAĞIMI DÜŞÜNDÜM"

Duruşmada cinayeti nasıl işlediğini anlatan sanık Cemal Metin Avcı, “Olay anında hiç yakalanmayacağımı düşündüm” dedi. Avcı, pişman olduğunu ve öldürme amacı olmadığını öne sürdü.

Sanık Cemal Metin Avcı, ayrıca Pınar Gültekin'in çıplak fotoğraflarını kullanarak kendisinden para istediğini iddia etti.

Pınar Gültekin'in kendisini bıçakla yaraladığını ve bunun üzerine vurduğunu iddia eden sanık, yere düştükten sonra da boğazını sıktığını söyledi. Avcı, Pınar Gültekin'in cansız bedenini varile nasıl koyup yaktığını anlattı.

"Olay anında hiç yakalanmayacağımı düşündüm" diyen Cemal Metin Avcı, tişörtüne kan bulaşması nedeniyle eve gidip üzerini değiştirdiğini ve tişörtteki lekeyi çıkarmaya çalıştığını da söyledi.

Sanık Avcı, Akyaka'da telefonunun sim kartını kırıp attığını, Gültekin'in telefonunu elinde parçaladığın ve bıçağı da farklı yere attığını anlattı.

Sanık Mertcan Avcı ise cinayetle ilgisinin bulunmadığını iddia ederek, hakkındaki suçlamaları reddetti. 

BABA GÜLTEKİN: KIZIMI ÖLDÜRDÜKTEN SONRA TATİL YAPIYOR, SONRA "PİŞMANIM" DİYOR

Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, “Burada hikaye okuyan sanık kızımı öldürdükten sonra eşi ve kızıyla tatil yapıyor, sonra 'pişmanım' diyor. Kızıma iftira atılıyor. Çünkü bir ölü kalkıp konuşamaz. Madem ki öldürdün, bari iftira atma. Jandarma ve polis olmasaydı ben kızımın cesedini bile bulamazdım. Cinayette sanığın anne ve babasının da işin içinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bunlar çok soğukkanlı” dedi.

ANNE GÜLTEKİN: BU BİR CANİ

Anne Şefika Gültekin ise “Bu bir cani. Benim evde 5 çocuğum var onlar da her gün ölüyor. Türkiye'de şimdiye kadar böyle bir cinayet duyulmadı. Biz yaşayan bir ölüyüz. Bu cani kızımı katletti, bizi de öldürdü” ifadesini kullandı.

AİLENİN AVUKATI EPÖZDEMİR: BU ÖNCEDEN PLANLANMIŞ BİR CİNAYET

Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Cemal Metin Avcı'nın Pınar Gültekin'i vahşice katlettiğini, Adli Tıp Kurumunun bile ölüm sebebi ile saatini teşhis edemediğini söyledi.

Sanığın cinayeti planlayarak ve canavarca işlediğinin çok açık olduğunu belirten Epözdemir, "Bu önceden planlanmış bir cinayet. Sanığın savunması hayatın olağan akışına aykırı. Sanık anlattığı hikayeye herkesin inanmasını istiyor ve bizim aklımızla dalga geçiyor. Bu tamamen, planlı, programlı ve senkronize bir cinayet. Kurgulanmış bir cinayette haksız tahrik savunması var. Dinlenmeyen 2 tanık da bundan sonra yargılamaya hiçbir şey katmayacak. Sanık kurgulanmış haksız tahrik indirimi istiyor" dedi.

SANIK AVUKATI HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ İSTEDİ

Sanık avukatı Memiş Hüner Yağcıoğlu ise müvekkilinin olay mahalline hazırlık yaparak, planlayarak gitmediğini, ölüm olayının ise anlık geliştiğini ve planlı olmadığını iddia etti, müvekkilinin haksız tahrike maruz kaldığını savundu.

"SANIKLARIN BEYANLARI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanıkların beyanlarının samimiyetten uzak, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade ederek, delilleri yok etmek için de birlikte bir eylemde hareket etme konusunda fikir birlikleri olduğunu kaydetti.

SAVCI TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI TALEP ETTİ

Duruşma savcısı mütalaasında, her iki sanığın tutukluluk hallerinin devamına, duruşmaya katılmayan 2 tanığın ise önümüzdeki celse getirilerek ifadelerinin alınmasını talep etti.

ARA KARAR

Mahkeme heyeti, ara kararında, sanıklarının tutukluluk hallerinin devamına, sanık Cemal Metin Avcı'nın bir sonraki duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılmasına, Mertcan Avcı'nın mahkeme huzuruna getirilmesine, tanıkların önümüzdeki celse zorla hazır edilmesine hükmetti.

Sanık Cemal Metin Avcı'nın panik atak teşhisi için herhangi bir Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde incelenerek rapor istenmesine, Pınar Gültekin'in kesin ölüm nedenin saptanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili 1. Adli Tıp İhtisas Kuruluna yazı yazılarak yeniden rapor istenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 4 Ocak 2021 tarihine erteledi.

"KURGULANMIŞ, EZBERLETİLMİŞ!"

Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir

Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adliye önünde gazetecilere, "Beni bıçakladı" teriminin Türkiye'de kadın cinayeti dosyalarında çok popüler olduğunu söyledi. Böylesine vahşice cinayet işleyenlerin temel savunmasının haksız tahrik olduğunu belirten Epözdemir, şunları söyledi:

"Kurgulanmış, ezberletilmiş, cezayı minimize etmek amacıyla. Kıskandım öldürdüm. Mini etek giyiyordu öldürdüm. Erkekliğime laf söyledi öldürdüm. Cem Garipoğlu söylemişti. Özgecan Aslan'ın katili de 'İlk hareket ondan geldi' demişti. Bugün de 'Bana bıçak çekti çantasından, ben kolumu kaldırırken kolumu sıyırdı. Kendime hakim olamadım' diyor. 'İki tane yumruk attım kan geldi. Sonra 20 saniye boğdum' diyor. 'Yaktım ve beton döktüm' diyor. Evde, üzerinde kan izi yok. Yapılan incelemelerde olay yeri tespitinde hiçbir şekilde kan izi yok. Bıçak diyor, ortada bir bıçak yok. Türkiye'de artık yeni bir müessese oluştu. Kadın cinayetlerinde profesyonel katiller. Otalama son 5 yıldır bütün katillerin savunma kurgusu aynı. Bütün katiller haksız tahrikten faydalanmaya çalışıyor. Ortalama ileri sürdüğü şeyler aynı. Hepsi iyi hal indiriminden faydalanmaya çalışıyor. Bu Türkiye'nin kanayan yarasıdır. Bununla hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor."

Mahkemenin panik atakla ilgili rapor istemesini sürpriz bir karar olarak niyeleyen Epözdemir, "Anne, babasının ve kardeşinin panik atak rahatsızlığıyla ilgili beyanlarını gözeterek bunu yaptı. Bu da bize göre sürpriz bir ara karar. Çünkü sanığın kendisinin bile akıl hastası olduğuna ilişkin bir iddiası yok. İyiyi kötüyü ayırt ediyor. Aklı uygun hareket ediyor. İstinat yeteneği var. Fiil ehliyeti tam. Aşamalarda hiçbir savunmasında ‘Ben işlediğim fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamıyorum. Davranışlarımı yönlendirme yeteneğim yok’ demiyor. Yani bir maktuleyi alıyor. Planlı bir şekilde bağ evine götürüyor" dedi.

Kendilerinin de daha önce soruşturma aşamasında defalarca keşif  ve tatbikat talebinde bulunduklarını anlatan Epözdemir, "Bu talebimiz kısmen kabul edilmiş, olay yeri inceleme ve tatbikat çalışması yapılmıştı. Mahkeme bu sefer ilginç bir şekilde 22 Aralık'ta olay yeri inceleme uzamanı bilirkişi marifetiyle keşif yapılmasına karar verdi. Keşif mahallinde olayda kullanılan varil ile benzer ölçülerde bir varil sanığın kullandığını belirttiği özellikte bir palet bulunması için emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verdi ve tarafların, sanıkların keşif mahallinde hazır bulundurulmasına karar verdi. Burada müdafaa uygulamasına benzer bir keşif icrası ve tatbikat söz konusu olacak" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin, 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.  Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı cinayeti itiraf etmişti. Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı, telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine gözaltına alınmıştı. Jandarmada çelişkili ifadeler veren ve suçlamaları kabul etmeyen Avcı, "delil karartmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış ve Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"den 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

YÖK protestosunda gözaltına alınan öğrenciler polis şiddetine uğradı

SONRAKİ HABER

Bakan Kurum: İzmir’de ağır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkık toplam 309 bina var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa