25 Kasım 2012 13:50

Kadınlar şiddete karşı alanlarda

İstanbul’dan Van’a 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’nde binlerce kadın alanlara çıktı. Birçok kentte polis barikatına rağmen yürüyen kadınlar  “Kadını” bakanlığın adından bile çıkaran, kadına aile dışında yaşam hakkı tanımayan AKP hükümetinin cinsiyetçi politikalarını protesto etti, tecavüzcüleri aklayan yargı kararlarına da tepki gösterdi.

Polis birçok bölge ilinde kadınların yürüyüşünü barikatlarla engelledi. Diyarbakır’da aralarında Milletvekili ve BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın da olduğu yüzlerce kadının yürüyüşe geçmesine izin verilmedi. Yasağı kabul etmediklerini söyleyen kadınlar, barikatı aşmak isteyince arbede yaşandı. Bazı kadınlar polis tarafından hırpalanırken, Emniyet Müdürü’nün, Gülten Kışanak’a yönelik “Polis araçlarına bomba atıyorsunuz” sözleri tepki topladı.

İSTANBUL'DA KADINLAR TÜM RENKLERİYLE ALANDA

ERKEK VURUYOR, DEVLET KORUYOR

Asla yalnız yürümeyeceksin... Bu sloganla simgeleşen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi kadınlar, Tünel Durağından Taksim Meydanı boyunca ‘adalet’ diye haykırdı. Bir elinde eşleri, babaları yani en yakınları tarafından öldürülen kadınların fotoğrafları, diğer elinde karanfil taşıyan kadınlar, “Dayak, ölüm, tecavüz kadına yönelik her türlü AKP iktidarı döneminde arttı. Peki neden? Çünkü Hükümetin çıkardığı yasalar kadını korumuyor” dedi.

Kadınların talepleri sloganlar ve dövizlerde hayat buldu: “Adalet biziz, susmayacağız”, “Yaşam hakkımızı alacağız”, “Delilleri karartma, katilleri yakala”… “Güldünya Töre için, Esin Güneş için, Zeynep Yılmaz için, Sevda Kaya için, Emine Yayla için adalet…”

BU İSTATİSTİKLERİ YORUMLAYIN

Eylem boyunca kadınlar kadın cinayetlerinin istatistiklarinin olduğu dövizler de taşıdı. “Her gün beş kadın öldürülüyor”, “Kadınları yüzde 34 eşleri ve eski kocaları vuruyor. Yüzde 19 ise fili meçhul” diyen kadınlar, kadın yaşamını istatistiklere sığdıranların bu rakamları yorumlamasını istedi.

HÜKÜMETE MESAJ

Kadınlar, AKP Hükümeti’ne de önemli sorular sordu: “Koruma talep etmemize, karakola gitmemize rağmen neden öldürülüyoruz?​”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in kadın cinayetlerini durduracağını söylerken her dakika yeni kadın cinayetlerinin yaşandığını vurgulayan kadınlar, hükümetin gerçek yasalarla kadınları koruma altına almasını, yargılamalarda delillerin karartılmamasını istedi.

SADECE KADINLAR YOKTU

“Kadına şiddete dur”, “Kızımın hesabını soruyorum” diyen erkekler de eylemdeydi. Kadınlarla beraber yürüyen erkekler  kadına yönelik şiddeti lanetledi.

KARANLIĞA MOR IŞIK

25 Kasım Kadın Platformu ise akşam saatlerinde büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi. Galatasaray Meydanında bir araya gelerek şiddete karşı çığlığını yükseltti kadınlar, sloganları öfkeliydi; kadını dövene, öldürene, tecavüz edene ve şiddetten korumayana, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” ve “Kimsenin namusu olmayacağız” diyerek tepki gösterdi.

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Kolçak ve sanatçılar da yürüyüşteydi. Yaptıkları açıklamalarda kadınlara “mezar ya da cezaevi” seçeneklerinin dayatıldığına vurgu yapan kadınlar, “Tıpkı 'çözümü' tecavüzcüsünü öldürmekte bulan Nevin gibi. Nevin’in isyanın görüyoruz, tecavüzün şiddetini anlıyoruz demek için buradayız” diye haykırdı.

‘KADIN DÜŞMANI İKTİDAR YARGISI’

Kadın cinayetinin faillerine, "İyi hal, haksız tahrik" indiriminin yapılmasına tepki gösteren 25 Kasım Kadın Platformu’ndan kadınlar, "Bu kararlar, yargının da kadın düşmanı iktidarın yargısı olduğunu gösteriyor. Kadın katilleri, tecavüzcüler indirimli cezalarla 'ailenin içine' dönüyor" dedi. Hükümete de seslenen kadınlar, "Kadınları kuluçka makinesi olduğunu sanan Başbakana sersleniyoruz! Türkiye 'kadın erkek eşitliğinde' 134 ülke arasında 124. sırada. Kadın katliamında ilk beşin içinde yer alıyor. Haberiniz var mı?" diye sordu. (İstanbul/EVRENSEL)


Kadına yönelik şiddetin en çok arttığı iller arasında başı çeken Ankara’da kadınlar mücadeleyi büyütmek için bir araya geldi. Çok sayıda örgüt, siyasi parti ve sendikadan kadınlar dövizleri ve sloganları ile ülkemizde giderek artan şiddete, tacize, tecavüze ve cinayete karşı seslerini yükseltti.

Geçtiğimiz 8 Mart öncesi, bir operasyonla gözaltına alınıp, aylarca tutuklu kalan; çıkarıldıkları ilk duruşmada ise serbest bırakılan KESK’li kadın yöneticiler de alandaydı. KESK’liler, hâlâ tutuklu bulunan sendikacı kadın arkadaşları için özgürlük istedi, “devlet şiddetine son” dedi.

HER DİLDEN BARIŞ TALEBİ

Kadınlar, Kolej’den Ziya Gökalp Caddesi’ne zılgıtlar ve sloganlarla yürüdü. Dövizlerde ise, Türkçe, Kürtçe ve Arapça yazılar dikkat çekti. Çok dilli dövizlerde “barış” talebi öne çıktı. Kadınlar, sadece AKP hükümetinin 10 yıllık iktidarı boyunca yüzde bin 400’e varan kadın şiddetindeki artışa değil, aynı zamanda AKP hükümetinin Kürt halkına yönelik sürdürdüğü şiddete de tepki gösterdi.

“Kadını” bakanlığın adından bile çıkaran, “aile”yi öne çıkaran, kadının yerini ise aile dışında görmeyen, kadına çok çocuk yapmasını öneren AKP hükümetinin bu politikalarına karşı emekçi kadınlar, bebekleri ve çocukları ile eylemdeydi. Kadınlar, bu politikalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini gösterdi. Şiddeti daha fazla gözler önüne sermek için yüzlerine yaptıkları makyajlarla şiddete uğrayan kadınları temsil eden kadınlar, buna karşı susmayacaklarını ellerindeki dövizlerle dile getirdi.

BDP Kadın Meclisi, hem Kürtçe hem de Türkçe dövizlerle katıldı. Emek Partili Kadınlar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ODTÜ Kadın Komisyonu, Halkevci Kadınlar, Gençlik Muhalefeti’nden Kadınlar, Kadın Emeği Kolektifi eyleme katılan örgütler arasındaydı.

HEPİMİZ MAMAK’TA ÖLDÜRÜLEN ZÜLFÜ’YÜZ

Kadınlar yürüyüşün ardından geldikleri Ziya Gökalp Caddesi’nde halaylar çekti. Burada açıklamalar hem Türkçe hem Kürtçe yapıldı. Ankara Kadın Platformu adına iki dilde hazırlanan metinlerde, yaşanan taciz, tecavüz ve cinayetler örneklendirilerek, tüm kadınların onlar için mücadeleye devam edeceği vurgulandı.

Konuşmalarda, “Bugün hepimiz kendisine tecavüz edeni öldüren ve onun bebeğini doğurmak zorunda bırakılan NY’yiz, Mamak’ta öldürülen Zülfü’yüz, çocuk yaşta zorla evlendirilen küçük kadınlarız, cezaevine doldurulan kadın sendikacılarız, hamile kaldığı için işten çıkarılan işçi kadınlarız, bir türlü bitmeyen savaşta yakınlarını kaybeden Kürt, Türk, Ermeni, Arap ve tüm halkların kadınlarıyız” denildi. Konuşmalarda kadınların adalet ve şiddetin son bulması talebiyle mücadeleyi büyütecekleri mesajı verildi. (Ankara/EVRENSEL)


Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde polis Diyarbakır’da kadınları tartakladı, Milletvekili Gültan Kışanak’a hakaret etti.

Diyarbakır’da Urfa Kapı’dan, Dağ Kapı Meydanına yürümek isteyen kadınlar polislerce engellendi. Aralarında BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak’ın da olduğu yüzlerce kadının Urfa Kapı’dan yürüyüşe geçmesine izin verilmedi.

Yasağı kabul etmediklerini söyleyen kadınlar, barikatı aşmak isteyince arbede yaşandı. Bazı kadınlar polisler tarafından hırpalanırken, Emniyet Müdürü’nün, Gülten Kışanak’a yönelik “Polis araçlarına bomba atıyorsunuz” sözleri tepki topladı. Cep telefonuyla internet sayfasını açan ve kadınlara yasaları göstermeye çalışan Emniyet Müdürüne tepki gösteren Kışanak, “İçişleri Bakanının Anayasayı ihlal eden genelgelerini kabul etmiyoruz” dedi. Kadınların kararlı tutumunun ardından polisler barikatı açarak kadınların yürüyüşüne izin vermek zorunda kaldı. Yapılan basın açıklamasında ise Kürt kadınlarının hem ulusal hem de kadın kimliklerine sahip çıktıkları vurgulandı.

Söz alan Gültan Kışanak da, “Kimse Filistin halkının mazlumluğunun arkasına sığınarak kendi faşizan politikalarını gizleyemez. Biz buradan Filistinli kadınların mücadelesini de destekliyoruz. Özgürlük bir bütün olarak bu topraklara gelecektir” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)


İzmir Kadın Platformu’ndan kadınlar da “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”  pankartı arkasında Basmane Meydanı’nda toplandı. Gazi Bulvarı üzerinden Konak Meydanı’na yürüyen kadınlar şiddete, tacize ve tecavüze karşı sloganlarını haykırdı. Kürtaj hakkını savunan, tecavüzcülerin cezasız kalmasını protesto eden kadınlar evde, sokakta, işyerinde her türlü şiddete karşı durma çağrısı yaptı. Kadınlar adına konuşan Emel Dalfidan şiddeti engelleyebilmenin yolunun kadınların birliğinden ve dayanışmasından geçtiğini vurguladı. Demokratik Özgür Kadın Hareketi üyesi ve BDP’li Kadınlar ise BDP İl Binası önünde toplanarak Konak Meydanı’na yürüdü. “Kadın Kıyımına ve Tecrite Son” pankartı taşıyan kadınlar yürüyüş sırasında Türkçe ve Kürtçe sloganlar atarak kadına yönelik şiddetin son bulmasını istedi. Eyleme BDP Milletvekili Pervin Buldan da katıldı. (İzmir/EVRENSEL)


VAN'DA POLİSİN ENGELİ KADINLARI DURDURAMADI

Burada kadınlar adına basın açıklamasını okuyan BDP Van İl Eş Başkanı Aysima Çıran  Mirabel kardeşlerin mücadelesini hatırlatarak "Biz Kürt kadınları olarak da kadın kimliğimize,ulusal kültürümüze, dilimize ve irademize karşı geliştirilen iktidarın her türlü saldırısına karşı  kendimize öncü  olarak gördüğümüz kadın yoldaşlarımızın mücadelesini bir daha önümüze koymaktayız" dedi.

Çıran  25 Kasım’ın  toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa ve ırkçılığa  karşı kadın haklarını yok sayan sisteme karşı mücadeleyi yükseltme günü olduğunu belirtti.

Daha sonra alanda bulunan kadınlara hitap eden Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk yaşadıkları coğrafyada kadına sadece ölümden bir yaşamın verildiğini belirterek  kadınların bugün buna karşı alanlarda olduğunu belirti.

Tuğluk  ırkçı ve faşist sistemlerin her zaman kadın direnişinden korktuğunu belirterek  kadınların geçtikleri her direnişte mutlaka başarılı olduklarını ve bugünkü direnişlerinde yine başaracaklarını söyledi. Tuğluk bölge kadınlarının bugün bu saygınlıklarının almasının nedeni olarak dağda,ovada ve yaşamın her alanında mücadele eden kadınları gösterdi.  Kadınların susturularak ve iradelerinin elinden alınmasıyla baskı altına alındığını söyledi. Tuğluk AKP iktidarının sürekli kendi dönemlerinde ‘demokrasi getirdik ve birçok şeyi biz çözdük’ sözlerini söylediğini belirtip AKP döneminde kadına yönelik şiddetin daha fazla artığını ve taciz-tecavüz olaylarının sanıklarına tahrik indirimi verildiğini söyledi. Tuğluk AKP hükümetine "Bu mu sizin demokrasiniz bu mu sizin Müslümanlığınız" diye sorarak tepki gösterdi.

Van’da 25 Kasım'ın ilk saatlerinde Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kadın bir doktor erkek şiddeti ile karşı karşıya kaldı. Edindiğimiz bilgilere göre kişi annesinin bayılması üzerine doktorların geç müdahale ettiğini iddia ederek  kadın doktora  saldırarak darp etti. (Van/EVRENSEL)


Dersim Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yürüyüş yaptı. Sanat Sokağı’ndan Yer altı Çarşısı’na yürüyen kadınlar, Kürtçenin Dimilki lehçesi ve Türkçe “Emeğimize, bedenimize, kimliğimize sahip çıkıyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı yürüyoruz” pankartı açtı. Yapılan açıklamada ise kadınların, “Şiddetten arındırılmış bir dünya ve Türkiye yaratmak” şiarıyla örgütlenmeye devam edeceklerini belirtildi. (Dersim/EVRENSEL)


ŞIRNAK’TA TOMA BARİKATI

25 Kasım nedeniyle BDP Şırnak İl binası önünde bir araya gelen kadınlar itle buradan alkış, zılgıt ve sloganlarla ile Cudi Kültür ve Sanat Merkezi erbane grubu eşliğinde Cumhuriyet Meydanına yürümek istedi. Polis, kadınların yürüyüşünü TOMA araçlarıyla kurulan barikatla engellendi. Kadınlar burada yaptıkları açıklamada, “Tüm bu baskı ve şiddette rağmen hiçbir güç Kürt kadınlarını kendi mücadelesinden alıkoyamadı. Çünkü inancımız özgürlüğedir, inancımız eşitliliğedir. Bunun içindir ki, bu mücadelede değerlerimizden kimse bizleri vazgeçiremeyecektir” dedi.

Silopi’de de BDP İlçe binasına doğru yapılmak istenen yürüyüş polis engeli ile karşılaştı. Polis ile yapılan görüşmeler sonuç vermeyince Silopi Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Tokay tepki göstererek, “Kadına yönelik şiddeti kınamak için toplanmış bulunuyoruz. Fakat kitleden çok zırhlı araçlar var, bırakmıyorlar biz açıklama yapalım, bu zihniyeti kınıyoruz” dedi. Polisin bu engellemesine rağmen kadınlar yürüyüşlerine devam ederek Kevser Camii önünde basın açıklaması yaptı. (ŞIRNAK)


YÜKSEKOVA'DA KADIN YÜRÜYÜŞÜ

Hakkari’nin Yüksekova ilçesi’nde Cengiz Topel Caddesi’nde toplanan sendikalar ve kitle örgütleri kadına yönelik şiddete karşı yürüyüş yaptı. Aralarında KESK, DİSK, Yüksekova Kadın Kooperatifi ve KURDÎ-DER’in de olduğu kitle Eğitim Sen Temsilciliği önünden Oslo Oteline kadar yürüdü. Türkçe ve Kürtçe sloganlar atan kadınlar daha sonra bir basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen Üyesi Yıldız Palamut, son zamanlardaki kadın intihar zorlamaları, ölümleri, taciz ve tecavüz sayılarında ki artışa dikkat çekti. Şiddet soruşturmalarının yavaşlığı ve aile mahkemelerinin yetersizliğinin kadınları çaresiz bıraktığını dile getiren Palamut, şiddeti kabul etmediklerini bu yolda mücadele edeceklerini dile getirdi. (HAKKARİ)


ADIYAMAN: ŞİDDETE SESSİZ KALMAYIN Adıyaman Kadın Platformu da basın açıklaması yaptı. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Demokrasi Parkında yapılan açıklamada konuşan Kadın Yaşam Derneği Başkanı Semra Karadağ, şiddetin artmasının en önemli nedenlerinden birisinin AKP hükümetinin cinsiyetçi politikaları olduğunu vurguladı. Karadağ, kadınların kendi yaşamları ve bedenleri üzerinde söz hakkı tanımayan, küçük yaşta evlendirme, başlık parası, çok eşlilik, berdel gibi uygulamalara karşı örgütleneceklerini ve mücadelelerini büyüteceklerini söyledi. Karadağ, şiddete uğrayan tüm kadınları sessiz kalmayarak kadın örgütlerine başvurmaya çağırdı. (ADIYAMAN)


HDK'DEN 25 KASIM AÇIKLAMASI

Halkların Demokratik Kongresi Kadın Meclisleri Koordinasyonu 25 Kasım ile ilgili açıklama yaptı. “Bir taraftan, kadın mücadelesinin ve uluslararası belgelerin zorlaması altında Anayasa’da kadınlar lehine düzenlemeler yapılıyor ve cilalı kampanyalar eşliğinde panik butonları üzerinden kadına yönelik şiddete karşı tedbirler alındığı görüntüsü yaratılıyor. Ancak, toplumu biçimlendiren eğitim, din, medya ve siyasi iktidardan gelen yönlendirmelerle, kadına yönelik şiddetin hem nedeni, hem sonucu olan eşitsizlik, bağımlılık daha da derinleştiriliyor” denilen açıklamada Kürt sorununun askeri yöntemlerle çözümünde ısrar ve Suriye’ye müdahale merkezli Ortadoğu’da emperyalist savaş politikalarının, erkek egemenliğinin yanında milliyetçilik, militarizm ve  şovenizmi geliştirerek kadına yönelik şiddetin kaynaklarını çoğalttığına dikkat çekildi. Açıklamada, “HDK Kadın Meclislerinin, eşitsizliğe-baskı ve sömürüye, erkek egemenliğine karşı eşitlik-özgürlük-barış ve demokrasi mücadelemizi, örgütlülüğümüzü savunacak ve daha ileriye taşıyacağız” denildi.