07 Kasım 2020 08:57 Güncelleme: 07 Kasım 2020 14:44

İzmir’de depremzedelerle dayanışmaya valilik engeli

İzmir Bayraklı'da bulunan 75. Yıl Parkı’nda depremzedelerle dayanışma amacıyla kurulan stantlar valilik tarafından kaldırıldı.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf, Halkevleri Twitter hesabından (@Halkevleri) alınmıştır.

Reklam

İzmir Bayraklı ilçesinde 75. Yıl Parkı’nda açılan dayanışma stantları valilik kararı ile kaldırılıyor. Valilik tarafından alınan kararla Kızılay, AFAD ve belediyeler dışında hiçbir kurum standına izin verilmeyeceği açıklandı. Kampta Halkevleri ve Öğrenci Kolektiflerinden olmak üzere 7 kişi gözaltına alındı. Yapılan uygulamaya karşı siyasi parti ve kurumlardan tepki geldi.

HALKEVLERİ: DEVLET ŞİMDİ Mİ KENDİNİ GÖSTERECEK?

Halkevleri İzmir Şube Sekreteri Evrim Çakır karara tepki göstererek, “Bir haftadır gönüllüler, odalar, demokratik kitle örgütleri, sosyalist partiler bütün kriz anlarına müdahale ederken, ihtiyaçları tespit ederek ailelerin ihtiyaçlarını karşılarken olmayan devlet şimdi mi kendini gösterecek? İzmir başta olmak üzere bu halk da buna inanacak öyle mi?” diye sordu. Çakır sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Deprem vergilerini çarçur etmiş, önergeleri reddetmiş, halktan para dilenip nereye harcandığının hesabını vermemiş, İzmir depreminin ilk gününde boy gösterip, şovunu yapıp, ortalıktan kaybolmuş bu devlet bilsin ki; biz bu halkı yalnız, çaresiz savunmasız bırakmayacağız” ifadelerine yer verdi.

EMEP: DIŞARI ÇIKARILMAK İSTENEN HALKIN KENDİSİDİR!

Emek Partisi İzmir İl Yöneticisi Nuray Öztürk kararın kabul edilemez olduğunun altını çizerek “Biz Emek Partisi olarak yaralarımızı dayanışmayla sarmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda bu tekçi, rantçı anlayışa karşı mücadele edeceğiz. Rant uğruna insanların ölümüne göz yumanların hesabını soracağız” diye konuştu.

Alanda yardım standı açan Emek Gençliği görevlilerine önce gıda dağıtımının tek elden olacağının söylendiğini aktaran Öztürk, “Bu bizim de önerdiğimiz bir şey. Ancak daha sonra virüs arttı bahanesiyle hijyen malzemeleri bulunan tüm stantlar kaldırıldı” dedi.

Önlemleri almakta gecikenlerin alanda bulunan kurumlar olmadığına dikkat çeken Öztürk, “Çadır alanlarından dayanışma için bulunanların ve ilk günden beri ne ihtiyaç varsa gideren, gidermek için çabalayanların çadır alanlarından çıkarılması kabul edilemez. Bu dayanışma sayesinde ciddi bir mağduriyet yaşanmadı diyebiliriz. Sadece maddi ihtiyaçlar değil, depremden zarar görenlerin psikolojileri için de önemli bu dayanışmanın sürmesi. Sağlık ve güvenlik önlemlerini almakta geciken alanda bulunan kurumlar değil. Eğer koronavirüs arttıysa bu doğrudan Kızılay, AFAD, valiliğin sorumluluğundadır. Tekçi anlayışın tezahürü olarak görüyoruz. Devletin yapamadığını demokratik kurumlarıyla bu halk yaptı ve bugün dışarı çıkarılmak istenen aslında halkın kendisidir. Rant uğruna insanların ölümüne göz yumanların hesabını soracağız” diye konuştu.

TMMOB: KARAR DOĞRU, UYGULAMA YANLIŞ

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir, “Başından beri özellikle yiyecek, içecek ve yardım malzemelerinin tek elden koordineli şekilde dağıtılması gerektiğini söylüyoruz. Alınan karar doğrudur ancak uygulanış şeklinde sıkıntı vardır. Bir haftadır alanda dayanışma içerisinde olan yapıları kovalarcasına yapılması, özellikle bazı kurumların alandan çıkartılmaya çalışılması ve bunun gözaltı ile yapılması yanlıştır. Kendilerine yakın olanlara bu şekilde davranıyorlar” diyerek yapılan ayrımcılığın sorun olduğunu ancak uygulamanın doğru olduğunu söyledi.

TMMOB olarak topladıkları yardımları İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden ulaştıklarını belirten Akdemir, alanda ise özellikle çocuklarla etkinlik yapmak için çadırlarını hala durduğunu aktardı. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam