Hakkari Barosu Başkanı: Sınır hattında ölümler devletin ihmali
Şerali Dereli’nin öldürülmesi, sınırda asker ateşiyle ölümleri gündeme getirdi. Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, sınır hattında yaşanan ölümlerde devletin ihmali olduğunu söyledi.
Fotoğraf: MA
Müjdat CAN
Mazlum ENGİNDENİZ
Şerali Dereli’nin öldürülmesi, sınırda asker ateşiyle ölümleri gündeme getirdi. Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, sınır hattında yaşanan ölümlerde devletin ihmali olduğunu söyledi.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesi Avyan (Duranlar) köyünde yaşayan 9 çocuk babası Şerali Dereli (61), 29 Ekim’de operasyona çıkan askerlerce evinin birkaç metre ilerisinde açılan ateşle öldürüldü. Cenazesi saatlerce yerde bekletilen Dereli’nin, ahıra koymak için her gün bağladığı yerde bulunan atı da yine açılan ateş sonucu öldürüldü. Dereli’nin ölümüyle ilgili açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 asker, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
İranlı Misleh Kasimî de 31 Ekim’de sınır hattında bulunan İran’ın Urmiye kentine bağlı Koranê köyüne gittiği sırada askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitirirken, kardeşi Mislim Kasimî yaralandı. Hakkari Devlet Hastanesine kaldırılan Kasimî’nin tedavisi sürüyor. Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, bölgede yaşanan hak ihlalleri ve son zamanlarda asker kurşunuyla artan ölümleri değerlendirdi.
"ÖLÜM MEŞRULAŞTIRILAMAZ"
Son dönemlerde bölgede insan hakları ihlallerinde ciddi artış yaşandığına dikkat çeken Canan, kentin sınır hattında olması nedeniyle ihlallerin ayyuka çıktığını söyledi. İnsanların hayatlarını idame etmek için sınır ticareti yaptığını belirten Canan, “İnsanlar hayatını idame edebilmek için maalesef sınırda kaçak sigara, mazot, benzin gibi ürünleri getirmeye çalışıyor. Son zamanlarda bu yolda birçok insan öldürüldü. Bu durum insanların öldürülmesini meşrulaştıramaz” dedi. Sınır hattında yaşanan ölümlerde devletin ihmalinin olduğunu dile getiren Canan, Şerali Dereli’nin öldürülmesine ilişkin askerlerin güzergahı bildiğini hatırlatarak, “Hukuki çerçevede yaklaşılsa, bu insanları gözaltına alabilirsin. Maalesef tam tersi oluyor. Farklı kılıflar uydurularak vatandaşlarımız katlediliyor” dedi.
ÖLDÜREREK NEREYE KADAR?
Yaşanan ölümlere kılıf uydurulduğunu, dosya ile olay yeri arasında farklılıklar olduğunu belirten Canan, Dereli’nin ölümüyle ilgili yargılanan askerlerin hafif bir cezayla serbest kalması durumunda benzer olayların devam edeceğini söyledi. Cezasızlık politikalarının yeni ölümlere “Cesaret verir” nitelikte olduğunun altını çizen Canan, devletin sorumluluğunu hatırlattı. Canan, “Bu insanlar Türkiye vatandaşı ve geçimlerini sağlamak için bu işi yapmak zorunda kalıyorlar. Bu insanların bu işi yapmaması için devletin farklı olanaklar sağlaması lazım. Ya da insanlar gerçekten bu işe yönelmişse, devletin bir önlem alması gerekir. Öldürerek nereye kadar? Kaç çocuk daha yetim kalacak?” diye sordu. Canan, Dereli’nin öldürülmesinin ardından verilen ifadeler arasında çelişkiler olduğunu da söyledi. (HakkariMA)