Renault işçileri: Biz risk altında çalışırken iktidarın gözü kıdem tazminatında

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Türk Metal’in örgütlü olduğu Bursa’daki Renault fabrikasında koronavirüs vakalarının olduğunu belirten işçiler, “Biz geçinebilmek için risk altında fazla mesaiye kalıyoruz. Biz ölümü göze alırken iktidar torba yasayla işçilerin nefesini kesmek istiyor” diyerek tepki gösterdi.

Sürekli fazla mesaiye kaldıklarını söyleyen bir Renault işçisi, “Yaklaşık üç aydır mesaiye kalıyoruz. Üç haftadır pazar günleri toplu mesai oluyor. Bunun ocak ayına kadar olacağı söyleniyor. Çok fazla çalışıyoruz bu salgın döneminde. Fabrikada önlemler iyi ama biz işe gidip geliyoruz mecburen ve bu arada virüse yakalanıyoruz. Fabrikada çok fazla vaka var. Normalde kimin yakalandığını söylemiyorlar ama UET şefi gelip ‘Bandın yavaş gitme sebebi montaj hattında çalışan arkadaşlarımızın virüse yakalanması. Kasaları sorunsuz eksiksiz çıkarın ki montaj hattında daha fazla sorun olmasın’ dedi. Normalde bir vardiyada 460 ile 480 arası ürün çıkardı. Montaj hattında vaka çıkınca bu sayı 300 ile 350 arası çıkıyor. Bir bölüm böyle olunca fabrika genelinde durum nasıldır? Bu şekilde çalışmaya devam ettikçe fabrikanın tamamı virüse yakalanır” dedi.

"ARTIK DIŞ GÜÇLER DEĞİL BUNLAR EKONOMİYİ YÖNETEMİYOR"

İşçilerin ekonomideki kötü gidişat nedeniyle de şikayetçi olduklarını ifade eden başka bir işçi de şunları söyledi: “Mutlu insan yok. Herkes gergin huzursuz. Kimse yarınını planlayamıyor artık. Bu sürecin böyle gitmeyeceğinin de herkes farkında. Halen AKP’yi savunan işçiler var ama bir önceki dönemlerde ekonomideki kötü gidişatı hep dış güçlere bağlıyorlardı ama şimdi bu söylem azaldı ‘Ekonomiyi yönetemiyorlar’a döndü. Bazı AKP’liler artık değişim şart taze kan lazım bize diyor.”

Bazı işçilerin sendikaya köylere servis kaldırmasını istediğini belirten işçi, “İnsanlar pandemi döneminde ailesini köye yollayıp kendisi de oradan işe gidip gelme planı yapıyor. Köyde doğal gaz yok odun kömür yakarız en azından bu kış doğal gaz parası vermeyiz planları yapıyor. Yakın bir zamana kadar insanlar gider simit, limon satarım yine geçimimi sağlarım diyordu. Geçen kendi aramızda bunun muhabbeti geçti. Şimdi kimse bir şey almıyor. Alıyorsa da en ucuzunu tane hesabı yaparak alıyor. Limon, simit satarak geçinmek de hayal şimdi. Biz aldığımız parayla geçinemezken asgari ücret alanlar ne yapıyor bilemiyorum” dedi.

“ÜÇ KONFEDERASYON UYARI AMAÇLI 1 SAAT ÜRETİMİ DURDURMALI”

İşçiler bir yandan pandemi ve kriz gölgesinde çalışırken diğer yandan da kıdem tazminatının gasbedilmesi gündemde. Bir Renault işçisi, “Sendikanın pek bir şey yaptıklarını görmedik. Şehrin meydanında bir açıklama yaptılar o kadar, ona da sınırlı sayıda temsilci gitmiş. Doğru düzgün bilgilendirme yapmıyorlar, biz soruyoruz temsilcilere, cevap alamıyoruz, onlar da bir şey bilmiyor” dedi.

Torba yasadaki maddelerin geçmesi durumunda sendikaların bir öneminin kalmayacağını dile getiren işçi, “Benim kalem dediğin yeri tutamayacaksan ne diye sana aidat ödeyeyim ben. İnsanlar kendi arasında konuşuyor ama konuştuğuyla kalıyor, harekete geçme hali yok. Herkes sendika bir şey yapsın diyor ama sendikayı da bir iş yapmaya zorlamıyor. İnsanlar bir yandan virüsle uğraşıyor bir yandan İzmir depremiyle ama AKP ve MHP yangından mal kaçırır gibi torba yasayı Mecliste görüşüyor. Bu neyin acelesi böyle, yıllardır yok etmek istedikleri kıdem tazminatı için iyi bir fırsat diye mi düşünüyorlar. Bu durum açık ve net bir şekilde sendikalar tarafından işçilere anlatılmalı. Üç konfederasyon ortak açıklama yaptı bu çok güzel ama bunun her yerde olması gerek. Üç konfederasyon bugün karar alsa örgütlü olduğu tüm fabrikalarda uyarı amaçlı 1 saat iş durduracağız dese, o torba yasa Meclisten geri çekilir. Burada samimi olsun sendikalar, eğer hepsi kıdem tazminatı kalemiz diyorlarsa ona göre mücadele edip işçileri hazırlamalılar” dedi.