Öğrenci mektubu: Bilgisayar almak için çalışmak zorunda kalan arkadaşlarımız var
Evrensel'e mektup yazan bir öğrenci, uzaktan eğitim nedeniyle bilgisayar almak için çalışmak zorunda kalan öğrencilerin yaşadıklarını yazdı.
Fotoğraf: Pixabay
Anadolu Üniversitesinden bir öğrenci
Mart ayından beri içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinin getirdiği sosyoekonomik sorunların yanı sıra özellikle biz öğrenciler için ortaya çıkarmış olduğu "uzaktan eğitim" başlığı adı altında geleceklerimizin adeta plansız ve programsız bir şekilde hareket eden YÖK ve ona bağlı üniversitelerin inisiyatifine bırakılması bizleri içerisinden çıkılamaz bir buhran dönemine itmektedir.
Okulların kapatılmasıyla birlikte hayatımıza giren bu online eğitim süreci; yetersiz altyapı, kısıtlı imkanlar, niteliksiz eğitim, sistem çökmesi gibi birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Hem biz öğrencilerin hem de hocalarımızın ilk defa deneyimlemek zorunda kaldığı bu sürecin ilk başta yaşadığımız sorunları çözmesini beklerken bizleri gitgide daha büyük bir sorunlar denizinin içerisine atması bu sürecin belirli bir plan ve program dahilinde işletilmemesi, eğitimin ülkemizde gelmiş olduğu durumu çok açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. Tüm bu sorunların yanı sıra yöneticilerin öğrencilerle dalga geçer gibi konuşması ise içerisinde bulunduğumuz trajikomik durumun bir özeti gibidir.
Birçok arkadaşımızın yaşadığı en büyük sorunlardan birkaçı internet erişimlerinin olmaması, kamera ve mikrofunun olmaması ve tüm bunların yanında hayatlarını devam ettirebilmek için çalışmak zorunda kalıyor olmaları... Bununla beraber hem derslerden geri kalıyorlar hem de en güzel yaşlarında bu sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldıkları için psikolojik olarak yıpranıyorlar. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin de bu yaşanılan sorunlardan geri kalır hiçbir yanları yok. Bu süreçte en azından hocalarından destek bekleyen öğrenciler, tam tersi bir şekilde hocalarının tutumlarından dolayı daha büyük sorunlarla yüz yüze kalıyorlar.
KAMERANIZ YOKSA DERSE GİRMEYİN!
Anadolu Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomi ve Endüstri İlişkileri bölümünde okuyan arkadaşlarımızın şu sıralar yaşadığı en büyük problemlerden biri ise kameraları olmadığı için yok yazılmaları. Hocalarının kamerası olmayan öğrenciler için ‘’Kameranızı açmıyorsanız yok yazıyorum’’ tehditlerine maruz kalan öğrenciler, kamera alabilmek için çalışmak durumunda kaldıklarını belirtiyor. Ancak bu defa da işe gidip derslere giremedikleri için bu durumu hocalarıyla paylaşınca ‘’O zaman çalışmayın önceliğiniz derslere katılmak’’ tepkisine maruz kalan öğrenciler ne yapacaklarını bilmediklerini ve bu sebeplerden dolayı derslerden kalmayı göze aldıklarını çünkü yapacak başka bir şeylerinin olmadığını kendileri için hocaların bir alternatif sunmadığını söylüyor.
BİLGİSAYAR ALABİLMEK İÇİN ÇALIŞAN ÖĞRENCİLER
Bilgisayar alabilmek için 1,5 ay boyunca günde 12 saat çalışmak zorunda kalan bir arkadaşımız, ikinci el bir laptop alabildi. Ancak çalışıtığı için derslere katılmayan arkadaşımız, hocaya mesaj atarak yoklama konusunda yardımcı olup olamayacağını soruduğunda ‘’Pek yardımcı olamıyorum maalesef’’ cevabını aldı. Bilgisayar almak zorunda olduğu için çalıştığı süreçte derslere katılamadığından dolayı birçok konuda eksik kaldı. Ayrıca daha sonra bu eksikliklerini tamamlayabilmek için derslere girmeye çalıştığında hocalarının sorularını cevaplayamadığı için hocası tarafından öğrenci değil de dinleyici olarak nitelendirildi. Bizlere yardımcı olmak yerine öğrenmemize engel olan hocalar ve bu sistem yüzünden okulu bile bırakmayı düşünür hale gelen öğrenciler sorunlarının bir an önce çözülmesini istiyorlar.
DEPREM VE UZAKTAN EĞİTİM
Geçtiğimiz haftalarda İzmir’de meydana gelen deprem, hayatın birçok alanın olduğu gibi eğitim konusunda da birçok sorunu beraberinde getirdi. İzmir’de yaşayıp evleri hasar gördüğü için derslere giremeyen birçok öğrencinin kafasında yaşadıkları bu sürecin zorluğunun yanında destek bekledikleri hocalarının eksik kaldıkları konular üzerinden onlara bir alternatif sunmamaları hayatlarını daha zor bir hale getiriyor. Anadolu Üniversitesi İİBF ÇEKO bölümü öğrencilerinin bu süreçte sadece 2 haftalık olmak kaydıyla yoklamadan muaf bırakılmaları her ne kadar güzel bir haber niteliğinde olsa da giremedikleri derslerin konularını sınavda nasıl verebilecekleri sorularını akla getirdi.
DAYANIŞMAK ZORUNDAYIZ!
Belirttiğimiz gibi birçok sorunla yüz yüze kalan Anadolu Üniversitesi ÇEKO bölümü öğrencileri yapacak bir şeylerinin kalmadıklarını, yalnız başlarına olduklarını, bu yüzden dayanışma ve birlikte mücadele içerisinde olmak zorunda olduklarını belirtiyor. Ne hocalarından ne de üniversite yönetiminden yaşadıkları sorunlar için bir destek alamayan öğrenciler, sorunlarının çözülebilmesinin tek dayanağının kendileri ve birbirlerine gösterdikleri destek olduğunu düşünüyor.