Güneysu köylüleri: Dozeri, kepçeyi kapan bu köye geliyor, bu köyü rahat bırakın
Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Ceyhun Kalender, Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan bölgeye taş ocağı yapılmasına karşı açıklama yaptı.
Fotoğraf: Gençağa Karafazlı
Gençağa KARAFAZLI
Rize
Rize’nin Güneysu ilçesi Gürgen Vadisi'nde hukuksuz bir şekilde yapımı devam eden Alıcık HES projesine karşı mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köylüleri bu kez bölgede yapılması planlanan taş ocağına karşı imza kampanyası başlattı.
"TAŞ OCAĞI YENİ BİR YIKIM PROJESİDİR"
"Bu vadi üzerinde veya memleketin herhangi bir köşesinde yaşamı ve doğayı tehdit eden bu tür çalışmaların karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz" diyen Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender, yapılması planlanan taş ocağına karşı tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
"Güneysu Gürgen köyünde Alicik HES’e karşı Rize İdare Mahkemesi'ne açtığımız dava henüz daha sonuçlanmadan, aynı dere üzerinde taş ocağı açılarak yeni bir yıkım projesi hayata geçirilmek isteniyor. Güneysu Başköy'de bulunan, Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu İçme Suyu projesinin hemen menbaında, Taşlıderede planlanan taş ocağı için şirket ön çalışma yapıyor. Yurttaşlarımız tepkili ve taş ocağının durdurulması için imza toplanmaya başlandı."
"DOZERİ KEPÇEYİ KAPAN BU KÖYE GELİYOR"
Dozeri, kepçeyi kapanının bu dereye koştuğunu ifade eden Kalender, "Sanki bu derenin taşı toprağı altın. HES’ler, taş ocakları, mıcır fabrikaları, dere yatağından malzeme alımı, karayolu diye metrelerce yükseklikte yapılan bentler. Oysa biz 'Millet Bahçesi' bekliyorduk!” dedi.
Sürekli taşkınlarla gündeme gelen Güneysu Gürgen, Başköy deresinin HES’ler ve taş ocakları ile daha da riskli bir duruma getirildiğine dikkat çeken Kalender şöyle devam etti:
"Ancak biz büyük bir felaket yaşamadan bu konularda tedbir almasını bilmiyoruz. Çünkü daha çok kar daha çok para kazanma arzusu sağduyuyu tamamen köreltiyor.
Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, buradaki yaşamı da tehdit edecek. Bu vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı bölge Başköy ve mezralarıdır. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri burada arıcılığı ve diğer hayvancılığı tamamen bitirir.
Bu olumsuzlukları HES çalışmalarında da fazlasıyla gördük. Bilirkişi incelemesi sırasında vatandaşların beyanına göre bölgede bal üretiminde ciddi bir azalma var. Bunun yanında başta balıkçılık olmak üzere hayvancılığın adeta sonu hazırlanmaktadır. Çay tarımı verimsiz, diğer yöresel ürünler de artık üretilmiyor."
"YAŞAMI YOK EDEN ÇALIŞMALARA KARŞI MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği olarak baştan itibaren bu vadi üzerinde veya memleketin herhangi bir köşesinde yaşamı ve doğayı tehdit eden çalışmaların karşısında olduklarını, olmaya da devam edeceklerini belirten Kalender, "Bu amaçla Güneysu ve köylerinde kurulmaya çalışılan HES projeleri ve taş ocaklarına karşı her türlü hukuki mücadeleyi verdik vermeye de devam edeceğiz. İlgili kurumları, şirketleri, yandaşlarını sürekli uyardık, çok söz söyledik. Bu süreçte birçok hukuksuzluk tespit ettik. Biz her şeyden önce vatandaşlık görevimizi yaptık. Ancak bu hukuksuzluklar karşısında resmen üç maymunu oynadılar. Bu konuda en büyük kazanımımız, 2008'den beri devam eden mücadelemiz süresince her sonraki aşamada daha güçlü bir ses yükseliyor. Bu sefer vatandaşlar daha kararlıdır. Yazıktır, günahtır. Sadece benim köyümde değil, ülkenin hatta gezegenimizin neresinde olursa olsun böyle bir talan, yıkım, tahribata müsaade edilmemelidir. Yarın çok geç olabilir. Geri dönüşü imkansız zararlar oluşmadan gelin bu inadınızdan vazgeçin" diye konuştu.
"YA BİZ ANLATAMADIK YA SİZ ANLAMADINIZ"
Ceyhun Kalender açıklamasının sonunda ise Karadenizli bir sanatçının seslendirdiği "Ya ben anlatamadım ya sen anlamadın" Karadeniz türküsüne atıfta bulunarak "Ya biz anlatamadık ya siz anlamadınız. Türkçe anlamayanlara farklı dillerde de seslenelim ki belki anlarlar" diyerek, çeşitli yabancı dillerde "Lütfen bu köyü rahat bırakın, buradaki canlı yaşamına daha fazla zarar vermeyin" dedi.
