Türk Metal üyesi işçi: Köle gibi çalışırsak geleceğimizi de kaybetmiş olacağız

Türk Metal üyesi işçi
Kayseri

Dünyada ve ülkemizde pandemi ile birlikte birçok ülkede işçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar son sürat devam ediyor. Ülkemizde de işçilerin haklarına yönelik gözünü karartmış tek adam iktidarı ve ortağı işçinin kıdem hakkını ve emeklilik hakkını ortadan kaldırmak için kılıcı kuşanmış bir şekilde bekliyor. Tek adam iktidarı ve sermayedarlar ortaya atıyor lafı, sonra işçiler ve sendikacılar ne kadar karşı çıkacak diye bakıp izliyorlar. Ülkemizde de maalesef ki sendikal bürokrasi ve işçilerin örgütlülüğündeki zayıflıktan ötürü en son kıdem ve emekliliği de içeren torba yasayı Meclis Alt Komisyonu’ndan geçirdiler. Bu hafta içerisinde Meclis Genel Kurulu’ndan torba yasa geçecek mi geçmeyecek mi bekleyip göreceğiz.

Ben de bir Türk-İş üyesi işçi olarak ilimiz Kayseri’de sendikamızın bir eylem adımı var mı yok mu bunları paylaşmak istedim. Yasa tasarısı gündeme geldiğinden bu yana Kayseri’de Türk-İş’e bağlı şube başkanları bir araya gelerek salon açıklamasından başka bir şey yapmadılar. Bu şube başkanlarının bahanesi hazır, pandemi var. Şube başkanları genel merkezin kararları doğrultusunda adım atacaklarını da salon açıklamalarında dile getirdiler. Kayseri’de şube başkanları açısından görev tamamlandı. Şimdi o sendikalarda sıcak koltuklarınızda oturmaya devam ediniz.

ARKADAŞLARIM DA AYNI DÜŞÜNÜYOR AMA…

Tüm bunlar olurken, fabrikamdaki arkadaşlarla mahallemde işe gitmek için işçilerin beklediği durağa doğru gittim. Durakta çocukluk arkadaşlarımdan birisi Has Çelik işyerinde çalışıyor. O da Türk Metal üyesi. Onun yanına doğru yöneldim. Yanında da fabrikadan arkadaşları bekliyor. “Kıdem ve emeklilik hakkımız elimizden gidecek siz ne diyorsunuz?​” diye sordum. Bir işçi “Zaten şu an pandemi var, insanlar ölümle burun buruna yaşam mücadelesi veriyor. Fabrikaya gidip gelirken acaba virüs kapacak mıyız, kapınca nasıl atlatacağız evdekilere bulaştıracak mıyız bunları düşünüyoruz. Biz can derdine düştük hükümet neyin peşinde? İşçinin alın terinin hakkını zaten doğru düzgün vermiyorlar. Bir de kıdemimizi ve emeklilik hakkımızı elimizden alırlarsa köle gibi çalışacağız. Köle gibi çalışırsak geleceğimizi de kaybetmiş olacağız” dedi.

“Türk-İş fabrikada bu yasa tasarısına dair hiçbir bilgilendirme bile yapmadı. Bir sendika işçiye bu kadar uzak olamaz kardeşim” diyen arkadaşım geçtiğimiz günlerde bir arkadaşlarının hayatını kaybettiği zaman bile sendikanın bilgilendirme yapmadığını söyledi. Servislerin kaloriferi çalışmadığında servis sahipleri ile görüşmeyi bile kendilerinin yaptığını ve sendikacıların çözüm için yanlarında görülmediğini anlatarak, güven problemi yaşadıklarını ve sendikacıların yasa tasarısıyla ilgili bir adım atacaklarını düşünmediğini söyleyerek acı bir gerçeğe parmak basmış oldu, sendikaların içler acısı haline. Çünkü Türk Metal Sendikası Kayseri’de yıllardan beri genel sorunlara dair hiç adım atmadı ya da biz duymadık.

SENDİKACILARIN İŞÇİDEN HABERİ YOK

Kayseri’de Türk-İş ve Hak-İş’e üye en az 30 bin işçi vardır. Bunların büyük çoğunluğunun üye oldukları sendikalara güveni çok ama çok az. İşçiler sorunlarını kendi örgütlülüğüyle çözmek için çaba sarf ediyor. Ama güçlü adımlar atamıyoruz. Deneyimimiz yok. Sendikacılar da bir iki kapalı salon etkinliği ile işi geçiştiriyorlar. Neymiş pandemide alana çıkmak imkansızmış. Peki, işçiler pandemide yan yana çalışmıyor mu? Bu imkansız mı? İşçiden haberleri yok ki sendikacıların. Sendikacılık bir meslek değildir. Sendikacılık işçinin iş güvencesini ve sosyal haklarını korumak için mücadele eder. Ama maaşlarını alıp oturuyorlar. Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkımız elimizden giderse yakında aidatını alacak işçi de bulamayacak bu sendikacılar. Acı ama gerçek.