TEMSA işçisi: Lafla olmuyor artık, genel grev çözüm olabilir
İşçiye iyiliği olan bir şey yok hep işverene çalışıyorlar. Şimdiye kadar da sürekli vergi borçları siliniyor işverenlerin, İŞKUR üzerinden teşvikler, destekler veriliyor.
Fotoğraf Temsa'nın tanıtım videosundan alınmıştır.
TEMSA İşçisi
Adana
Bir torba yasa var. Torbaya elimizi sokuyoruz ne çıkacağı belli değil. Kötü şeyler olduğu kesin. Özellikle esnek çalışma modeli işverene koz veriyor. 10 gün altında çalıştırılıp kıdemden mahrum kalmak gibi dezavantajlar da var. Sigorta primimin olmaması da var. İşçiye iyiliği olan bir şey yok hep işverene çalışıyorlar. Şimdiye kadar da sürekli vergi borçları siliniyor işverenlerin, İŞKUR üzerinden teşvikler, destekler veriliyor. Geçen hafta Somali’nin borçlarının ödendiği haberi de çıktı. Bu kadar para varsa eğer EYT’liye niye yok mesela? Ülkenin genel durumu iyi değil. Hatta kendileri birbirlerini yalanlıyor.
Torba yasaya gelince henüz tam olarak içeriğini de bilmiyoruz. Yasa kimleri kapsayacak, ne zamandan işe girenleri kapsayacak? Kıdem hakkının gasbına kurumsal firmaların tenezzül edeceğini sanmıyorum ama belli olmaz da. İlk başta sigortasız çalıştırılmanın olduğu veya sigorta eksik yatırılmanın olduğu yerlerde uygulanabilir.
5-6 ay önce de kıdem tazminatı hedefteydi, fona devredilecekti. Tepkilerden sonra geri çektiler. Şu anda da geçeceği kesin değil tepkiler daha da artacak. Ama henüz yeterli değil. 2-3 sendika basın açıklaması, iş bırakma yaptı sadece. Konfederasyonların ortak açıklaması da oldu ama tam olarak sahiplenilmiş değil. İş kolu, konfederasyon ayırt etmeden tüm sendikalar ortak hareket etmeli.
Bizim üyesi olduğumuz Özçelik-İş de harekete geçmeli. Sendika bu konuda bir çağrı yapsa bütün işçiler destekler. Artık lafla bir şey olmuyor. Genel greve gidilebilir bir gün dahi olsa. Önceden grup sözleşmeleri sürecinde bizim iki dakikalık iş bırakmamız bile etkili olmuştu. Zamanında, yerinde yapılan her eylem işe yarar.
KONFEDERASYONLAR AÇIKLAMALARININ İÇİNİ DOLDURMALI
TEMSA İşçisi
Adana
Pandemi dönemiyle işçilerin durumu daha da kötüleşti, kısa çalışma ödeneğine, ayda 1168 liraya, işsizliğe mahkum edildiler. Mesela fonların olması iyi bir şey ama işçi yararlanamıyor. İşsizlik fonu, konut fonu, tasarruf teşvik primi, deprem vergileri... İşçilerden de iyi paralar gidiyor oraya ama bakıyoruz ki oraya göz dikiyorlar.
Üretimde standardımızın olması lazım. Çalışma yaşamında belli normların olması lazım. ‘Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver’ diye bir laf var. Ülkemiz maalesef üretim konusunda Avrupa’yla yarışacak düzeyde değil. Aksine işçilerin yaşamı giderek kötüleşiyor. Sanayi ülkesi olacaksak böyle torba yasalarla olamayız.
Torba yasayla ilgili konfederasyonların ortak açıklama yapması güzel ama bunun içinin doldurulması lazım. Giriş-gelişme-sonuç nasıl olacak? Bunu bilmemiz lazım. Sendikalar broşürler yayımlayıp işçileri hızlıca bilgilendirmeli, örgütlü olunan işyerlerinde eylemler yapılmalı. İşçiye gaz verip son dakika satmamalılar yine. Devlet diyorsa ki eğer ‘bu işçinin lehine’ bunu da çıkıp anlatsınlar ama bu da yok. Sendikalar hızlıca eylem politikaları uygulamalı. Sendikasız yerlerde ise sıkıntı daha çok. Oradaki kardeşlerimiz de örgütlenmeli, sendikalı da olmalılar.