10 Kasım 2020 14:01

"Uzaktan eğitim çocuklarımızın eğitim hakkını elinden alıyor"

Ankara Mamak’tan Evrensel’e mektup yazan veli ve öğretmenler uzaktan eğitimin çocuklarının eğitim hakkını elinden aldığını dile getirdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Mamak’tan Veliler

Merhaba Evrensel okurları;

Çocukların eğitime yüz yüze başlamaları ve online eğitimler arasında ikilemde kalıyorum. Bir yandan bu koşullarda çocukların eğitim öğretimi yüz yüze almaları kesinlikle yanlış. Çalışma hayatlarında, işyerlerinde esnek çalışmalar ve ücretsiz izinler verilirken çocukların okullara başlamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Fakat diğer yandan EBA (Eğitim Bilişim Ağı) sistemini de doğru bir şekilde yürütemedikleri için eğitim sisteminin daha da kötüleştiği ve çocuklarımızın eğitim alma hakkının engellediğini görüyorum. EBA ile verilen eğitimde adaletsiz bir düzen var; evinde telefonu, tableti, bilgisayarı olmayan çocuklar bu eğitimlerden mahrum kalıyor ve yeterli bilgiye ulaşamıyorlar. Okullarda alınan sağlık önlemlerini de yeterli bulmuyorum. Sınıfların dezenfekte edilmesinde yardımcı oluyoruz bazen de bu hususta tüm sağlık ekipmanlarını ve dezenfektan ürünlerini kendimiz tedarik ediyoruz. Çocuklarımızın çantalarında kitaptan çok sağlık ekipmanları ve dezenfektanlar var. Okulların içine alınmadığımız için içeride nasıl bir önlem alındığı hakkında da bilgi sahibi değiliz. Uzaktan eğitimlerde kendi yaşantım ve çocuklarımın yaşantısı psikolojik olarak etkileniyor. Yoğun iş hayatı ve ev işleri arasında tüm gün evde olan çocuklarımızın aldığı uzaktan eğitimlerde yeteri kadar onlara zaman ayıramıyoruz ve çocuklarımız eğitim disiplini dışında yetişiyor. Tüm bunlar biz velilerde psikolojik bir travma yaratıyor strese giriyoruz. Anne baba olarak tek isteğimiz çocuklarımızın etkili bir eğitim almaları gelişip sağlıklı bireyler olmalarıdır. Çocuklarımız ise yeterli eğitim alamaması ve okul yaşantısından uzak olmasından dolayı hayatlarını belki de yıllarca etkileyecek bir sonuç doğuracağını düşünüyorum.

Tüm bunların içinde en büyük kaygımız çocuklarımız ya hastalığa yakalanırsa sorusu oluyor. Bununla ilgili ne yapacağımızı, okulun nasıl bir yaklaşımda bulunacağını ve bundan çocuklarımızın nasıl etkileneceğini kestiremiyoruz. İşte bu düşünceler bizleri daha fazla tedirgin ediyor ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Okullarda eğitim süreci ikiye ayrılmış durum da bir kısım veli çocuklarını okula gönderirken bir kısım veli ise sadece uzaktan eğitimle çocuklarının eğitimini sağlamaya çalışıyor. Bu koşullarda sonucun ne olacağını kestirmek akıl işi değil. Çocuklarımızı korumaya çalışıyoruz fakat onları korurken de geriletiyoruz. Eğitim hakları elinden alınan bu nesil gelecekte ne koşullarla karşılaşacak bilmiyorum. Fakat bu süreci idare edemeyen iktidar çocuklarımızın geleceğini belirliyor ve bu çok üzücü bir olay eğitim sistemi çöküşte ve gelecek nesil yok ediliyor.

PANDEMİ DÖNEMİNDE EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Mamak'tan bir veli

Benim çocuğum okul çağına geldi bu sene ilkokula başlaması gerekiyor fakat daha öncesinde yeterli olmayan eğitimin bu koşullar da asla yeterli olmayacağını ve kaliteli bir eğitim ve gelecek vaat eden nesiller yetiştirme amacı olmayanların pandemi süreci ile amaçlarına ulaştıklarını bildiğimiz için çocuğumuzun eğitim görme sürecine müdahalede bulunduk. Tamamen ellerini eğitimden, öğrencilerden ve öğretmenlerden çektiler ve her dönem yapboz tahtası gibi değiştirdikleri eğitim sisteminin tüm sorumluluğunu eğitimcilere ve öğrencilere yıktılar. Bu koşullarda çocuğumun yetişemeyeceğini bakanlığın hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum. Doğal olarak bu eğitim sürecinin benim gibi düşünen veliler açısından hiçbir şey ifade etmediğini ve çocuklarımızın okulda olduğunu veya öğrenci olduğunu algılayamadığını düşünüyorum. İşte bu yüzden eğitim sistemi çöktü ve alt yapının çocuğum açısından eksik kalacağını ve gelişemeyeceği için bu süreçte okula gitmesini mantıklı bulmuyorum. Yüz yüze eğitim sürecinde bütün sorumluluk öğretmenler ve veliler üzerine yükleniyor.

ÖĞRENCİLERİMİZDE 2-4 YILLIK AÇIK YARATACAK

Mamak’tan bir öğretmen

Ben ilkokul öğretmeniyim pandemi sürecinin 16 Mart tarihinde yüz yüze eğitime ara verilmesi ve uzaktan eğitime başlanmasıyla birlikte hem öğrenci, hem veli, hem de öğretmenler açısından sorunlu bir dönem başladı.

Yüz yüze eğitim, eğitimin vazgeçilmez bir parçasıdır ve öğrenciler öğretmenlerinden olduğu kadar birbirlerinden de öğrenirler. Farklı ekonomik sosyokültürel yapıya sahip öğrenci ve veliler ile uzaktan eğitimi sürdürürken sorunlar yaşıyoruz. Yüz yüze eğitimi, salgın tedbirleri de alınarak yapıldığı ölçüde tercih ediyoruz, öğrenciler derslere daha disiplinli ve daha yoğun katılım sağlıyor. EBA (Eğitim Bilişim Ağı) üzerinden sorunlar yaşanmasından dolayı, derslere düzenli katılamadıkları için, öğrencilerden geri dönüt alamıyoruz veya yetersiz dönütler dolaysıyla, yeterli bilgiyi alamadıkları için gelişimlerini takip edemiyoruz. Bu süreçte öğretmen olarak büyük sıkıntılar yaşıyoruz. EBA haricinde farklı programlar ile öğrencilere ders veriyoruz. Çünkü EBA’nın yeterli olmadığını düşünüyoruz. Bu sistemin 8-9 aylık sürecinin çocuklara minimum 3 ila 4 yıl arasında bir eğitim açığı yaratacak kesinlikle yüz yüze eğitimin yerini hiçbir sistem tutamaz. Öğretmenin öğrenciyi, öğrencinin öğretmeni tanıması açısından ve çocuğun , ailelerin sorunlarını çözme açısından yüz yüze eğitimin avantajları daha fazladır. Pandemi sürecinin çocuklarda bir travmaya yola açtığını ve bundan kaynaklı arkadaşlık ilişkisi kurma açısından ilk okul öğrencilerinin bu konuda sorunlar yaşadığını söyleyebilirim.

Bu süreçte ki en büyük sıkıntılardan birisi de çocukların sosyal aktivitelerinin ve beceri eğitimlerinin eksilmesi (resim, müzik ve beden eğitimi gibi) derslerden uzak kaldılar. Bunlardan uzak kalmaları onlarda kişisel ve yetenek gelişimi açısından dezavantajlı bir  faktör çünkü bir çocuk matematik Türkçe dersleri ile bilimsel eğitim alırken resim müzik beden eğitimi gibi dersler ile de bunları geliştirir ve zihni daha fazla gelişir. 28 kişilik bir sınıfım var ve  sadece 14 öğrencim yüz yüze eğitime geliyor ve diğer 14 öğrencimin de en az yüzde 40’a varan bir kısmı gerek maddi imkansızlıklar gerek ev ortamından kaynaklı  uzaktan eğitime katılamıyor. Bu süreçte insanların çocuklarını korumak istemesi mantıklı ama elindeki imkanlar ile eğitim alması da kısıtlanıyor. Bu yüzden o çocukların eğitim hayatı en başından sorunlarla iç içe girmeye başlıyor ve bu noktada da bir şey yapamamak bizleri de etkiliyor.

Biz eğitimciler de diğer insanlar gibi hastalıktan çekiniyoruz ve bu sürecin bizleri ve ailelerimizi sağlık açısından etkilemesinden korkuyoruz. Öğrencilerimizden zorunlu kopuşun etkisi üzerimiz de  büyük bir yük. Öğrencimize yeterli bilgiyi aktaramıyoruz. Fakat bu süreçte öğretmenlerin normal zamandan daha fazla zaman harcadığını ve birçok noktada zaman kavramı  olmaksızın öğrencilerine ulaşarak gerekli adımları attıklarını ve uzaktan eğitim sürecini en doğru bir biçimde ifa edebilmek için çok fazla uğraştıklarını söyleyebilirim. Yaşadığımız zorlukların hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu eğitim öğretim süreci içerisinde öğrencinin yeterli eğitimi alıp almadığını değerlendirmek, onlara karşı sorumluluğu uzaktan yerine getirmek tüm eğitimcileri fazlasıyla yıpratıyor. Öğretmenler öğretmenliğin haricinde bu süreçte farklı görevler yaptırılmaya da zorlanıyor. Covid’li hastaların ev kontrolleri onların ihtiyaçlarını karşılama cami önlerinde insanlara dezenfektan sıkma VEFA gruplarına dahil edilme gibi konularda da yer almaya zorlanıyoruz.  Bir de bu süreçte ekonomik bir sürecin içine dahil edildik ders ücretlerimiz kesildi bu ödenekler de adaletsizlikler yapıldı ve bunlara karşı Eğitim Sen gibi sendikaların karşı durarak bu doğrultuda vermiş oldukları mücadelelerimiz oldu.  Normal zaman da günlük 8 saat dersim varken, şimdi ise zaman dilimi olmayan günün herhangi bir saatini harcadığım bir çalışma koşuluna maruz kaldım. Eğitim sitemi gün geçtikçe çöküşe doğru gidiyor ve bunun etkisinde kalan öğrencilerin bastırılıyor. Anlayacağınız geleceğimiz yok ediliyor. Eğitim sistemi bu süreçte sınıfta kaldı.

ÖNCEKİ HABER

Derinleşen imkansızlıklar hayalleri yıkıyor

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Joe Biden ve Donald Trump'a mesaj gönderdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa