10 Kasım 2020 23:00

“Patronun benzini bizden pahalı”

Asgari ücretin altında bir maaş almak neredeyse buranın bir kuralı. Aynı şekilde sigortasız çalışma da.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Uğur DÜZGÜN

Ankara

Genç Hayat’ın son iki sayısı OSTİM’den genç işçilerin eğilimlerine yer veriyor, maddi bir kaygı ile bütünleşen bir gelecek planı, mücadele ile ne noktada örtüşecek üzerinden bir alan açıyordu. Oldukça yıpratıcı çalışma koşullarının işler olduğu OSTİM’de gençlerin gidiş geliş saatlerini de hesaba kattığımızda neredeyse on iki saatten uzun bir sürenin iş saatlerini kapsadığını söyleyebiliriz. Günün geri kalan aralığı ise gün içindeki zorlukları törpüleyecek bir sosyal alanı yaratma ihtimaline imkân vermeyecek bir zaman aralığı. Haliyle konuştuğumuz genç işçilerden birinin dediği gibi “iş başı için her zil çaldığında, elbet bir gün diyorum” ifadesi birçok gencin cümlelerinde sakınmadığı bir ifade olarak karşımıza çıkıyor. Cümlenin yarattığı hedef anladığımız kadarı ile patron mertebesine ulaşmak, aynı arabalara binebilmek ve emek harcamadan yüksek paralar kazanmak gibi gayelerin kısaltılmış hali. 2023 hedeflerinin fragmanı olarak açıklanan ekonomik düzenlemeler genç işçilerin kurdukları gelecek planlarını nasıl etkiliyor üzerinden açtığımız tartışmayı, 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki işçilerin tazminat haklarına el konulması, kayıt dışı ve güvencesiz çalışmada patrona sunulan teşvik, asgari ücret ve aldıkları ödeneklerdeki beklentiyi konuşarak genişletmeye çalıştık.

GELECEK PLANI FARKLILAŞSA DA GÜNDELİK KAYGI AYNI

Öğle molasını çalıştığı iş yerindeki iki atölye arasında malzeme taşıyarak geçiren genç işçi “Bunlar para dedin mi cin gibiler. Bindikleri arabayı görmüyor musun? Benzini bizden pahalı” diyor. Patronla aralarındaki uçurumu açıklama noktasında genç işçilerin geneline nazaran ileri bir ifade olduğunu kabul etmek lazım. Aylık iş gücünün ucuzluğunu ve patronun kazandıkları karşısındaki değerini anlatacaktır. İmam Hatip mezunu genç bir işçinin“ Ben meslek öğrenmek için akşama kadar eziyet çekiyorum burada, harcadığımız emeğin karşılığı böyle bir gelecek mi olacak ?​” sorusu başka bir genç işçinin “ Burada hak desen bulamazsın zaten. Çok çalışan kazanır, iyi bir geleceği olur. Ona bakıyorum ben.” görüşüne verilebilir bir yanıt. Ekonomik hamleler; kimi işçinin geleceğe dair umutlarını nötürlemek de kimisinde de daha çok çalışarak bu sorunlardan kurtulma azmine daha sıkı sarılmak olarak farklılaşıyor. Ancak çalışma koşulları, maaş ve sigorta gibi konular her genç işçiden benzer tepkiyi aldığımız konular olarak öne çıkıyor. 

OSTİM; kural ve kaidelerin olabildiğince esnetildiği bir sanayi bölgesi. Bu esneklik; iş saatlerinin uzaması noktasında olabildiğince geniş ve dengesiz bir ifade taşıyorken, maaş ve sigorta söz konusu olduğunda bir o kadar katı ve dar şekliyle gençlerin karşısında. Genç işçilerden birinin dediği “Asgari ücret bir ailenin değil, bir işçinin geçinmesine yetmez. Artsa da yeten bir şey olmayacak. Sadece o artmıyor, ne alıyorsak o da artıyor” şeklindeki yorum genel bir kanı. Ancak OSTİM’de açılan bir asgari ücret tartışması; asgari ücretin yetersizliğinden daha da derin bir soruna açıklık getirecektir: “Bizim iş yerinde üç yıl çalışmadan, asgari ücret istiyorum diye bir şey diyemezsin. Gençlerin de asgari ücret aldığı çok nadirdir burada. Çok erken yaştan başlayıp, iş biliyorsan bir ihtimal” diyen bir genç işçi durumu bize özetler. Sigorta da benzer tartışmaların açıldığı bir konu. “Kaybetmekten endişeleneceğimiz bir birikim veya tazminat için önce bunların var olması gerekiyor. 1 yıldır buradayım. Benim halen sigortam yok” diyen bir genç işçi için birkaç sene daha göğüs gerip çalışarak, fabrikaya girmek veya usta olmak sigortanın kapısını açıyor. Sıkça karşılaştığımız diğer bir ifadede de “OSTİM’e geldiysen, sigortayı unut.” Bir grup meslek liselinin ortaklaştığı bu cümle aynı zamanda patrona slogan olarak önerilebilecek bir anlam taşıyor. Staj gören meslek liseliler ise diğer iş kolları ve bölgelerine göre daha rahat iş imkânı, meslek edinme fırsatı sağladığı için gençlerin bu sorunlara katlandığını anlatıyorlar.

KAZANILMIŞ HAKLARA MÜDAHALE OSTİM’LİYİ MAHKÛM EDİYOR

Yürüttüğümüz tartışmalardan, ekonomide yasa tasarısı veya yapılan düzenlemelerin genç işçilerin gelecek planlarında yönü belirlemelerinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. İçlerinde bulundukları çalışma koşulları, işçilerin yaşam koşullarındaki gerileme genç işçilerde sömürenin yerine geçebilme hayali ile sonuçlanıyor. “Kolay yoldan para kazanabilme umudu” olarak tarif eden genç bir işçinin aylık 1.700 TL ücret karşılığında, sigortasız çalıştığını da aynı diyalog içerisinde duyuyoruz. İşçilerin her kazanılmış hakkının gaspı, OSTİM’deki genci daha kötüsüne mahkûm ettiği fikri tartışmalardan çıkardığımız sonuçlardan biri. Bu durum her nasıl işçilerin ve gençlerin yaşadıklarında ortak bir paydada buluşuyorsa bir o kadar bu durumdan çıkış yolunu da ortaklaşıyor. Çalışma koşulları, karşılığındaki ücret ve güvencesiz yaşam karşısında OSTİM’li gençlerin hakları için mücadele etmesi, daha iyi bir yaşam umudunu besleyecek en gerçekçi ifadelerden biridir, diye bir sonuç çıkarırsak da galiba yanılmış olmayız.

ÖNCEKİ HABER

Onlar için yokuz

SONRAKİ HABER

Toplumun damarlarında kadına karşı yeniden üretilen şiddet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa