10 Kasım 2020 23:45

Doç. Dr. Ahmet Bekmen: Krizin şiddeti sistemin kırılganlığı ile alakalı

Berat Albayrak’ın istifasını değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ahmet Bekmen: "Mesele yokmuş gibi davranıldı ki bu krizin şiddetine işaret ediyor.”

Adil Karaismailoğlu, Tayyip Erdoğan, Berat Albayrak | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Şerif KARATAŞ 
İstanbul 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının yankıları sürüyor. İstifa duyurusunun ardından uzun süren sessizlik Albayrak istifasının en çok konuşulanı oldu. Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ahmet Bekmen, çok net bir yönetememe durumu söz konusu olduğunu belirterek, “Bu tür rejimlerde “Açıklama yapmamak” derin bir krize işaret eder” dedi. Bekmen, “Krizin şiddeti sistemin kırılganlığı ile alakalı. Farklı iktidar şebekelerinin tek adam etrafındaki “kartel yönetimi” bu türden krizleri bolca yaşıyor, yaşayacak” değerlendirmesinde bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, istifasını sosyal medya üzerinden duyurdu. Bakan Albayrak’ın istifasını, içinden geçilen dönem düşünüldüğünde nasıl değerlendiriyorsunuz?

İçinden geçtiğimiz dönemi belirleyen, Türkiye’deki mevcut iktidarın küresel piyasaların baskısı karşısındaki pozisyonu ve bunun sürdürülebilirliği. Dolayısıyla istifa ekonomi yönetimiyle ilgili bir mesele. Fakat bunun ekonomi yönetiminde bir yarılmanın ürünü olup olmadığını söylemek an itibariyle pek mümkün değil. Üstelik bu konuda kimin neyin peşinde olduğu konusunda da yeterli bilgiye sahip değiliz. Herkes piyasalarda bugün yaşanan “olumlu gelişmeleri” (doların düşmesi vs.) Berat Albayrak’ın istifasına bağlıyor, fakat yazılan çizilenlerden ortaya çıkan başka bir söylenti de Albayrak ve Eski MB Başkanı Uysal’ın faiz yükseltmeye kalkıştığı, bunu Erdoğan’ın engellediği yönünde. Dolayısıyla “at izinin it izine karıştığı” böyle bir konjonktürde aktörlerin konumu hakkında ancak spekülasyon yapabiliriz. Yapısal anlamda söyleyebileceğimiz siyasal iktidarın pozisyonu ile küresel ekonominin basıncı arasında yaşanan çelişkinin giderek keskinleştiği ve bu tür siyasal krizleri tetiklediğidir. “Öyle mi olmuştur, böyle mi olmuştur” boyutunu bu tür rejimlerde bilmek pek mümkün değil. 

Bu temel çelişkinin yanı sıra, Albayrak’ın istifası iktidarın konfigürasyonu açısından önem taşıyor, zira Albayrak sadece bir bakan değil, kamuoyunda “Pelikan” olarak bilinen bir ağın önemli, güçlü figürü. Ve biliniyor ki iktidar içerisinde bu türden başka ağlar da var. Deniyor ki Süleyman Soylu da böyle bir ağı temsil ediyor. Şeffaf olmayan, olamayacak bu ilişkileri bilmek elbette çok zor ama öte yandan gündelik siyaseti bunlar arasındaki ilişkileri dikkate almaksızın okuyamaz olduk. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde dikkat kesileceğimiz hususlardan birisi de bu olacak. 

"ERDOĞAN’IN ARKA ÇIKMADIĞI HİÇBİR POLİTİKA BU SİSTEMDE VARLIK GÖSTEREMEZ"

İstifaya ilişkin birçok iddia da, konuşuldu. Bunlardan biri de ABD seçimleriyle bağlantısı olduğu yönündeki iddialar. Hem diğer iddialara hem de bu iddiaya ilişkin neler söylersiniz?

Albayrak ile Trump’ın damadı arasında bir doğrudan ilişki olduğu biliniyor. İki devlet arasındaki diplomasi bir süredir bu tür doğrudan ilişkiler üzerinden akamete uğramış durumda. Trump’ın gidişiyle öyle görünüyor ki bu doğrudanlık son bulacak ve Erdoğan artık ABD’nin normal diplomatik kanalları ile muhatap olacak. Dolayısıyla “güçlü adamlar” arası pazarlığın sonuna geldik. Bu da tabii Albayrak’ın -diğer damat Kushner ile kurduğu ilişkiyi düşünecek olursak- daha az işlevli olduğu anlamına geliyor. Üstelik Halk Bankası meselesi ile ilgili olarak da “baş ağrıtabilecek” bir isim kendisi.

Fakat bu tür hususların ötesinde, “Biden geldi, Erdoğan piyasalarla uyumlanacak, Albayrak’ı da bunun için harcadı” demek için henüz çok erken. Bunun bu kadar hızlı olabileceğini düşünmüyorum. Az önce de belirtmeye çalıştığım gibi, iktisat politikalarındaki ana tercihlerden sadece Albayrak’ı sorumlu tutmak yanlış. Erdoğan’ın arka çıkmadığı hiçbir politika bu sistemde varlık gösteremez.

"ÇOK NET BİR YÖNETEMEME DURUMU SÖZ KONUSU"

AKP Sözcüsü Ömer Çelik istifaya ilişkin bir açıklama yapmayacağını söylerken, gelen soru üzerine, “İstifayı kabul edip etmeme Cumhurbaşkanlığının takdirindedir” ifadesini kullandı. Hem Erdoğan’ın hem de AKP’nin istifa karşısında uzun süre sessiz kalmasını nasıl yorumluyorsunuz?  

Çok net bir yönetememe durumu söz konusudur. Bu tür rejimlerde “açıklama yapmamak” derin bir krize işaret eder. Gündemi geçiştirmeye, top çevirmeye yönelik açıklamalar olmadığı gibi, ilginç bir şekilde, bir dezenformasyon bile söz konusu olmadı. Mesele yokmuş gibi davranıldı ki bu krizin şiddetine işaret ediyor. Bu krizin bu denli şiddetli yaşanması iktidar içerisinde ekonomi yönetimi ile ilgili bir paradigma kavgasına mı işaret ediyor? Sanmıyorum. Önümüzdeki günlerde faiz artırımları olsa bile bunun Biden’ın gelişi ile güçlenen yeni bir paradigmanın ortaya çıkışının krizi olarak okumak için henüz erken. Erdoğan iktidarının bu süreç içerisinde pragmatik faiz artırımları yapabileceği, fakat esas olarak pandemi sonrasında büyüme umarak devam etme gayret içinde olacağı kanaatindeyim. 

Krizin şiddeti sistemin kırılganlığı ile alakalı. Farklı iktidar şebekelerinin tek adam etrafındaki bu “kartel yönetimi” bu türden krizleri bolca yaşıyor, yaşayacak. Başka bir şebekenin aktörü olan Soylu’nun istifası görece daha kolay atlatıldı. Albayrak’ın ekonomi gibi yapısal sorunlar ve krizle sarsılan bir alanın yöneticisi, Erdoğan’ın damadı ve “Pelikan” gibi şebekenin temsilcisi olması krizin şiddetini katlayan faktörler oldu.

‘YAŞANAN SKANDALDIR, İZAHI YOKTUR’

Söz konusu istifa uzun bir süre hükümete yakın yaygın medyanın haber kanalları ve internet sitelerinde yer almadı. Bu durumu halkın haber alma hakkı açısından nasıl yorumlarsınız?

Sanırım bu konuda çok laf etmeye gerek yok. Yaşanan skandaldır, izahı yoktur. Haberi vermeye cesaret eden ve sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen basın kuruluşu dışındaki tüm -hani deniyor ya- “sözde basın organlarının” icazetle çalıştıkları ve bu konuda herhangi bir kelam etmeye icazet alamadıkları için olay yokmuş gibi davrandıkları ayan beyan ortaya çıkmıştır. Mesele öyle geçiştirilebilecek küçük boyutlu bir hükümet içi kriz değildir. Her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun “devlet krizi” belirlemesi abartılı da olsa, yaşananın Cumhurbaşkanlığı sisteminin yaşadığı en önemli krizlerden biri olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla böylesine bir “haberi vermemek” sözde basının ne işe yaradığını ve yaramadığını açık etmiştir.  Diyeceksiniz ki “e, zaten ayan beyan değil miydi bu?​” Evet öyleydi, bir kez daha teyit edildi.

"BU KADAR KIRILGAN BİR SİSTEM HER AN ERKEN SEÇİM İLAN EDEBİLİR"

Bakan Albayrak’ın istifasının yankısı sürerken, hükümete yakın Sabah gazetesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 5 maddede Seçim Kanunu’nda değişikliğe dair haber çıktı. Seçim Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliği erken seçim çağrıları ve tartışmalarıyla birlikte düşünürsek değerlendirmeniz ne olur?

Seçim sistemi ile ilgili değişiklik uzun süredir bekleniyor. Bugün sızan haberler bizi niyetle ilgili olarak tam bilgilendirmiyor aslında. Zira dar bölgenin nasıl uygulanacağını ayrıntıda görebiliriz. Ama niyet açık tabii: Dar bölge AKP’nin işini kolaylaştıracak bir sistem olacak. Detaylar ne olursa olsun, bu kanun geçtikten ancak 1 sene sonra seçim yapılabilecek ki bu da en iyi durumda 2022’yi gösteriyor. 

Bu krizde gördüğümüz üzere bu kadar kırılgan bir sistem her an erken seçim ilan edebilir. Ekonomik kriz, Biden’ın açıkladığı üzere Atlantik İttifakının konsolidasyonuna yönelik çabalar ve bu minvalde Türkiye’ye uygulanabilecek havuç-sopa siyaseti, iktidar şebekeleri arasındaki gerilimler vs. Bunların hepsi patlamaya hazır bomba ve bu kadar kırılgan bir sistemin aslında bombaya bile ihtiyacı yok. Fakat öte yandan ben, Erdoğan’ın açıkça belirttiği üzere, bir erken seçim niyetinin olduğunu zannetmiyorum. Erdoğan bu şekilde devam etmeye çalışacaktır. Bunu yapabilmesini mümkün kılan da karşısındaki muhalefet blokunun aciz siyaset hattı ve toplumsal muhalefetin baskıyla sindirilmiş olmasıdır. Bu iki husus devam ettiği müddetçe Erdoğan’ın merkezinde bulunduğu kırılgan dengeler döke saça yoluna devam eder kanaatindeyim.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Antepli işçiler: Bakan Berat Albayrak istifa etmekte geç bile kaldı

SONRAKİ HABER

Urfa'da Iraklı turistleri taşıyan otobüs devrildi, 29 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa