Meral Akşener: Tarım Bakanı'nın da TikTok'ta yapacağı düetle istifasını bekliyoruz
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, istifa eden Berat Albayrak için şifa diledi ve "Tarım Bakanı'nın da TikTok'ta yağacağı bir düetle istifa etmesini bekliyoruz" dedi.
Fotoğraf: Evrim Aydın/AA
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir gün gecikmeyle gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında konuştu. Meral Akşener, Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan Instagram üzerinden istifa eden Berat Albayrak'a değindi. Albayrak için "Kendisine acil şifalar diliyoruz" diyen Akşener, "Tarım Bakanı'nın da TikTok'ta yağacağı bir düetle istifa etmesini bekliyoruz" dedi.
Akşener'in Albayrak'ın istifası üzerine konuşmaları şöyle:
"Biliyorsunuz, Damat Bakan gitti…Kendisine acil şifalar diliyoruz. Ne var ki; kendisinin gelişi de, gidişi de, bu ciddiyetsiz yönetim anlayışının, devletimizin düşürüldüğü gülünç durumun, ibretlik bir vesikası. Eski Damat Bakan’ın istifa sürecinde, Sayın Erdoğan’ın internet ve sosyal medya yasaklarında neden bu kadar ısrar ettiğini daha iyi anladık…Kendisi lafa geldi mi, 'Biz devlet yönetiyoruz devlet…' diye, parmak sallarken, geçtiğimiz dönemde bir bakanı Twitter, son olarak da damadı, Instagram üzerinden istifa etti. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde, artık her bakan, kendine göre bir sosyal medya mecrası seçip, oradan istifa ediyor."
"Önümüzdeki süreçte, kabinenin bir diğer ultra başarılı üyesinin, yani Tarım Bakanı’nın da, TikTok’ta yapacağı bir düetle istifa etmesini bekliyoruz… Böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi? 18 yılda, hiç mi devlet adabı öğrenemediniz? Haydi ülkeyi düşürdüğünüz durumdan utanmıyorsunuz, Bari 5000 yıllık Türk Devlet geleneğimizden utanın. Bari atalarımızın şanlı mirasından utanın. Ayıptır, ayıp."
"Milletin hazinesinin bunca zamandır teslim edildiği, bu ciddiyetsizliğin, bu beceriksizliğin açtığı yaraların, süratle tamir edilmesi gerekiyor. İlk günden beri uyardık. 'Damadına her ay yeni paket açıklatma. Damadı paketle, Türkiye nefes alsın' dedik. Nitekim, Eski Damat Bakan, Sayın Albayrak, istifa metninde, 'Allah sonumuzu hayreylesin' diyor. El hak doğru. Geç de olsa, memleketin gerçekleriyle yüzleşmiş olmasını, böyle bir öz eleştiri yapmasını olumlu karşılıyoruz. Bunları biz söyleyince inanmayan, Sayın Erdoğan’dan da, bu özeleştiri doğrultusunda, geç kalınmış adımları atmasını bekliyoruz."
"ÜSTÜN GAZETECİLİK PERFORMANSI"
Akşener, Albayrak'ın istifasını 'görmeyen' basın-yayın organlarını da, "İktidar medyasının hakkını da teslim etmeden geçmeyeyim, tüm havuz medyasını Albayrak’ın istifa sürecinde gösterdikleri üstün gazetecilik performasından dolayı tebrik ediyorum" diyerek eleştirdi. Akşener şunları söyledi:
"Bu vesileyle, iktidar medyasının hakkını da teslim etmeden geçmeyeyim. Tüm havuz medyasını, Sayın Albayrak’ın istifa sürecinde gösterdikleri üstün gazetecilik başarısından dolayı tebrik ediyorum. Biz medyanın saraya bağlı olduğunu biliyorduk ama bu gerçeği, milletin huzurunda, olabilecek en rezil şekilde itiraf etmelerini, doğrusu beklemiyorduk. Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanı istifa etmiş. Dünya basını, Avrupa basını, olanı biteni manşetten veriyor. Yabancı ekonomi kanalları, flaş haber olarak alt yazı geçiyor. Amerikan basını bile, başkanlık seçimini bırakıp, son dakika gelişmesi olarak Türkiye’ye bağlanıyor. Ancak saray medyasında tek bir haber dahi yok… Medyanın görevi, Türk milletine haber vermektir. Elbette, medya kanalları arasında görüş farklılığı olur. Ama ayyuka çıkmış bir haberi gizlemek olmaz. Gazetecilik mesleğine, bu kadar mı sırtınızı döndünüz? Türk milletinin haber alma özgürlüğüne, bu kadar mı kastettiniz? Yazıklar olsun."
ABD SEÇİMLERİ VE ABD İLE İLİŞKİLER
İyi Parti Genel Başkanı Akşener, ABD Başkanlık seçimiyle ilgili de, "Bizim için önemli olan ABD'nin Türkiye ile ilişkileri,. Amerika elbette dünya üzerindeki hakim güçlerden biri ancak bizim için önemli olan Amerikan başkanının Türk siyasetine nasıl baktığı değil Türkiye'nin milli çıkarlarının nasıl korunup kollanacağıdır. Bu açıdan bakınca Trump dönemi hiç de iyi değildi. Biden farklı mı olacak, onu zaman gösterecek. Trump döneminde ahbap-çavuş boyutuna indirgenen ilişkilerin yeniden milletlerarası bir kimlik kazanmasını umuyoruz. Diplomasi kişisel ahbaplıklar üzerinden değil liyakatli kadrolar üzerinden yürütülmelidir" görüşünü dile getirdi.
TORBA YASA
Akşener, torba yasa çalışmalarına dahil olan partisinin milletvekillerine de, "Allah her birinizden razı olsun, azminiz ve ısrarlı itirazlarınız olmasaydı, gençlerimizin hakkının gasp edilmesini sağlayacak maddeleri torba yasada geçireceklerdir" diyerek teşekkür etti.
Akşener'in konuşmasından diğer öne çıkanlar şöyle:
İZMİR DEPREMİ
"Vatandaşa akıl değil destek ver. Devlet üzerine biraz daha koyup yenisini yapsaydı demez, gelin birlikte yapalım der. Devlet kendi işini zor durumdaki vatandaşına yıkmaz, vatandaşının sırtındaki yükü alır, zor günler iççin topladığı deprem vergileri saçmaz. O beş müteahhitinizin yapı stoğunu eritmek için kamu bankalarından sudan ucuz krediler verdiniz. Gelin vatandaşımıza da aynı imkanı tanıyın."
"Geçilmeyen köprüler, uçulmayan havalimanları, gidilmeyen yollar için, o beş müteahhidinize, bir kalemde 117 milyar lira garanti parası ödeyeceksiniz. Diğer tarafta; Vatandaşa gelince; 'Üzerine koyup binanı güçlendirseydin' diyeceksiniz…Bir yanda; Cumhuriyetin 79 yılda harcadığının 6 katını, 18 yılda harcayacaksınız. Diğer tarafta; Biz 'Vatandaşa yardım eli uzatın.' deyince, kızıp, 'Kaynak nerede?' diye soracaksınız…Bir yanda; Sarayda sefa sürecek, eşinizi dostunuzu zengin edeceksiniz; diğer tarafta; 'Eve ekmek götüremiyoruz.' diyen kardeşime, 'Keyif çayı iç' diyeceksiniz… Böyle ciddiyetsizlik, böyle umursamazlık olmaz. Böyle bir yönetim anlayışı olmaz. Türkiye, bu zihniyetle daha fazla yönetilemez!"
EKONOMİ ELEŞTİRİSİ
"Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin gerçeğiyle, Ak Parti iktidarının masalları örtüşmüyor. İste size bir örnek: İstanbul İstatistik Ofisi’ne göre, İstanbulluların yarısı, geçtiğimiz ay, geçinecek kadar para kazanamamış. Yüzde 40’ı borç almış, yüzde 20’si ise, kredi kartının asgari borcunu bile ödeyememiş. Biz, 'Milletimiz geçinemiyor, eve ekmek götüremiyor.' dedikçe kızıyorlar ama, gerçekler ortada. Esnafın hali ortada. Emeklinin durumu ortada. İşsiz gençlerimizin dramı ortada. Çalışanlarımız, emekçilerimiz, ayın sonunu getiremiyor. Yaşadığımız ekonomik krizden, anında ve en çok etkilenen grupların başında, ücretli çalışanlarımız geliyor. Ak Parti’nin muhteşem ekonomi yönetimi sayesinde, Eylül 2020 tarihi itibariyle, kamu ve özel sektör emekçilerimiz; açlık sınırının, 2 bin 447 lira 72 kuruş, yoksulluk sınırının, 7 bin 973 lira 2 kuruş, yaşam maliyetinin ise 3 bin 2 lira 55 kuruş olduğu bir ekonomide, açlık ile yoksulluk arasında bir yerde yaşamak zorundalar."
"Ülkemizde işsizlik almış başını giderken, kamu veya özel sektörde çalışanlar, işlerini kaybetmemek için, şartlara razı gelmeseler de, çalışmaya devam etmek zorundalar. Yaşadıkları derin ekonomik krizin yanında, sendikalaşmalarının önündeki engellerden, sosyal haklarının çeşitli yöntemlerle kısılmasına kadar; bulundukları görevlerde, adil bir kariyer yolu olmamasından, maaş ve ücretlerindeki ağır vergi yüküne kadar; birçok sorun, kamu ve özel sektör çalışanlarımızı derinden etkiliyor. Bu yüzden, ne yazık ki çalışanlarımız geleceğe dair umutlarını kaybetmiş durumdalar. Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Elbette hissetmezler! Kendilerini görmeyen, seslerini duymayan, ve dertlerini umursamayan bir iktidarın kurduğu, bu eğri düzende; emeklerinin karşılığı olan maaşlarının, gün geçtikçe eridiğini gördükçe, nasıl geleceğe umutla baksınlar, nasıl kendilerini güvende hissetsinler?… Emekçilerimiz her geçen gün daha da fakirleşirken, nasıl oturup keyif çayı içsinler? İşte bu nedenle, bu hafta Milletin Kürsüsü’nde, sözü, meselenin doğrudan muhataplarına bırakacağım. Tek Gıda-İş Sendikası Teşkilat Sekreteri, Sayın İbrahim Ören aramızda. Buyur İbrahim kardeşim, kürsü senindir, söz emekçinindir." (... diyerek Ören'e söz verdi.)
"Buradan, empati yoksunu çıkışlarıyla, Bakanlar kurulunun son dönemdeki parlayan ismi, “emekli maaşı ödemeyi lütuf gören” Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na soruyorum: Karnını doyurmak için oradan oraya koşturan güvencesiz gençlerimizi, bir türlü emekli olamayan yaşlılarımızı izlemek çok mu hoşunuza gidiyor? Geldiğiniz günden beri hak edilmiş kıdem tazminatlarını ödememek için, bin bir takla atmak, çok mu hoşunuza gidiyor? Emeğe, çalışana, hiç mi saygınız yok? Hiç mi vicdanınız yok? Hiç mi utanmıyorsunuz? Bu torba yasa, güvencesizliği normalleştiren bir zihniyetin bir başka yansımasıydı. Bu yasa, gençlerimizin bugünlerini kurtarabilmeleri için, geleceklerinden feragat etmelerini isteyen bir zihniyetin, bir başka adımıydı. Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımıza, bir de emeklilikte prime takılanlar eklenecekti. Böyle bir haksızlığın karşısında, bizimle ve CHP’li milletvekillerimizle birlikte, dik duran, vicdanlı duran, sağduyu sahibi Ak Partili milletvekili arkadaşlarımıza da, ayrıca teşekkür ediyorum. Allah her birinizden razı olsun."
Akşener konuşmasının son bölümünde, iktidara talip olduklarını, söyledi ve İyi Parti iktidarında olacaklara dair vaatlerde bulundu. Meral Akşener; Emekçilerin hak ettikleri bir yaşama kavuşması, iş kazalarının azalması, çalışma sürelerinin kısalması , vergi adaleti gibi vaatler sıraladı. (HABER MERKEZİ)