“Gençliğimizi bir şans oyununa harcıyoruz”
Bu kadar maddi yükün altına giriyoruz, tüm zamanımızı bu sınava harcıyoruz ama ilerde okuyacağım bölümün sonunda bir iş bulabilmek artık tamamen şans.
Pixabay
Kubilay GÜLŞEN
İkitelli/İstanbul
İki senedir üniversite sınavına hazırlanıyorum. Geçen yıl liseden mezun oldum. Lise son sınıftayken sınav telaşının üzerine pandemi eklendi. Pandemiden öncesine kadar eğitim güzeldi, öğretmenler ilgiliydi. Ancak pandemiden itibaren işler hiç beklemediğimiz gibi gelişti. Yüz yüze eğitim(siz) bir çalışma ile sınava girdim. Düşük bir sıralama geldi. Çünkü sınav anına kadar her şey çok düzensiz ilerledi. EBA’da eğitimler aksak, çalışma kaynaklarımız çok kısıtlıydı. “Sınavda ne yapacağım?”, “Emeğimin karşılığını alabilecek miyim?” derken tüm günümü sınavı nasıl geçireceğimi düşünerek geçirir olmuştum. Sınav puanıma da elbette bu kaygılar yansımıştı.
“EBA Akademik Destek” adında bir uygulama ile bizden online derslere katılmamız istendi. Katılmaya çalıştık fakat yüz yüze öğretim kadar verimli olmadığını fark ettik. Öğretmenlerimiz de ilk defa online ders verdikleri için dersler çok ağır ilerliyordu. Böyle giderse yapamayacağımı anladım ve YouTube’dan ders kanalları buldum, ders videolarından eksiklerimi tamamlamaya çalıştım.
ÇÖZÜMÜ FOTOKOPİDE BULDUK
Sınıf arkadaşlarımla kaynak sorununa bir çözüm bulmuştuk. O da test kitabının fotokopisini çektirmekti. Bizim için kaynak fiyatları çok yüksekti, ki hala öyle. Son basım gibi olmasa da geçen yıllardaki kitapların internette “PDF” halini bulup kağıda yazdırıyorduk. Belli başlı kırtasiyelerde çıktı fiyatı ucuz oluyor. Biz de öyle bir kırtasiye bulmuştuk. Tüm masraflarıyla son basım kitaptan bir hayli ucuz oluyordu. Ancak sonuç olarak geçen yılın kitaplarıyla hazırlanmış oluyorduk. Bunun yanında, önceki yıllarda sınava hazırlanan bazı arkadaşlarımdan kitap almıştım ve onlarla sınava hazırlandım.
ŞANS OYUNU
Böyle bir dönemde sınava hazırlanmak, önceki yıllardan daha zor oldu. Zaten sınav stresi vardı, bir de üstüne pandemi araya girince omzumuzdaki yük ağırlaştı. Zaten umutsuzdum, daha da umutsuzlaştım ve bu durumdan uzun süre boyunca kurtulamayacağım gibi. Keza, arkadaşlarım da aynı durumda. En ufak bir isteğimizi bile gerçekleştiremiyoruz. Evdekiler bir yana, okuldakiler bir yana, üstüne bir de İstanbul gibi bir şehirde hevesimiz gitgide azalıyor. Zaten en ufak isteğimizi bile zar zor gerçekleştiriyoruz. Bunaltıcı bir dönemin ardından tekrar böyle bir dönem yaşıyoruz. Gittikçe yapmaktan hoşlandığımız etkinlikleri yapamaz olduk. Ayrıca ilerisi için hedef bulmak ve ona yaklaşmak, hayal gibi gelmeye başladı. Şu an hayatımın en büyük kumarlarından birini oynuyorum. O da üniversite sınavı. Çünkü: Bu kadar maddi yükün altına giriyoruz, tüm zamanımızı bu sınava harcıyoruz ama ilerde okuyacağım bölümün sonunda bir iş bulabilmek artık tamamen şans. Açıkçası gençliğimizi bir şans oyununa harcıyoruz.