DERİTEKS Tuzla Şube üyesi işçiler: Saldırıların arttığı dönemde birleşmeliyiz

İlknur HAYLAZ
Sırma DOLAR
İstanbul

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS Tuzla Şubesi, kongresini 15 Kasım Pazar günü yapacak. Şube seçimlerinde iki liste yarışacak. Yaşanan ayrışmanın sendikal anlayıştan değil “hemşehrilik” gibi nedenlerle olduğunu ifade eden delegeler ise işçi sınıfının haklarına yönelik saldırıların arttığı bu dönemde birleşmenin önemine vurgu yapıyor.

CPS İşyeri Temsilcisi Mustafa Öztürk, temsilciler kurulu toplantısında kongre tarihinin duyurulduğunu, ardından 11 işyerinde delege seçimlerinin başladığını ifade etti. Genel olarak demokratik bir süreç işlediğini aktaran Öztürk, “Ancak iki işyerinde kimi bireysel nedenlerden dolayı demokratik bir süreç olmadı. Bu sürecin hazırlıkları daha önceye dayanıyor. Tam olarak mevcut yönetimi devirme tavrı var. Etnik ayrışmaya ve öç almaya dayalı bir tutum olduğu için listelerde yer almayacağımı söyledim. Çünkü ilk toplu iş sözleşmemizden bu yana hem CPS’de hem de sanayide sıkıntılar devam ediyor. İktidarın bunca saldırıyı gerçekleştirdiği, sendikal haklarımıza, kıdem hakkımıza bu kadar müdahale edildiği bir dönemde ayrı listelerin oluşmasını doğru bulmuyorum. Biz iki tarafı da bir araya getirip listeleri birleştirmeye çalışacağız fakat birleşmeyecekler gibi duruyor” dedi. 

‘BİRLEŞİNCE SESİMİZİN DAHA ÇOK ÇIKACAĞINI BİLİYORUZ’

Temsilcilerden Emine Can ise tek yumruk şeklinde birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Şu an fabrikada birçok pozitif vaka var. Temaslı işçiler 14 gün karantinada kalacak. Bazı temizlikçiler ücretlerini alamıyorlar. Zaten zor koşullardan geçiyoruz. Bu nedenle bölünürsek yok oluruz. Çoğumuz birleşelim diyor. Birleşince daha çok sesimizin çıkacağını biliyoruz. Bu nedenle birlikte hareket etmeliyiz” dedi.

CPS İşyeri Temsilcisi Tayyar Ağababa da “Tek doğrunun birleşme olduğunu düşünüyorum. Çoğunluk ne derse ona uymak zorundayız” dedi.

Delegelerden Oktay Aydın da tek liste istediklerini ve ayrışmanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Aydın, “Bazı insanların koltuk sevdalarından mı? Yoksa ideolojilerinden mi bilemiyorum. İlk başta sırf birilerini indirmek için listeler çıktı. Biraz gücü olan kişiler benim olsun demeye başladı. Egolarına yenik düşüp hep ben diyorlar. Sonuçta sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bunun karşısında ‘biz’i öne çıkarmalıyız” diye konuştu. Fabrikanın sendikalaşma sürecinde çok fazla emek verdiklerini söyleyen Aydın “Yönetime gelecek kişilerin bu sıkıntıları yaşamamış, bilmeyen kişiler olmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘DELEGELERİ DİKKATE ALMIYORLAR’

Uyguner Deri İşyeri Temsilcisi Soner İnal, kongre sürecinin 4 aydır sürdüğünü ve iki liste halinde devam edeceğini söyledi. Bu süreç içerisinde başta temsilciler olmak üzere işçilerin çoğunun ayrı listeler olmasın diye çaba gösterdiklerini ifade eden İnal, “Birlik olup sorunların üstesinden gelebilecekken iki liste buna engel olacaktır” dedi. Bölünmenin sebebinin sendikal anlayış olmadığını dile getiren İnal şöyle devam etti: “Tamamen hemşehriciliğe dayanan bu bölünme sınıfa ve deri işçilerine bir hayır getirmeyecektir. Benim mevcut yönetime çokça eleştirim var, bu yönetimin eksikleri de var. Ama bunu ayrıştırarak çözemeyiz. Mevcut şube yönetimi birleşme yönünde adım attı. Temsilciler kurulunda, temsilcilerin çoğu listeler birleşsin demesine rağmen ‘Delegeler istemiyor’ dendi. Biz delegelere soruyoruz, birleşin diyorlar. Ama kimse delegelerin dediklerini dikkate almıyor. Bölgecilik temelinde bakıyorlar, şu an gündemde birçok sıkıntı var. Eylem etkinlikleri yapmak yerine sizinki, bizimki gibi ayrımlar yapıyorlar. Bu doğru değil. Eleştirilerim olmasına rağmen oy vereceğim. Çünkü önümüzdeki dönem saldırıların üstesinden birlik olursak gelebiliriz. Birlik olmak için çabalayan arkadaşlar mevcut listede olanlardı.”

‘GÜÇLÜ DURMAK GEREKİYOR’

Deri işçisi olan Hakkı Özdoğdu ise kongre sürecinin sıkıntılı geçtiğini, sınıfa yönelik saldırıların olduğu bir dönemde iki listenin doğru olmadığını söyledi. Özdoğdu, “Yaşanan ayrışma bölgesel. Sınıfsal temelde bir mücadele hattı olsa bu şubede ortaklaşılmayacak ne var diye düşünüyorum. Yetki sorununa bağlı olarak diğer dönem toplu sözleşmeyi nasıl yapacağımıza dair bir sorun var. Yeni oluşacak listeyi delegeler kabul etmiyor. Biz işçiler olarak her iki listenin birleşmesi için uğraşıyoruz. Şube yönetimi de bu konuda ısrarcı. Fakat diğer liste bu konuda pek gönüllü değil. Tüm delege arkadaşlarıma da çağrım, sendikamızın yetkili bir duruma gelmesi için, işçilere yönelik saldırılar karşısında güçlü durmak için birleşmemiz gerekiyor” dedi.

‘BİZİM TEK DÜŞMANIMIZ SERMAYENİN KENDİSİDİR’

Prima Deri İşyeri Temsilcisi Satılmış Ardunç da listelerin birleşmesi için bir çabalarının olduğunu, her iki tarafla da konuştuklarını fakat henüz bir adım atılmadığını söyledi. Mevcut yönetimin bazı işleri eksik yaptığını, örgütlenmede sıkıntılar olduğunu söyleyen Ardunç, “Eskiden sendika başkanları deri fabrikalarının önlerine gelirlerdi, işçilerle konuşurlardı. Ama mevcut yönetim tabanımız deri olmasına rağmen tekstil iş koluna ağırlık verdi. Bunu doğru bulmuyorum. Örgütlenmede zayıflığımız var. Bizim tek düşmanımız var o da sermayenin kendisidir. Bu sendikanın Kazlıçeşme’den gelen, deri işçilerinin omuzlarında yükselen mücadele geleneği var. Şimdi bu mücadele geleneğine geri dönmek için bu kongreyi fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Ben her iki başkan adayıyla da görüştüm, temsilciler kurulunda söyledim. ‘Tüm delegeleri toplayın, açık ya da gizli bir oylama yapın, birleşme çıkarsa tek liste olarak gidelim’ dedim. Ama henüz bir adım atılmadı. Bence her iki liste de samimi davranmıyor” diye konuştu.