Aydın-Denizli otoyolu ihalesine üç partiden tepki: Halk için değil rant için yapıldı
Aydın-Denizli otoyolu ihalesi sessiz sedasız yapıldı. Avro üzerinden geçiş garantisi verildi. EMEP, CHP ve Sol Parti, kamu ihalaleri yoluyla yandaş şirketlere kaynak aktarıldığını kaydetti.
Emek Partisi Denizli İl Başkanı Mehmet Kırgız, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Sol Parti Denizli İl Başkanı Orhun Çoban (soldan sağa)
Fotoğraflar: Evrensel&DHA
Hilmi MIYNAT
Denizli
Aydın-Denizli otoyolu ihalesi sözleşmesinde imzaların atıldığı AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın sosyal medya paylaşımı üzerinden duyuruldu. 3 Temmuz’da yapılan ihaleyi 6 firma arasından Fernas İnşaat kazandı. Müşavirlik hizmeti ihalesi ise 16 Aralık 2020 tarihinde yapılacak. 23 Eylül 2020’de resmi olarak yayımlanan karara göre, güzergah üzerinde bulunan birçok bölge acele kamulaştırılacak. Alınan karara göre, Aydın’ın 9 ilçesinde bulunan 47 mahalle, Denizli’nin ise 5 ilçesinde bulunan 27 mahalle acele kamulaştırma kararından etkilenecek.
İhale detaylarına ilişkin günlük 35 bin araç geçiş garantisi verildiği ve araç başına kilometrede 5,2 cent (avro) olarak ücretlendirildiği kamuoyunda tartışılıyor. Yani yıllık yaklaşık 655 bin avro geçiş garantisi verildi. Bir yıldır defalarca ertelenerek kamuoyunda çokça tartışılan ihalenin detaylarına ilişkin resmi verilerin olmaması da tartışılan konular arasında. CHP, EMEP ve Sol Parti Denizli İl örgütlerinden konuya ilişkin aldığımız görüşlerde öne çıkan eleştiriler arasında ‘Yap-İşlet-Devret’ modeline gelen tepkiler ve ihaleler eliyle kamu kaynaklarının şirketlere rant sağlaması öne çıktı.
EMEP: DEVLET YAPSA DAHA UCUZ OLACAK
Acele kamulaştırmaların ve otobanın geçeceği bölgelerin Ege’nin verimli tarım arazileri üzerinde olmasına dikkat çeken Emek Partisi Denizli İl Başkanı Mehmet Kırgız, doğa katliamı da yaşanacağı uyarısında bulundu. “Devlet, şirketlere kefil olmak yerine, kefil olduğu borcu kendisi alıp işi Karayolları’na yaptırsaydı hem maliyet düşer hem de geçiş ücreti daha ucuz olurdu” diyen Kırgız şöyle devam etti; “Kaldı ki sermaye şirketi AKP iktidarı kamu kaynakları ile gerçekleştirdiği hizmeti yine kamuya parayla satmaktadır. Vatandaşın cebine hem işin başında hem de sonunda el atılmaktadır. Öte yandan tartışmalı ‘Benzin tasarrufu’ iddiası da gerçeği yansıtmıyor. Otobanda 120 kilometrenin üzerinde bir hızla seyredileceği için yakıt daha fazla tüketiliyor. Asıl yakıt tasarrufu, kara yollarından kurtulacak projelerle gerçekleşebilir.”
"HER MÜJDENİN ARDINDA RANT VE SOYGUN VAR!"
Bir başka sorunun da kur farkı olmasına değinen Kırgız, “Sayıştayın genel uygunluk bildirimi 2019 yılı raporuna göre 2019 yılında Hazinenin şirketlere ödediği kur farkı tutarı 10 milyar 117 milyon 321 bin liradır. Sadece kur farkına ödenen miktar dahi soygunun boyutunu gözler önüne sermeye yetiyor. AKP’nin bugüne dek ‘vatandaşa müjde, hizmet’ diye sunduğu ne varsa ardında rant, ardında soygun, ardında sermaye düzeni vardır. Bu düzeni yıkacak olan da bütçenin çoğunluğunu oluşturan fakat oluşturduğu bütçeden pay alamayan emekçilerdir” sözleriyle ihalelerden sağlanan ranta tepki gösterdi.
CHP'Lİ KARACA: AKP’Lİ VEKİLLER SOSYAL MEDYA VEKİLLİĞİNİ BIRAKSIN
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, otoyol ihalesinin sözleşmesinin imzalandığı haberinin AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın attığı bir tweet üzerinden kamuoyunda yayılmasına tepki gösterdi. “Vatandaşlara duyurması gereken bakanlıktır, vatandaşlara duyurması gereken ilgili il müdürlükleridir” diyen Karaca, “Kendilerini sosyal medya vekilliğinden halkın vekilliğine davet ediyorum. Sosyal medyadan vekillik yapmak yerine çıksınlar halkın arasına, halkı dinlesinler” ifadelerini kullandı.
"YANDAŞLARA NE KADAR PARA AKTARILACAK?"
Otoyol ihalesi gerçekleştirildiğinde kilometre başına 5,2 cent (avro) üzerinden geçiş garantisi verildiğini hatırlatan Karaca, “İhale defalarca ertelendi. Herkesi ihalenin ilk açıklandığı tarihle sözleşmenin imzalandığı tarih arasında avronun ne kadar arttığını düşünmeye davet ediyorum. Yani ihalenin yapıldığı süre ile sözleşmenin imzalandığı süre arasında vatandaşın cebinden ne kadar para çıktığını, bir de bu yol tamamlandığında 17 yıl boyunca vatandaşın cebinden ne kadar para çıkacağını, yandaşlara ne kadar para aktarılacağını bir kez daha hep birlikte düşünelim. Devletimizin imkanlarıyla bu garanti bedelinin en az 7-8 yıllık miktarı ile bu yol yapılabilecekken, yandaşları 17 yıl daha fazla garanti ödemesiyle beslemeye ve ülke kaynaklarını işsiz, yoksul gençlerimiz yerine yandaşlara aktarmaya devam edecekler” sözleriyle ihale sürecine ve içeriğine ilişkin tepkilerini dile getirdi.
SOL PARTİ: YOLA DEĞİL YÖNTEME, RANTA KARŞIYIZ!
Yola değil yönteme ve ranta karşı olduklarının altını çizen Sol Parti Denizli İl Başkanı Orhun Çoban, “Yine halkın vergisi ile oluşan bütçenin ‘yap-işlet-devret’ modeli ile şirketlere peşkeş çekildiği, halka sormadan halkın parası ile sözleşmeler imzalandığı bir durum söz konusudur. Üstelik şirkete verilen garanti ile halk, otoyolu kullanmasa dahi dolaylı olarak ücretini ödemeye devam edecektir. Bu anlayış halktan alıp şirketlere rant sağlama anlayışıdır. Kamu eli ile yapılabileceği halde mali zararlar uğruna şirketleri besleme anlayışıdır. Burada açıkça kamu zararı vardır. Kamu kaynağı kamuya sorulmadan şirketlere aktarılmakta ve halk zarara uğratılmaktadır” dedi. İhalelerin avro ve dolar üzerinden yapılmasını eleştiren Çoban, halkın bütçesinin kur farkına heba edildiğini söyledi.