“Mahkemenin Kirazlıyayla kararı siyasi bir karardır”
Bursa Valisi, Kirazlıyayla halkının madene karşı açtığı ÇED davasının duruşmasından bir gün önce şirket yetkililerini makamında kabul etmiş! Çıkan mahkeme kararı, köylünün adalete inancını yok etti!
Fotoğraf: Nezahat Akişli
Özer AKDEMİR
Bursa'nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla köyü yakınlarında Lübnanlı Meyra Madencilik şirketi tarafından yapılmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi için jandarma nezaretinde ağaç kesimi devam ediyor. Öte yandan ÇED raporuna karşı açılan davanın duruşmasından bir gün önce Meyra şirketi yetkililerinin Bursa Valisini ziyarete gittiği ortaya çıktı. Ziyareti eleştiren Bursa Doğader Başkanı Murat Demir, mahkeme kararının siyasi bir karar olduğunu dile getirdi.
MAHKEME “TEKNİK BİLGİ GEREKTİRİR” DİYEREK BİLİRKİŞİ OLUŞTURDU
Mahkemenin "ÇED olumlu" raporunu yeterli bularak davayı reddetmesinin hemen ertesinde şirket, jandarmalar eşliğinde ağaç katliamına başladı. Maden için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “ÇED olumlu” kararına karşı köylüler tarafından açılan dava sürecinde "Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğini" dile getiren Bursa 1. İdare Mahkemesi, bilirkişi incelemesine kara verdi. Mahkemenin orman, maden, ziraat, çevre, kimya, arkeoloji ve jeoloji alanlarında uzman kişilerden oluşturduğu bilirkişi heyeti, 29 Haziran 2020 tarihinde bölgede keşif yaptı.
BİLİRKİŞİ RAPORU: ÇED TEKNİK OLARAK YETERSİZ
Keşfin ardından hazırlanan bilirkişi raporunda yapılmak istenen atık barajı ve zenginleştirme tesisinin yakın çevresinde (3 km mesafe içinde) tarım, hayvancılık, çevre ve halk sağlığı yönünden yaratacağı etkiler değerlendirilerek özetle şunlar ifade edilmişti:
"Yakın çevredeki tarımsal üretimi olumsuz yönde etkileyeceği, projede meydana gelecek emisyonların yörenin coğrafyası da göz önüne alındığında bölgedeki halkı olumsuz etkileyeceği, bilirkişi raporumuzda ÇED raporunda eksiklik olarak belirtilen hususların giderilmesi halinde bile, ortaya çıkabilecek doğal afetlerin (deprem, tsunami, sel vb.) sebep olabileceği büyük riskler ve bölgenin 1. derece deprem kuşağında yer aldığı gerçeklerini değiştirmeyeceği, proje alan seçimi yapılırken, tarım alanlarının yeterince gözetilmediği, tarımsal alanlar konusunda oluşturabileceği olumsuzlukların ÇED raporunda irdelenmediği, maden zenginleştirme tesisinin yerinin hatalı seçildiği, her ne kadar maden ocakları belirli arazilerde oluşturulması gerekirse de zenginleştirme tesisinin çevresel etkileri, konumu işlevselliği, ulaşımı vb. yukarıda sunulan teknik nedenlerden dolayı, doğru belirlenmediği, dolayısıyla yukarıda açıklanan olumlu ve olumsuz gerekçeler de dikkate alındığında, ÇED raporunda bazı önemli eksiklikler ve belirsizlikler olması nedeni ile 'ÇED Olumlu' kararının teknik olarak yeterli bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı…"
MAHKEME, KENDİ ATADIĞI BİLİRKİŞİLERİN RAPORUNA İTİBAR ETMEDİ!
Mahkeme heyeti, bu bilirkişi raporuna rağmen “ÇED raporu kapsamında yapılan çalışmaların ve projenin olumsuz çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için öngörülen önlemlerin yeterli olduğu sonucuna varıldığından bu hususlara ilişkin olarak bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir” diyerek "ÇED Olumlu" kararında hukuka aykırılık olmadığına karar verdi.
“MAHKEME KARARI SİYASİ BİR KARAR”
Mahkemenin kararının siyasi olduğunu belirten Bursa Doğader Başkanı Murat Demir, ÇED duruşmasından bir gün önce şirketin Vali'yi ziyaret etmesini de şu sözlerle eleştirdi:
“Bu olay Bursa’da ikinci Cargill vakasıdır. Lübnanlı şirketin isteği hükümetin talimatıyla hukuksuzca kabul görüyor, en başından beri Vali, Kaymakam ve kolluk taraflı bir şekilde davranıyordu. Son Vali ziyareti ve mahkemenin bilirkişi raporuna itibar edilmemesi, kararın duruşmadan 7 gün sonra açıklanması, yargının taraflı ve hukuksuz olduğunu göstermektedir.”
KÖYLÜNÜN DERDİNİ BİR KERE BİLE SORMAYAN VALİ, ŞİRKETLE KAHVE İÇİYOR!
Kirazlıyayla köylülerinin bir yıldır topraklarında maden istemediklerini belirterek eylem yaptığını, bu süre içerisinde Bursa Valisi'nin bir kere bile köyü gidip “Derdiniz ne sizin” diye sormadığını aktaran Demir, “Köylüleri görmeyen Vali Bey ne yazık ki mahkeme duruşmasından bir gün önce madenci şirket yetkililerini makamında kabul ederek kahve içti. Bunu da Valilik sayfasında paylaştı. Sadece bu görüntü bile kararın siyasi bir karar olduğunu, Lübnanlı Habbab Ailesinin siyasi iktidarla ilişkisini ve bunun Vali, Kaymakam, kolluk üzerindeki etkisini gösterir. Şirketin danışmanı bile AKP’nin AR-GE sorumlusu” dedi.
“KÖYLÜNÜN ADALETE OLAN İNANCI KAYBOLDU”
Davanın avukatlarından Osman Atalay Akman da köylünün adalete olan inancının kaybolduğunu söyledi:
“Bu aşamadan sonra biz davamızı bir üst mahkeme olan bölge idare mahkemesine taşıyacağız. Mahkemenin kendi atadığı 7 bilirkişinin raporuna itibar etmeyerek davayı reddetmesi, köylülerin adalete olan inançlarının kaybolmasına yol açmıştır. Ancak biz yılmayacağız köylülerimizin yaşam hakkını, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini kısıtlayan maden tesisi hakkında verilen 'ÇED olumlu' raporunun iptal edilmesi için hukuki tüm haklarımızı kullanacağız.”