‘Yargı üzerinde yürütmenin etkisi arttı, yargıya güven azaldı’
Denge ve Denetleme Ağı raporuna göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte yürütmenin yargı üzerindeki etkisi artarken yargıya güven toplumun tüm kesimlerinde azaldı.
Fotoğraf: Pixabay
Derya KAYA
Ankara
Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte yargının durumunu ele alan bir rapor hazırladı. Rapora göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte yürütmenin yargı üzerindeki etkisi artarken, yargıya güven toplumun tüm kesimlerinde azaldı.
294 kuruluşun oluşturduğu Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin onaylandığı 16 Nisan 2017 referandumundan bu yana yargının durumunu incelediği bir rapor hazırladı. “2021’e Girerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Yargı” başlıklı raporda, yürütmenin yargı üzerindeki denetiminin arttığı, yargı paketlerinin temel sorunlara çözüm olmadığı, üst mahkemelerin ve uluslararası mahkemelerin kararlarının uygulanmamasının normlar hiyerarşisini bozduğu ve toplumun tüm kesimlerinde yargıya güvenin azaldığı öne çıktı. Raporda, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını güvenceye alacak, yargıda liyakat ve yetkinliği arttıracak, adil yargılanma ve etkin savunma başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması çağrısı yapıldı.
YARGI ALANINDA TEMEL SORUNLAR
Raporda,“hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargıda liyakat ve etkinlik, temel haklar ve özgürlükler açısından tutukluluk süreleri, adil yargılanma hakkı ve savunma, yargıya güven” yargı alanındaki temel sorunlar olarak belirlendi. Türkiye’nin hukukun üstünlüğü alanındaki bu sorunlu durumunun, uluslararası saygınlığa sahip endekslere de yansıdığı vurgulandı.
YARGI ÜZERİNDE ARTAN YÜRÜTMENİN KONTROLÜ
Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) yapısındaki değişikliklerle üye yapısının belirlenmesinde yasama ve yürütme erklerinin etkisinin belirleyici kılındığına dikkat çekilen raporda, “Türkiye’deki aşırı disiplinli ve lider kontrolündeki siyasi parti örgütleri dikkate alındığında, Cumhurbaşkanının siyasi partisiyle olan liderlik düzeyindeki kurumsal ilişkisinin devamı, yürütme erkinin HSK üzerinde tam kontrol sağlamasına olanak vermiştir” tespitine yer verildi. AYM’nin yapısına ilişkin yapılan düzenlemelerle de yüksek yargı organlarının yürütmenin kontrolüne girdiği bir yapının oluşturulduğu belirtilirken, “Yeni sisteme geçiş öncesinde de yargı alanındaki temel sorun alanları, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle beraber artan bir devamlılık göstermiştir” ifadelerine yer verildi.
KUTUPLAŞMA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ZEDELEDİ
Anayasa Mahkemesi (AYM) ve yürütme arasındaki kutuplaşmaya dikkat çekilen raporda, bu durumun hukukun üstünlüğünü zedelediği belirtildi. AYM ve yürütme arasındaki tartışmaların AYM’nin yapısına yönelik değişiklikleri gündeme getirdiği belirtilirken, “Değişikliğin gündeme geliş biçimi göz önüne alındığında, içeriği daha belirlenmemiş bu olası değişikliğin, yargı erkini daha bağımsız ve tarafsız kılmasını beklemek zordur” denildi.
NORMLAR HİYERARŞİSİ BOZULDU
AYM ve AİHM gibi yüksek yargı organlarının kararlarının alt mahkemeler tarafından uygulanmadığı durumların yarattığı sorunlara dikkat çekilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Önceden soruşturulmuş ve haklarında AYM tarafından beraat kararları verilmiş bazı siyasilerin tekrar aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınmaları da hem toplum nezdinde yargıya güveni sarsmaya devam etmiş, hem de yargı erkinin bağımsızlığı ve siyasi tarafsızlığı ilkelerine zarar vererek yargı erkinin siyasi olarak araçsallaştırıldığı algısını arttırmıştır”.
REFORM PAKETLERİNİN ETKİSİ SINIRLI KALDI
Raporda yargı alanında öne çıkan bir başka başlık yargı reformu strateji belgesi çerçevesinde çıkarılan reform paketleri oldu. Yargı paketlerinin sınırlı bir etkisi olduğu belirtilen raporda, bazı iyileştirici adımlar atılmış olsa da hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile temel hak ve özgürlüklerin önemli sorun alanları olarak halen gündemde olduğu belirtildi. Raporda, “Bu sorunlar Türkiye’de sağlıklı işleyen demokratik bir denge ve denetleme sisteminin kurulması önünde temel engeller olarak varlıklarını korumaktadırlar” denildi.
YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAK ACİL REFORM ÇAĞRISI
Raporda, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını güvenceye alacak, likayat ve yetkinliği arttıracak, adil yargılanma ve etkin savunma başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması çağrısı yapıldı. Somut önerilere yer verilen raporda, bu önerilerin yargıya güvenin yeniden tesisi için yaşamsal öneme sahip olduğu vurgulandı.
YARGIYA GÜVEN ARTIK PARTİLER ÜSTÜ BİR SORUN
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte yargı alanında devam eden sorunlar şöyle:
- Hakimlerin ve savcıların mesleğe girişlerinde nesnel, liyakate dayalı, yeknesak önceden belirlenmiş kriterlerle karar verilmesi önünde HSK’nin üzerindeki yürütme etkisi engel teşkil etmeye devam ediyor.
- Soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki uzun tutukluluk süreleri ve yargılama süreçlerindeki belirsizlikler sürüyor.
- Liyakat sorunu uzun tutukluluk sürelerinde, toplum vicdanını sarsan yargı kararlarında ve vatandaşların yargı sistemine olan güvenlerinin azalmasında etkili oluyor.
- Vatandaşların yargı sistemine olan güveni siyasi parti tercihlerinden bağımsız azalmaya devam ediyor.