Bir sıcak gülümseme: Metin İlgün
"Dersim’in dağlarını aşıp, fabrikalarda demir döven nasırlı ellere, bükük belli, alınlarından ter akan tersane işçilerine, ciğerlerine deri kokusu sinmiş deri işçilerine yorulmadan koşandın."
Fotoğraf: Evrensel
Metal işçisi
Gebze
Bir meydan okuma. Öyle içi boş, kof bir meydan okuma değil. Kılıcı keskin, arslan yürekli bir meydan okuma Metin İlgün. Zulme ve sömürüye karşı sesinde sonsuz bir öfke, yüzünde dünyanının neresinde olursa olsun ezilen, sömürülen tüm emekçilerin içini ısıtan, umudunu tazeleyen içten bir gülümseme, Metin İlgün.
Hapishanelerin soğuk duvarları arasında, işkencelerin, ölüm tehditlerinin arasında ne korkunun inkarcı çemberine giren ne de zerre kadar pişmanlık duyan, partimiz Emek Partisinin yiğit evladı, yoksul emekçilerin yoldaşı. Sen ki Metin İlgün, soran, konuşan, öğrenen, öğreten ve yapandın. Dersim’in dağlarını aşıp, fabrikalarda demir döven nasırlı ellere, bükük belli, alınlarından ter akan tersane işçilerine, ciğerlerine deri kokusu sinmiş deri işçilerine, durmadan, düşmeden, yorulmadan koşandın. Sermaye sınıfı ve sömürü düzeni kapitalizmin zifiri karanlığına karşı işçi sınıfı ve sosyalizm mücadelesinin en ön saflarında gösterişsiz ama cesur ve çalışkan bir sıra neferiydin. Elbette iyi bir insandın ama karanlığı yenmek için tek başına yetmiyordu iyi bir insan olmak. Metin İlgün’ü, Metin yapan partimizdi, partimizi onurlandıran Metin İlgün’dü. Şimdi metalde, petrokimyada, tersanelerde, madenlerde, inşaatlarda emeğin hayatı ürettiği her yerde on binlerce emekçi Metin olmayı bekliyor. İşte bu yüzden her yerde, her gün Metin İlgün olma zamanı. Kimbilir belki biz de Metin’leşirken, sesimizdeki öfkenin yanına o umudu tazeleyen, içimizi ısıtan Metin’in gülümsemesiyle sarılırız kavgaya.